Sınırlarda yaşanan bir aşkı odağına alan Uzun Zaman Önce romanı, öfke dolu bir babanın elinde karanlıkta geçen çocukluğu ve zindana sürüklenen bir geleceği konu alıyor. Çocukluğundan kalma yaraları umursamadan başka bir dünya hayal eden iki insanın, Selim ve Gizem’in hikâyesini ele alan Uzun Zaman Önce günümüz toksik ilişkilerinin nerelere varabileceğini gösteren çarpıcı bir roman.
Romanın baş kahramanı Selim, geçmişi artık geride bıraktığını sanırken hiç beklemediği bir anda zehirli bir aşka düşüyor. İlk görüşte âşık olduğu Gizem de onun gibi çocukluk yaralarını ruhunda taşıyor. Karısını ve çocuklarını âşık olduğu Gizem için terk eden Selim’in içinde uyuyan şeytan, kıskançlıkla ortaya çıkıyor.
Çocukluğundan kalma yaraları umursamadan başka bir dünya hayal eden iki insanın, Selim ve Gizem’in hikâyesini ele alan Uzun Zaman Önce, Zekeriya Çetin’in ilk romanı Türkiye’nin en köklü yayınevlerinden İnkılâp Kitabevi imzasıyla okuyucuyla buluşuyor.
Kitap Hakkında
Geçmişin, bir urgan gibi dolanmışsa boynuna, kaderinden ne kadar kaçabilirsin?
Selim çok çabalasa da kaçamıyor kaderinden. Yeşil hortumun kanlı izleri bedenini aşıp ruhuna işlemiş bir kere. Yine de bir umut, çıkıyor yola, her şeyi unutup sil baştan başlamak istiyor hayata. İçinde uyuyan canavarı fark etmeden usulca yaşıyor. Ta ki onu görene kadar…
Yaralarından tanıyorlar birbirlerini; iyileştiririz sanıyorlar, fakat bunun ölümcül bir tedavi olduğunu fark etmiyorlar.
Selim çocukluk travmalarını Gizem’in yaralarını sararak atlatacağını sanırken çıkması imkânsız bir girdabın içine çekiliyor. Önce içsesinde şeytanı duyuyor, sonra yüzünde cehennemi görüyor. Artık bir şeyleri değiştirmek için çok geç. Öyle ya bu öfke ona aile yadigârı.
Uzun Zaman Önce geçmişinden yaralı bir adamın ve onun uç noktalarda gezinen zehirli aşkının romanı. Sonu baştan yazılmış trajik bir hikâye