Mehmet Severcan Gaygusuz kimdir?

Türkiye'nin en genç yayımcısı Mehmet Severcan Gaygusuz'u kısaca tanıyalım...

Romancı, şair ve yayıncı… Mehmet Severcan Gaygusuz 1994 yılında İstanbul’un Fatih ilçesinde doğdu. İlk şiirlerinin yer aldığı “Yakamoz” kitabı 2012 senesinde yayımlandı. Bu eserini sırasıyla “Batıdan Doğdu Güneş” (şiir), “Şehrin Sahipleri” (roman), “Ters Düşenler”(deneme), “Yakasızlar” (şiir), “Muhittin” (roman) kitapları izledi. Modern Türk şiiri ve romancılığı üzerine uyguladığı yazım tekniği ve yayıncılık faaliyetleri ile ilgili olarak TRT Radyosu, Hürriyet, Star, Anadolu Ajansı gibi basın kuruluşlarında hakkında haberler yayımlandı. 2014 senesinde Türk edebiyatında birçok şair ve yazarın yetiştiği Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesinde öğrenim hayatına başladı. 3. sınıfta üniversiteyi bırakarak yayıncılık ile ilgilenmeye başladı. Bu sürede Genç Yazarlar Derneğinde başkanlık görevinde bulundu ve İzmir, Çanakkale, Edirne, Kocaeli, Ankara, Muğla gibi birçok şehri dolaşarak konferans ve söyleyişiler düzenledi.

Mehmet Severcan Gaygusuz‘un şiirlerinde günlük yaşamın telaşına kapılarak belirli bir süre sonra duygu ve düşünce dünyasını kaybeden bireylere seslenişler vardır. İstanbul Gülhane Parkı’nda bulunan Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müzesi’nde gerçekleştirdiği söyleşisinde yaşamı bir ağaç olarak betimler ve ağacın her dalının, her yaprağının farklı bir gizem olduğunu vurgulayarak “Biz her dalı, her ağacı, her çiçeği tanıdığımızı düşündüğümüz an yaşam başka bir yoruma ve başka bir gizeme dönüşür.” demiştir. Günümüz tüketim kültürünün edebiyatı etkilediğini ve kavramsız, derinlere inmeyen bir okuma kültürünün edebiyata hâkim olmaya başladığını belirten yazar, katıldığı ulusal bir radyo programında “Bir tarafta anlamsız ve sözde karizmatik kelimeleri birbiri ardına sıralayarak yazım hayatına devam eden, boş vermişliği, umursamamayı pazarlayan yazarlar; diğer tarafta hayatı kurallar bütünü olarak algılayan ve bireyin kişisel çıkarı için her şeyin yapılması gerektiğini anlatan, enerjik, musmutlu yazarlar… Ki bu tarzı benimseyen yazarların fotoğraflarını görmek, yazılarını okumaktan daha etkili bir halde. Dolasıyla okur, artık bir metnin ne anlama geldiğini düşünmek zorunda kalmıyor ve ilk anlamları ile devam eden eserler çok sığ bir edebiyat alanı oluşturuyor.” açıklamasını yapmıştır.

“Şehrin Sahipleri” romanında aslında her gün karşılaşıp umursamadığımız insanların şehrin gerçek sahipleri olabileceğine dikkat çekmiş, “Muhittin” romanında ise günümüz kavramlarını ve popüler kültürü eleştirerek getirdiği yorum, birçok okur tarafından sarsıcı olarak nitelendirilmiştir. Bu kitabı hakkında Mehmet Severcan  GaygusuzMuhittin belki edebi bir eser değil. Belki biraz felsefe, biraz deneme karışımı diyebiliriz. Ancak yazdığımız her şeyin takdiri ve beğenisi toplumun kendisine ait. Ben sanatın sanat için yapılmadığına inananlardanım. Sanat, insanın var oluşunda taşıdığı o ışığı yaymak ve anlatmak üzere uygulanabilecek en güzel yaşam biçimi. Oysa bugün birçok sanat ve edebiyat akımı tarafından benimsenen ‘İnsan dediğin kötüdür, insan hatalıydı, kendini ne kadar temizlersen temizle yine de kirli kalırsın.’ mantıklarını edebi anlayış olarak kabul etmem mümkün değil.” diyerek yeni bir edebiyat anlayışının hem topluma hem de edebiyat dünyasına alternatif olarak sunulması gerektiğini savunuyor.

Mehmet Severcan Gaygusuz, 2020 yılında yüksek baskı adetleri ile yayımlanacak romanının çalışmalarına devam ederek bu düşüncesinin ürününü sunmayı planlıyor.

Kamil HIZER / Magazinname.com

Bir yanıt yazın