Kıbrıs’ın önemli kültürel sembollerinden sandık motiflerini, tasarladığı yazmalarla bugüne taşıyan Veliye Martı’nın hazırladığı “Kıbrıs Sandık Motifleri Yazma Kalıpları Sergisi”, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından, 2 Ağustos Pazartesi günü, Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi Sergi Salonu’nda açılacak.
Kıbrıs Modern Sanat Müzesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen 377’inci sergi olma özelliği taşıyan “Kıbrıs Sandık Motifleri Yazma Kalıpları Sergisi” 15 Ağustos’a kadar ziyarete açık olacak. Veliye Marti’nın Kıbrıs sandıklarından çıkardığı motifleri gözler önüne serecek sergide, bu motiflerin geleneksel yazmalara işlenmesini sağlayan kalıp çalışmaları da sanatseverlerle buluşacak.
Baf’ta geometrik desenler, Lapta’da asma bitkiler…
Coğrafi konumu nedeniyle pek çok kültürden etkilenen Kıbrıs’ta pek çok kültürün harmanlanıp yayıldığını söyleyen Sanatçı Velide Martı, “Zengin bir motif çeşitliliğine sahip Kıbrıs Sandıkları, birkaç istisna dışında anonim olup kimin tarafından yapıldığı bilinmiyor. Üzerinde ne yapanın adı, ne de bir tarih bulunuyor. Ustaların nasırlı ellerinin, yorgun ama coşkulu yüreklerinin enerjisini taşıyan bu sandıkların üzerindeki desenler bölgelere göre farklılık gösterdiğinden bugün yapıldığı bölgelerin ismiyle anılıyor. Örneğin Baf sandıklarında geometrik desenler kullanılırken Laptalı ustalar sandıklarında Roma kemerleri ve asma bitkileri kullanmıştır” ifadesini kullandı.
Veliye Martı kimdir?
Yazmacılık sanatını koruyan ve yaşatan en önemli isimlerden biri olarak öne çıkan Veliye Martı, Trabzon’da doğdu. Yazmacılıkla, 1990’da bu sanatın çağdaş temsilcisi olan hocası Mehmet Hamdi Eyüboğlu’nun atölyesinde tanıştı. Eyüboğlu atölyesinde çalıştığı süre içerisinde ustası Eyüboğlu’nun sergi küratörlüğünü de üstlendi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde açılan yazma sergilerinin de küratörlüğünü yaptı. Sergilerinde Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun motiflerini kullanarak tasarladığı ipek giysiler de yer aldı. Eyüboğlu atölyesinde baskı ve tasarım tekniklerini öğrendikten sonra geleneksel yazmacılığı araştırmak ve sanatına gelenekten gelen çağdaş bir kimlik kazandırmak isteyen Martı, geleneksel motiflerin peşinde Anadolu yollarına düştü. Yazmacılıkta önemli bölgelerde çalışmalar ve incelemeler yaptı. Üç yıl süren bir zaman diliminde değişik dönemlerde usta-çırak geleneğine uygun olarak çalışarak Tokat’ın önemli ustalarından Hüseyin Er ve Ömer Gıcık ustalardan el aldı.
2002’de Kadıköy’de Martı Yazma Atölyesi’ni kurdu. 2004’te TESVA’nın (Türk El Sanatları Vakfı) katkılarıyla Martı Yazma Atölyesi’ni Sultanahmet Küçük Ayasofya bölgesine taşıdı. 2007’de K.K.T.C. Kültür Bakanlığı’nın daveti üzerine Lefkoşa, Girne ve Gazimağusa Meslek liselerinde seminerler verdi. 2010’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “AB LEARNING-Tarihi Merkezlerde Yaratıcılık ve Girişimciliğin Gelişimi İçin İş İnkübatörleri” projesi kapsamında “Ağaç Kalıp Oyma ve Yazmacılık” üzerine kurs verdi. 2012’de Lefkoşa’da Kıbrıs Sandık Motifleri isimli ilk kişisel sergisini açtı. 2012-2013 yıllarında AB (Avrupa Birliği) destekli Şile Kadın Toplum Merkezi’nde 160 saatlik “Geleneksel Yazmacılık” eğitimi verdi. 2015’te Sahi-İstanbul sponsorluğunda İstanbul-Tünel Adahan Galeri’de “Anadolu’da Kadının İzi” sergisini açtı. Halen Küçük Ayasofya’daki atölyesinde proje, eğitim ve araştırma çalışmalarını sürdürüyor.