Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yumuşhan Günay, diş eti çekilmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Prof. Dr. Yumuşhan Günay, diş eti çekilmesini, “dişleri çevreleyen diş eti dokusunun veya geri çekilmesiyle, dişin veya dişin kökünün daha fazla açığa çıkması durumu” olarak tanımladı.
Diş eti çekilmesi meydana geldiğinde diş etinin kalınlaştığını ve dişlerin görünen miktarının arttığına dikkat çeken Günay, “Bu durum da hastalığa neden olan bakterilerin birikmesini daha da kolaylaştırır. Tedavi edilmezse dişlerin destek dokusu ve kemik yapıları ciddi şekilde hasar görebilir ve sonuçta diş kaybına neden olabilir. Çünkü aslında tahrip olan diş etinden çok dişin etrafındaki destek kemik dokusudur. Alttaki kemik tahrip olunca, kemiğin üzerinde yer alan diş eti de onu takip eder.”uyarısında bulundu.
Diş eti hastalığı, diş eti çekilmesinin ana nedenidir
Diş eti çekilmesinin nedenlerine değinen Prof. Dr. Yumuşhan Günay, “Bunlar diş eti dokusunu ve dişlerinizi yerinde tutan destekleyici kemiği tahrip eden dişeti enfeksiyonlarıdır. Diş eti hastalığı, diş eti çekilmesinin ana nedenidir. Bunun sebebi de ağzımızda bulunan mikroorganizmalardır. Bu mikroorganizmalar doğumla birlikte doğal bir flora olarak ağzımıza yerleşir. Bizim fırçalama ile yaptığımız dişlerin üzerine plak şeklinde yapışan bu mikroorganizmaların oluşturduğu tabakayı dişlerin üzerinden uzaklaştırmaktır, yoksa mikroorganizmaları ağızdan yok etmek değil. Dişlerin üzerinden uzaklaştıramadığımız plaklar içindeki mikroorganizmaların ürettiği asit ve enzimler diş eti rahatsızlığına yol açar.”diye konuştu.
Yetersiz diş temizliği diş taşlarına yol açıyor
Prof. Dr. Yumuşhan Günay, yetersiz diş temizliğinin bazı sorunlara davetiye çıkardığını belirterek “Dişin üzerinde yetersiz temizlik sonucu kalan bakteri plakları üzerine çöken tükürükteki kalsiyum, gıda artıkları, doku döküntüleri vb. nedeniyle 4. Günden itibaren sertleşmeye başlar. Yavaş yavaş diş taşı dediğimiz yapılara döner. Yetersiz fırçalama, diş ipi kullanılmaması, plağın diş taşı (tartar) haline gelmesini kolaylaştırır. Tartar dişlerinizin üzerinde ve arasında oluşan ve ancak profesyonel bir diş temizliği ile çıkarılabilen sert bir maddedir. Diş eti çekilmesine yol açabilir.” uyarısında bulundu.
Nüfusun %30’unun diş eti hastalığı yatkınlığı var
Prof. Dr. Günay, “Bazı insanlar diş eti hastalığına daha duyarlı olabilir. Aslında araştırmalar, nüfusun yüzde 30’unun diş eti hastalığına yatkınlığının daha fazla olabileceğini gösteriyor.” dedi.
Doğru diş fırçalamak önemli
Doğru dış fırçalamanın önemini de vurgulayan Prof. Dr. Yumuşhan Günay, “Dişlerinizi çok sert veya yanlış fırçalarsanız, dişlerinizdeki minenin aşınmasına ve diş etlerinizin çekilmesine neden olabilir. Ergenlik, hamilelik ve menopoz gibi bir kadının yaşamı boyunca kadınlık hormonu seviyelerindeki dalgalanmalar diş etlerini daha hassas ve diş eti çekilmesine karşı daha savunmasız hale getirebilir. Sigara kullananların dişlerinde çıkarılması zor olan ve dişeti çekilmesine neden olabilen yapışkan plak olması daha olasıdır. Dişlerinizi sıkmak veya gıcırdatmak dişlere çok fazla kuvvet uygulayarak diş etlerinin çekilmesine neden olabilir. Çarpık dişler veya yanlış hizalanmış dişler, diş etlerine ve kemiğe çok fazla kuvvet uygulanarak diş etlerinin çekilmesine neden olabilir. Yanlış yapılan protez ve köprüler diş etlerinin tahribatına ve çekilmesine sebep olabilir.” diye konuştu.
