Cyrano Rock

Cyrano Rock

Mütemadiyen kullandığım bir söz vardır: “Tiyatro candır, gerisi heyecandır.”

Düşünün, prömiyerden birkaç saat öncesinde tiyatroya geliyorsunuz.

Fotoğrafçı dostunuz Zeki Sever ile neredeyse yaklaşık 2 saate yakın hem provaları takip ediyor hem de fotoğraflıyorsunuz.

Oyun başlıyor ve oyunu izliyorsunuz.

Oyun bitiyor.

Klasik olarak prömiyer sonrası sanatçılar konuşur.

Kemal Başar da oyuncu arkadaşları ile seyircisini selamladıktan sonra konuşurken oyunda dekor kullanmadıklarını söylediklerinde birden aydınlanıyorsunuz.

Çünkü hem provalarda hem de oyunda ben sahnede tek bir dekor olmadığını fark edememişim.

Şimdi bu benim ayıbım mı?

Yoksa başta Kemal Başar olmak üzere Zelal Barlas, Efe Can Karakaya ve Zeynep Yaylacıoğlu’nun muhteşem performansları beni benden alıp götürmesi mi?

Hoş, Kemal Başar ile sosyal medyada da birbirimizi takip etmeye başladık. Kendisinin yaptığı paylaşımları da büyük bir dikkatle okuyor ve takip ediyorum.

Bu paylaşımlarından birisinde Tekin Deniz’in bu oyunla ilgili yazdığı köşe yazısını paylaşmış.

Ve o yazıda bir yer var ki noktasına, virgülüne dokunmadan paylaşıyorum:

“Cyrano Rock” isimli, Kemal Başar yorumlu bu oyundan sonra bir arkadaşım oyun hakkında konuşmak için aradı. Anlattı, anlattı, anlattı… Ona şunu sordum: “Dekorları beğendin mi? Nasıldı?” Bana “Fena değildi.” dedi. “İyi de,” dedim, “Oyunda dekor falan yoktu ki?” Bu aslında bizim hâli pürmelalimizin özeti. Sanatçı, oyunda Geleneksel Türk Tiyatrosu’nun yapı taşlarından olan o büyük düş gücünü kullanmış. Kel Hasan’ların, Şevki’lerin, Naşit’lerin yaptığını yapıp, belki de dünyada ilk defa Cyrano’yu kendi düşsel gerçekliği içinde anlatmış. Fakat kime? Orta Oyunu bu ülkede lâyıkıyla bilinse, okuma yazma bilmekten öteye geçip okur yazarlık da ederiz belki. Belki o zaman ne seyrettiğimizi, neye baktığımızı çok daha iyi bilen seyirciler ve “sanatçılar” da oluruz.

Şimdi bu satırlar beni otomatikman duvardan duvara vuruyor mu?

Yoksa o bizim hâli pürmelalimizin örneğine bir örnekte ben mi oluyorum?

Neyse, ben yine oyunumuza döneyim en iyisi.

Hakkı Ergök Edmond Rostand’ın ölümsüz eseri Cyrano de Bergerac’dan esinlenerek kaleme aldığı, müziklerini Nurkan Renda’nın yaptığı, yönetmenliğini ve Cyrano de Bergerac rolünü de Kemal Başar’ın üstlendiği rock komedi Cyrano Rock, belki de son yıllarda izlediğim en güzel birkaç oyundan birisi.

Oyunculukları kelimelere sığdıramam.

Görüp sizlerin de tanık olması lazım.

Hele hele Türk tiyatrosunun can çekiştiği bugünlerde bu oyunun tadına doyulmaz.

Tek perdelik oyunu izlerken kafanız karışıyor.

Oyunculukları ile bir Kemal Başar vuruyor, bir Zelal Barlas tam kendinize geliyorsunuz, bir darbe de Efe Can Karakaya vuruyor. Yetmiyor, orijinal metinde olmadığını öğrendiğim kuş rolü ile Zeynep Yaylacıoğlu vuruyor.

Sizi daha ilk dakikalardan itibaren avuçlarının içine alıyorlar.

Özellikle Efe Can Karakaya, Zelal Barlas ve Zeynep Yaylacıoğlu gibi isimlerin Kemal Başar’ın tedrisatından geçtiğini hissediyorsunuz.

Zaten Kemal Başar baş döndürücü bir başarıya imza atıyor.

Oyunu izlerken herkesin ne kadar büyük bir emek vererek bu oyuna hazırlandığını oyunun her anında görüyorsunuz.

Oyun aslında derin mesajları da içinde barındırıyor.

Tabii ki, anlayana.

Bu bir ekip işi ve Tiyatro Keyf “Cyrano Rock” adlı oyunlarından alınlarının akıyla çıkmışlar.

Bu arada yarın öbür gün Kemal Başar bir rock yıldızı olarak karşımıza çıkarsa da şaşırmayın.

Zira sahnede gerçekten bir rock star gibiydi.

Oyunu yazmadım aslında burada Hakkı Ergök’ün hakkını yemiş olacağım ama bu kadar mükemmel oyunculuk performansları varken oyunun konusunu ne yapacaksınız?

Gidin ve gözlerinizin pasını silin.

Böylesine emek verilmiş bir oyunu taçlandıracak tek şey sizlerin alkışıdır.

Ve başta Kemal Başar olmak üzere Efe Can Karakaya, Zelal Barlas, Zeynep Yaylacıoğlu ve Tiyatro Keyf ekibi bu alkışı fazlasıyla hak ediyorlar. Bu arada, bu oyunu seyretmeme ve üstadımız Kemal Başar ile dostluk kurmama vesile olan dostluğundan, naifliğinden, yazılarından keyif aldığım Pınar Çekirge üstadıma da huzurunuzda bir kez daha teşekkür ediyorum. İyi ki varsın Pınar Çekirge. Ve iyi ki sizi tanıma fırsatı buldum, üstadım Kemal Başar.

 

Kamil Hızer / Magazinname.com

Instagram: @kamilhizer

Bir yanıt yazın