Mert Palavaroğlu bilinmeyenlerini magazinname’ye anlattı

Başarılı sunucu ve Survivor yarışmasının isimlerden silinmeyen yarışmacılarından Mert Palavaroğlu hakkında bilinmeyenlerini okurlarımızla paylaştı.

Kızlar ve Anneleri programının unutulmaz sunucusu ve Survivor yarışmasının sevilen yarışmacılarından biri olan Mert Palavaroğlu ile Magazinname okurları için yazarımız Bahadır Koç kısa bir söyleyişi yaparak Mert Palavaroğlu’nun bilinmeyenlerini sizlerle paylaşmasını sağladı.

Mert Palavaroğlu Kimdir ?

İnsanların megaloman olarak tanımladığı biri 
Özünde insan. Yengeç burcunun özelliklerini taşıdığım gibi, zarardan, mutsuzlukta ve her daim negatif enerjiden kaçan biri.

Yeni projeleriniz var mı ? Biraz bahseder misiniz ?

İnsanların sürekli olarak kullandığı “ŞU ANDA ÇOK PROJE VAR, DEĞERLENDİRİYORUM” demeyi isterdim ama diyemiyorum. Son olarak ATV’ de sunduğum program esnasında ayağımın kırılması sebebiyle uzun süre ayağa kalkamadım bu durum uzun süre televizyondan uzak tutmayı getirdi.

Survivor yarışmasına neden katıldınız ? Sizi yönlendiren biri mi oldu ?

Açıkcası neden katıldığımı bende bilmiyorum : ) Hiç beklemediğim bir anda kendimi proje içinde buldum. Her daim savunduğum bir durum var. İnsanlar biriktirin ve güzel izler bırakın bir gün hayat size olumlu bir şekilde bunu önünüze sunar. Evde bir sonbahar günü arkadaşım Furkan Yılmaz ile oturuyorken bir anda “gel bi Acun Medya’ya gidelim” dedi ve serüven öyle başladı. Zamanında tiyatro grubum olan Grup Curcuna ile birlikte Yetenek Sizsiniz yarışmasına katılmıştık. 3 sezonda 2 kez yarı final başarısı elde etmiştik. Orada sağladığımız dialoglar sonrasında çalışanlarla ahbap olduk. Bunun neticesinde ziyaret fikri aklımıza geldik ve gittik. Şans o ki survivor projesinin seçmesini yapıyorlarmış. Ben o zaman TRT Okul’da Kelime Çengeli adlı yarışma programını sunuyordum. Gel katıl dediler. Hayatta işim olmaz benim işim gücüm var diye düşünürken kendimi toplantı içinde buldum ve bana olan sempatilerden ve beden eğitimi spor yüksek okulu rekreasyon bölümü mezunu olmamdan dolayı tercihlerini benden yana kullandılar.

Sunuculuğunu beğenmediğiniz biri var mı ? Varsa kimler ?

Günümüzde pek Show programı yok aslında. Alternatif kanallarda alternatif programlar. Diğer yandan iyi ve aynı zamanda kötü olan bir husus ise herkeste aşırı özgüven var ve de herkes bir şey sunuyor konuşuyor. Özellikle internet üzerinde yapılan kanallar ve kullanılan kelimeler, üslup, dil yetisi bir hayli yetersiz. Bu günlerde Aileler Yarışıyor isimli programı çok izliyorum. Ufuk Özkan yerine başka bir sunucu olsa mı diye düşünmüyor değilim. Hiçbir zaman bu tahminlerim tutmadı gerçi. Çoğu zaman halkın istedikleri ile yapılanlar uyuşmayabiliyor.

Kızlar ve Anneleri Programından daha çok tanındınız..Bunun artısı veya eksisi oldu mu ?

Kızlar ve Anneleri yarışmasını daha önce İbrahim Kantarcılar sunuyordu. Programı izlerken bu programı ben sunmalıyım diye düşünüyordum. Çünkü hem eğlenceli hem bol oyunlu. Hepsinden önemlisi topluma asla kötü örnek teşkil etmeyecek bir iş idi. Günümüzde tv programlarının ne kadar örnek olup, ne kadar doğruyu, güzeli yansıttıklarını çok tartışmaya gerek yok herhalde. Silahlar meşru bir çok espri ve güzellikler gayrimeşru

Hayatınızda keşkeleriniz oldu mu ? Olduysa biraz bahseder misiniz ?

Keşkeler çok tabi ki : ) Başta babama evde 100 yakın eski ve değerli plakları sattırmamdır. Neden bilmiyorum ama pişmanlık oluşturdu bende. Arada Survivor’a katıldığım için şüphelerim oluyor. Acaba katılmasa mıydım diyorum . Onun dışında sokakta gördüğüm kuçu kuçuya niye bakkaldan bir şey almadım gibi ufak tefek pişmanlıklar oluyor. Kimin pişmanlığı yoktur ki ?

Hayatınızda özel biri var mı ? Varsa evlilik planları var mı ?

Aslında çok ilişki adamı olarak tarif etmem kendimi ama yaklaşık 6 aydır başımda bir tatlı bela var : ) Mutlu olabileceğimiz kadar mutlu olmaya çalışıyoruz. Sanatın içinde olması benim için hayranlık uyandırıcı bir durum tabii… Evlilik mi ? o ne ?

Yeni piyasaya girmek isteyenlere öneriniz var mı ?

Bu hayatta ne kadar yetenekli olursanız olun, eğer doğru insanlara dokunuş yapamazsanız doğru zamanda doğru yerde olmazsanız hiç işe yaramıyor. Bilhassa öğrencilik hayatında en büyük çilingir elde oluyor. Öğrenciyim diyerek açılmayacak kapı olduğunu sanmıyorum. Yetenek her şey ama referans ve doğru şans olmadıkça yetersiz kalıyor.

Okurlarımıza mesajınız var mı ?

Zahmet ettiniz, değer verdiniz bu röportajı yaptık. Yine aynı şekilde değer verip yazıyı okuyan herkese çok teşekkür ederim. Biraz farklı bir adamım. Keşke bir masada oturabilsek ve tüm ülke ile sohbet edip beni daha çok anlamalarını sağlasam .Her şey gönlünüzce olsun.

Bahadır KOÇ / Magazinname.com

Bir yanıt yazın