Senaryosunu ve yönetmenliğini George Gallo’nun yaptığı başlıca rollerinde Robert De Niro, Morgan Freeman, Tommy Lee Jones, Emile Hirsch, Zach Baff ve Kate Katzman’ın üstlendiği “The Comeback Trail” geçtiğimiz yılın en güzel filmlerinden birisiydi.
Filmin Konusu
Max Barber “Robert De Niro” Hollywood’da dibi görmüş bir yapımcıdır. Son filmi için tefeci Reggie Fontaine “ Morgan Freeman”’dan 350 bin dolar almıştır. Film çöp olunca Reggie , Max’ten parasını ister ve ona 72 saat mühlet verir.
Max köşeye sıkışmıştır ve yıllardır birlikte çalıştığı James Moore “Emilie Hirsch”’ten borç para istemeye gider. Moore, Max’ten yıllardır elinde olan bir senaryo için 1 milyon dolar teklif eder. Max bu teklifi önce kabul etmez ama daha sonra yeğeni Walter Creason “Zach Braff’ın ısrarıyla kabul eder. Senaryosunu satma kararı alır ve James filmin çekiminin ilk günü Max ve yeğenini davet eder. Çekim daha başlamadan filmin başrol oyuncusu sette bir kaza geçirip hayatını kaybeder. Ama uyanık yapımcı James filmin başrol oyuncusunu sigortalattığı için ölümünden dolayı sigortadan 5 milyon dolar para kazanır.
Bu olaya tanık olan Max’in kafasında şimşekler çakar ve tefecisi Reggie ile görüşerek böyle bir dolandırıcılık yapmaya karar verirler. Film içinde tesadüfler sonucu oyunculukta artık unutulmaya yüz tutmuş Duke Montana’ya başrolü verirler. Ve filmin yönetmeni konusunda Duke’ın ısrarları sonucu Megan Albert “Kate Katzman”’da karar kılınır.
Filmin çekimleri başlar, Max filminin başrol oyuncusunu kazayla ölmüş göstermek için türlü hokkabazlıklar yaparken, ortaya istemeden mükemmel bir film çıkarken, Duke Montana’da bir kedi misali 9 canlı çıkar ve ölmez.
Bu üç oyuncuyu bir daha başka bir filmde bir arada görme şansımız belki de hiç olmayacak
Bir filmde Robert De Niro, Tommy Lee Jones ve Morgan Freeman gibi üç büyük usta oyuncuyu her zaman görmek nasip olmaz insana. Daha ilk dakikadan sizleri oyunculuklarıyla, isimleriyle filmin içine alıyorlar. Film sizleri güldürürken aynı zamanda ara arada hüzünlendiriyor izleyenleri. Bir çok filmin karesinde bizim Yeşilçam’ın emektar ve unutulmaz isimlerini görür gibi oldum.
Filmin en ilginç notlarından birisi de…
Filmin ilginç notlarından birisi de tek bir kadın oyuncunun olması. Filmde yönetmen rolünü üstlenen Kate Katzman haricinde hiç kadın oyuncu yok. Tabi kadın oyuncu yok derken birkaç karede gözüken figüran kadın ögelerini saymazsak.
Zamanın nasıl geçtiğini anlayamayacaksınız
102 dakikanın nasıl geçtiğini anlamadım. Üç büyük oyuncu ve hepsi benim gençliğimden itibaren Hollywood’da idol gördüğüm ismi bir filmde bulmuşum. Nasıl keyif almam. Film sıkıcı değil, konu sıkıcı değil, oyunculuk performansları mükemmel. Hani tadından yenmez diye bir deyim vardır ya, işte bu deyim tam bu film için biçilmiş kaftan.
Bu arada filmde çekilen filmin bir western filmi olması beni ayrıca mutlu etti. Uzun zamandır kaliteli bir western film izlememiş biri olarak ne kadar özlediğimi hatırlamış oldum. Filmde kullanılan atlardan bir tanesinin maharetlerini saymakla bitiremem. İzlediğiniz de ne kadar haklı olduğumu anlayacağınızı düşünüyorum.
Bu film hafta sonu mu olur, yoksa yoğun bir günün ardından tüm günün stresini atmak için mi olur ama mutlaka izlenmesi gerekli bir film olduğunu düşünüyorum.
Kamil Hızer / Magazinname.com