Bu yazımda Netflix ekranlarında seyircisiyle buluşan For Life adlı diziyi sizlere tanıtmaya çalışacağım.
For Life dizisini senaryosunu birden fazla isim kaleme alırken dizinin yönetmenliğini George Tillman Jr. üstlenmiş. Dizide başlıca rollerde Nicholas Pinnock, İndira Varma, Joy Braynt, Tyla Harris, Dorian Missick, Timothy Busfield ve Boris McGiver gibi isimler üstlenmişler.
For Life dizisinin konusu
Aaron Wallece karısı Marie ile mutlu bir hayat sürmektedir. Çocukluk arkadaşları ile birlikte New York’ta bir gece kulübü açarlar. Mekan kısa bir sürede New York’un gözde mekanı haline gelirken gece kulübüne bir gece yarısı NYPD baskın yapar ve gece kulübünde yüklü miktarda uyuşturucu bulurlar ve Aaron tutuklanarak cezaevine gönderilir.
Uyuşturucudan bi haber olan Aaron o dönem New York Başsavcısı olan Glen Maskins’in kurbanı olarak 25 yıl hapis cezası alır. Aaron cezaevine kısa sürede adapte olur ve bir anda kendisini cezaevinin mahkum danışmanı olarak bulur. Bu sürede cezaevine 6 ay önce atanmış olan müdire Safiya cezaevinde devrimler yaparken Aaron eski bir senatörün desteği ve yönlendirmesiyle dışarıdan hukuk fakültesini bitirir ve avukat olur.
Aaron avukat olduktan sonra kendisinin tekrar yargılanması için çalışamalara başlarken kısa sürede cezaevinde kendisi gibi suçsuz yere başsavcılık tezgahı ile tutuklanan bir kaç mahkumu özgürlüğüne kavuşturur.
Artık Aaron Amerikan hukuk sistemindeki kusurlardan faydalanarak sivrilirken valilik seçimlerinde Başsavcı Glen’in en büyü rakibi cezaevinin müdiresi Safiya’nın eşcinsel karısı Anya’dır. Aaron’un arka arkaya Başsavcılık tarafından açılan davalarda alınan kararların yanlış olduğunu mahkemede ispatlaması artık çıkar savaşının başlamasına ve Aaron’un büyük bir tehlike gibi görülmesine neden olur.
For Life dizi eleştirisi
For Life içinde hem cezaevi hem hukuk konularını barındıran bir dizi. Ilk sezon 13 bölümden oluşuyor. Dizinin ana karakteri olan Aaron Wallace gerçek bir karakter yani cezaevinde yaşarken hukuk fakültesini bitirmiş avukat olmuş birisi. Zaten dizinin her bölümünün başında ana karakterinin gerçek olduğu ama olayların kurgu olduğu belirtiliyor.
Tüm Amerikan dizi ve filmlerinde olduğu gibi bu cezaevinde de ne kadar yasadışı olay varsa mevcut. Gardiyanların bir kısmı mahkumlarla işbirliği yapan karakterler. Cezaevinde ne arıyorsanız mevcut. Uyuşturucu trafiği, imtiyazlar yani aklınıza gelecek her türlü uygunsuzluk var. Dizide kullanılan karakterler ve canlandıran oyuncuların büyük bir titizlikle seçildiğini söyleyebilirim. Dizi Aaron Wallece üzerine kurgulanmış gibi gözükse de her bölüm ayrı bir karakter de ön plana çıkıyor.
Diziyi izlerken aklıma Türkiye’deki cezaevlerinde bu tarz şeyler dönüyor mu diye düşünmedim değil. Ama şu an cezaevinde çok sevdiğim bir dostum hatta kardeşim gibi gördüğüm biri yatıyor. Böyle uygunsuzluklar olsa muhakkak bana ziyaretlerde anlatırdı diye düşünüyorum.
Dizi onüç bölümden oluşuyor ama iki bölüm Aaron Wallece’ın geçmişi üzerine kullanılmış. Bu iki bölüm dizinin mükemmeliyetinin önünü kesiyor. Bana göre o iki bölüm o şekilde kullanılmamalıydı hissi uyandırdı.
Tabi yine bir Netflix dizisi ve Netflix dizilerinin olmazsa olmazı eşcinsellik bu dizide de gözümüzün içine sokuluyor. Cezaevi müdiresi Safiya ile valilik yarışı yapan Anya eşcinsel evlilik yapmış karakterleri canlandırırken dizinin bir bölümünde de dizinin sevilen karakterlerinden Jamal’ın da aslında bir eşcinsel olduğunu görüyoruz.
Netflix’i bu konuda eleştirirken son zamanlarda ilk kez müslümanlığı güzel göstermişler. Cezaevine uyuştucu kullanmak, satmak ve hırsızlıktan düştükten sonra müslüman olan bir mahkum cezaevinin en güvenilir ve saygın ismi olmuş.
Dizi cezaevi ve hukuk konulu film ve dizileri sevenler için iyi bir tercih. Diziyi izlerken kendinizi bir anda hukuk sistemimizi sorgularken bulabilirsiniz. Veya Türkiye’de bir dizide bir milletvekilini alkolik olarak gösterseler nasıl tepki göreceğini sorgularken bulabilirsiniz. Bana göre dizide bir milletvekilini alkol bağımlısı olarak gösteren bir kanal kesin RTÜK tarafından ağır bir şekilde cezalandırılır, hatta dizinin yayından kaldırılması için bile baskı yapılırdı diye düşünmeden edemiyorum.
Düşünsenize Türkiye’de bir dizi yapılıyor ve dizinin içinde bir Kuran kursunda çocuklara yapılmış bir cinsel taciz konusu işleniyor. Dizi nasıl bir anda linçe uğrardı. Düşünsenize dediğime bakmayın düşünemiyorum zaten böyle bir diziyi.
Neyse biz bu konuları es geçelim. For Life sadece iki bölümü hariç sizi ekrana bağlayacak bir dizi.. Oyunculukları, senaryosu ve kurgusuyla. Dizi konusu gereği sınırlı mekanlarda geçtiği için bir kaç karede gereksiz uzun diyalogların kullanılması bile ciddi anlamda sizi rahatsız etmeyecektir. Ayrıca birkaç yerde ciddi anlamda izleyicisine ters köşe yapıyor.
Şimdi büyük bir merakla ikinci sezonun yayınlanmasını bekliyorum. Netflix ekranlarında yayınlanır yayınlanmaz ikinci sezonun eleştirisini sizlerle paylaşmak üzere şimdilik hoşçakalın.
Kamil Hızer / Magazinname.com
News
