İzlanda yapımı bir Netflix dizisi olan Katla ilk sezonu ile bende ilgi uyandırdı. Bende izlediğim diziyi sizler için tanıtmak ve biraz olsun eleştirmek istedim.
İzlanda’da Vic adlı bir kasabada buz kitlesinin altında yaşanan bir patlama sonucunda gizemli olaylar yaşanmaya başlıyor. Patlama sonrasında küllerin arasından bir kız çıkıyor. Artık bu kasabada hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Katla gizemli dizileri sevenler için biçilmiş kaftan bir dizi. Dizi bizleri harika manzara görüntüleri eşliğinde büyülü ve farklı bir dünyanın içerisine çekiyor.
Dizi gizemlerin kaynağı konusunda pek farklı açıklama yapmadan bazı cevapları 2. sezona bırakıyor. Senaryo olarak büyük bir potansiyele sahip olan dizi ilk sezondaki olaylara devam etmeleri durumunda dizi bana göre ikinci sezonda çöpe döner. Dilerim ikinci sezonda farklı gizemler ve farklı sorularla karşımıza çıkarlar. İlk sezon için bana göre gayet güzel ve izlenebilir bir dizi olarak gördüğüm Katla için gerçekten ümitliyim.
İlk sezonun finalinde ilginç bir sahne var. Tabi ki bunun hakkında açıklama yapmayacağım. Artık Vik kasabasında daha önce ölmüş olanlar buz kitlelerin patlamaları sonrasında tekrar dünyaya gelmeye başlamıştır. Görünüşe göre gizemlerin kaynağı güneş sisteminin dışından gelen bir göktaşı. Onun dünyaya ne zaman düştüğü ve geldiği bilinmiyor. Dünyaya düştükten sonra yıllarca buzulların altında kalmış. Yanardağ aktif olunca yaşanan patlamalar sonrasında aktif oluyor. Bu göktaşı insanların duygularını anlayabiliyor ve onların duygu ve yaşantılarına göre, duygusal yoğunluk yaşadıkları kişileri birebir kopyalayabiliyorlar.
Küllerin arasından doğan kişiler, gerçek hayattaki kişilerin birebir aynısı. Görünüşleri, duyguları ve yaşam tarzlarıyla. Ve bu küllerden doğan kişiler gerçeklerinin yaşadıklarının aynısını ve yaşanmışlıklarını da kopyalıyorlar.
Külün içerisinde doğanlarda zaman ve mekan sorunları var. Mesela Grima hastanede ilk kez Por’ü gördüğünde aradan 20 yıl geçmiş olmasına rağmen hala kendisini 20 yıl önce Vik kasabasında bir otelde çalışan bir kişi ve onu sevgilisi olarak hatırlıyor.
Kasabada yanardağ patlamaları devam ediyor ve bu patlamalarla birlikte yeni doğumlar yani küllerin arasından insanlar gelmeye devam ediyor. Bu arada filmde mantıksal hatalar yok değil. Buna en basit örnek Grima hastanede Por’ü ilk gördüğünde yaşlı olmasına rağmen neden yaşlı gördüğünü sorgulamıyor. Aradan geçen 20 yılı sorgulamamış olması da bana göre mantık hatası olarak geldi.
Ama bu mantık hatasının aslında hata olmadığını da söyleyebilirim. Zira dizinin bir karesinde Grima Por’ü ilk gördüğünde aynadaki yansımaya dikkat ederseniz onun gençliğini gördüğüne tanık oluyoruz.
Yeni doğumların yani küllerden doğanlar Vik kasabası sakinleri tarafından öldürülmeye başlanıyor. Bu da bizlere ikinci sezonda küllerden doğanların daha agresif ve daha farklı formatta olacaklarını düşünüyorum. Çünkü tekrar hayata geri döndüklerinde anılarında katillerin arasında oldukları anlar olacağı için kendilerini koruma iç güdüsü ile hareket edeceklerini düşünüyorum.
Kamil Hızer / Magazinname.com