The Matrix Resurrections filminin tanıtımı ve eleştirisi

The Matrix Resurrections filminin tanıtımı ve eleştirisi

Uzun zamandır büyük bir merakla beklenen Matrix serisinin son filmi Matrix Resurrections vizyona girdi. İlki 1999 yılında çekilen Matrix serisi aradan 4 yıl geçtikten sonra 2003 yılında Matrix Reloaded ve Matrix Revolutions serisi sonrası bir daha çekilmemişti.

Aradan geçen yaklaşık 16-17 yıl sonrasında yeni serinin çekileceğinin açıklanmasının ardından Matrix hayranları büyük sevinç yaşamıştı. Yapımcıları Matrix’in son serisinin adının Matrix Resurrections olarak açıklamasının ardından daha önceki serilerde oynayan oyuncuların olup olmayacağını konuşurlarken bu serinin yönetmenliğini Lana Wachowski üstlendi.

Matrix Resurrections filminin senaryosuna Lana Wachowski’de katkıda bulunurken diğer senaristler Aleksandar Hemon ve David Mittchell oldular.

Matrix Resurrections filminde başrolleri Keanu Reeves, Yahya Abdul Mateen II, Carrie-Anne Moss, Jonathan Groff ve Jessica Henwick üstlenmişler.

Keşke bu seri hiç çekilmeseydi. Bu sözü söylediğime kendim dahi inanamıyorum ama maalesef böyle. Birisi bana bu filmi seyrederken filmi ileri sarmayı düşüneceksin dese ona sadece gülerdim. Ama bu film bende tam bir hayal kırıklığı yarattı. Sosyal medya ve film sitelerine kısa bir göz attığımda neredeyse filmi beğenen tek kişiye rastlamadım dersem yalan olmaz.

Matrix serisinin ilki izleyenlerde aslında gerçeklik ve varoluşu sorgulatırken aynı zamanda sanatsal ve felsefi bir derinliği sunmuştu. Serinin devamında kalite düşüşü zaten yaşanmıştı. Ama kimse bu serinin tamamen dibe vuracağını düşünmemiştir.

Aslında ilk fragman yayınlandığında içimden bu yıl sonunda mükemmel bir film izleyeceğiz diye düşünmüştüm. Ama daha ilk dakikadan itibaren tam aksini düşünmeye başladım. Ya o yeni Merpheus karakterini çok mu aradınız. Görsel efektleri daha fazla beklerken gördüğüm sadece basit görsel efekt ve biraz da az aksiyon oldu.
Hep söylemişimdir sinema teknolojisi ilerledikçe nedense bazı filmlerde bu teknoloji filmi diğer filmlerin yanında sönük kalmasına neden oluyor. Bana göre Star Wars serisinin ilk serisindeki teknoloji, görsel efektler ne kadar mükemmelse, serinin son serisinde bir o kadar kötü. Tıpkı Matrix serisinde olduğu gibi.

Bir kere Matrix Resurrections filminde o filmin felsefi derinliği yani gerçeklikle varoluş sorgulatan tek kare yoktu. Geçmişle bağlantı kuran filmde gereksiz sahneler ve diyaloglar vardı.

Film amiyane tabirle çakma Çin mali bir film gibi olmuş. Filmdeki oyunculuklar zayıf, çekimler sıradandı. Hala o ilk serideki slow motion hareketleri bile mumla arıyorsunuz. Fragmanı izledikten sonra sizi büyük bir beklentinin içine sokanlar filmde tam tersini yapmışlar ve bitse de filmden kurtulsak diyorsunuz. Yapımcılar tam anlamıyla ilk üçlemeye ihanet edilmesi için tüm imkanları seferber etmişler. Filmin her karesinde Laurence Fishburne’nun daha önce canlandırdığı Morpheus karakterini kullanırken kalkıp Yahya Abdul Mateen II izlediklerinde zaten baştan filmden kopanlar dahi olmuştur. Aslında bu film bir efsane filmi nasıl imha edilenebilire tam bir örnek olmuş.

Filmi size tek kelime ile anlatmak istesem bütünlüğü olmayan ve oyunculuğun sıfırın altında olduğu vasat ötesi bir film.

Bir yanıt yazın