Modernizm, kentleşme ve birey-toplum ilişkisini irdelediği beş parçadan oluşan Arasında Dünyanın isimli yeni EP’sini bir süre önce Morrie Records etiketiyle müzikseverlerle buluşturan Soft Analog, farklı bir konsepti de beraberinde sunuyor. Kaçardım, Mesafeler, Bir Çırpıntı Var, Kim Gösterir Bana Nasıl Olunmalı? ve Yolculukisimli parçalarla eski synthler ile yumuşak ve chill havayı bozmadan sürdüren Soft Analog, bir konsept çerçevesi içinde çağın getirdiği kentleşme, birey-toplum ve ilişkiler gibi kavramların sıkıştırdığı hayatların zorlu yolculuğunu notalara döküyor.
Farklı Bir Evrene Açılan EP: Arasında Dünyanın
Soft Analog’un klipleri, şarkıların dizilimi ve birbirleri arasındaki geçişleriyle belli bir hikâye ve evren sunduğu yeni EP’si Arasında Dünyanın, ilk parçasından itibaren yarattığı dünyayla adım adım müzikseverlerin duygularını buluşturuyor. EP’nin her bir parçası da klibi ile birlikte, bu anlatının bir bölümü olarak dinleyiciyi karşılıyor. Bunun yanı sıra dans performansı ile çekilen kliplerin her bölümü de aynı iki karakter etrafında kalarak bir ilişkinin çeşitli evrelerini imgeliyor.
Arasında Dünyanın ile Kalabalık Hissinden Kaçış
İkilinin EP’de yarattığı renkli ama yalın anlatıma çok yakın olan klipler, çokluk ve kalabalık hissi yaratarak her şeyden de uzak duruyor. Bir arada izlendiğinde de ayrı ayrı izlediğinde de izleyicinin zihninde bir iz bırakan parçaların klipleri, bu yönüyle tekrar tekrar izlenesi bir anlatıyı sunuyor. Arasında Dünyanın adlı EP ile birlikte yapmak istedikleri konsept projelere de giriş yapan alternatif pop grubu Soft Analog, gelecekte de farklı konsept projeler ile dinleyicisiyle etkileşime geçmeyi planlıyor.
Soft Analog’un Arasında Dünyanın EP’sinde yer alan Kaçardım, Mesafeler, Bir Çırpıntı Var, Kim Gösterir Bana Nasıl Olunmalı? ve Yolculuk tüm dijital müzik platformlarından dinlenebilir.
SOFT ANALOG HAKKINDA
Soft Analog 2019 yılında Ankara’da kurulan bir müzik grubu… Başlarda ‘The Morning Tape’ ismiyle İngilizce müzik yapma hayali olan gruba zamanla yeni üyelerin katılmasıyla Soft Analog adını aldı. Soft Analog, şu an aynı zamanda grubun kurucusu olan iki üyesi olan Ömer Çelik ve İdil Tavşanlı ile müzik çalışmalarına devam ediyor. Ömer ve İdil müzik hayatlarına çocuk yaşlarda gitar ve piyano çalarak başladı. Aynı zamanda lise arkadaşı olan ikili, okul gruplarında bulunarak çeşitli etkinliklerde sahne tecrübesi yaşadı. Erken yaşlarda edindikleri bu tecrübe Soft Analog’un oluşmasına büyük katkı sağladı.
Grubun esin kaynağı, 80’- 90’ dönemlerindeki sound, giyim, tarz ve yaklaşım… Özellikle dönemin synthesizer kullanımı, drum machine, disco funk bass ve davul desenleri, eskinin havalı modası (vintage) kıyafetler, gözlükler ve renk paletinden etkileniyor ve bunların modern dünyayla birleşmiş halinden yeni bir üretim oluşturmaya çabalıyor. Yaptıkları bestelerde bu nostaljik atmosfer özellikle dönemi bilenler ve ilgilenenler tarafından hemen hissediliyor.
Grubun ismi, grubun yaptığı müziği yansıtıyor. Analog kelimesi grubun sound’unun bir parçası olan ve kullanmayı sevdikleri eski synthler ve aynı zamanda plak, kaset gibi analog cihazlardan geliyor. Soft kelimesi iste grubun sound’unun yumuşak, chill havasını ifade ediyor.
Grup şarkılarını ve yarattıkları dünyayı dinleyicileri ile paylaşırken konsept işler üretmeye dikkat ediyor. Soft Analog şarkı sözlerinde şehir hayatına bireysel bir perspektiften bakarken aynı zamanda toplumsal bir eleştiri de yapmaya çalışıyor. Şarkı sözlerini yazarken modern dünyayı ve bu düzenin içindeki insanı anlatmayı, modern hayatın yarattığı duygulardan, farkındalıklardan bahsetmeyi önceliyor. Şarkılar dinamik ve enerjik bir sound’un içerisinde daha melankolik ve eleştirel sözlere sahip. Grup bu zıtlığı yaratmayı ve hissettirmeyi seviyor.