Dişler günde iki defa fırçalanmalıdır
Dişleri günde iki kez fırçalamanın ve günde bir kez diş ipi kullanmanın plak oluşumunu giderebildiğini kaydeden Prof. Dr. Yumuşhan Günay, “Ancak bu yapılmadığında plak, diş eti hastalığının en hafif şekli olan diş eti iltihabına neden olabilir. Diş eti iltihabı, diş eti dokusunun diş tabanı etrafındaki kısmının tahriş olması ve iltihaplanmasına verilen isimdir. Diş eti iltihabı, profesyonel tedavi süreci sonunda ve evde iyi ağız bakımı ile tersine çevrilebilir.”dedi.
“Devam eden diş eti iltihabı ise periodontitise neden olabilir” uyarısında bulunan Prof. Dr. Günay, “Bu durum diş etleriniz ve dişlerinin arasında plak, tartar ve bakteri ile dolan cepler oluşmasına neden olur. Zamanla bu cepler derinleşir ve daha fazla bakteri ile dolar. Bu derinleşen enfeksiyonlar tedavi edilmezlerse, bu hem diş eti hem de kemik kaybına neden olur ve sonuçta bir veya daha fazla dişin kaybedilmesine neden olabilir. Sürekli devam eden kronik iltihaplanma ise bireyin bağışıklık sistemini zorlayabilir.”uyarısında bulundu.
Diş eti iltihabı, C vitamini eksikliği diş eti çekilmesine yol açabilir
Diş eti çekilmesinin nedenlerine de değinen Prof. Dr. Yumuşhan Günay, şunları söyledi:
“Diş eti iltihabı, ağız kuruluğuna veya diş eti değişikliklerine neden olan ilaçlar, C vitamini eksikliği dahil yetersiz beslenme, diyabet, romatoid artrit ve Crohn hastalığı gibi belirli hastalıklar, gebelik veya menopozla ilgili olanlar gibi hormonal değişiklikler, genetik, kötü ağız hijyeni, lösemi, HIV / AIDS ve kanser tedavisi gibi bağışıklığın azalmasına neden olan durumlar, obezite, sigara içmek veya tütün çiğnemek, ya da uyuşturucu kullanımı gibi faktörler diş eti çekilmesi geliştirilmesi riskini artırabilir. Bu tür yüksek risk grubuna ait hastaların 3 ayda bir hekim kontrolüne gitmeleri ama bu risk faktörlerine sahip olmayan düşük risk grubundaki hastaların ise 6 ayda bir hekim kontrolüne gitmeleri gerekir.”
Diş eti çekilmesini önlemek için ağzınıza iyi bakın
Diş eti çekilmesini önlemenin en iyi yolunun ağza iyi bakmak olduğunu kaydeden Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yumuşhan Günay, “Dişlerinizi her gün fırçalayın ve diş ipi kullanın ve yılda en az iki kez veya önerildiği şekilde diş hekiminize görünün. Diş eti çekilmeniz varsa diş hekiminiz sizi daha sık görmek isteyebilir. Orta sertlikte üzeri düz ve yaklaşık 10-12 kıl sırasına sahip bir diş fırçası kullanın ve diş hekiminizden dişlerinizi fırçalamanın doğru yolunu göstermesini isteyin. Çapraşık dişler veya diş gıcırdatma şikayeti varsa sorunu nasıl düzelteceğiniz konusunda diş hekimine gidin.” dedi.
Prof. Dr. Yumuşhan Günay, diş eti çekilmesini önlemenin diğer yollarının da sigara içiliyorsa sigarayı bırakmak ve dengeli ve sağlıklı beslenmek olduğunu söyledi.
Doğru diş fırçalama nasıl olmalıdır?
Diş eti çekilmesi halinde doğru diş fırçalama yapılmasının önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yumuşhan Günay, “Diş fırçası 45 derecelik açı yapacak biçimde tutulur ve diş eti hizasından başlanarak dişlerin çiğneme yüzeyine doğru yapılmalıdır. Ağız boşluğuna doğru fırçalamaya başlanır. Dış yüzeylerden başlayan fırçalama sert darbeler halinde değil, yumuşak ve daireler çizecek biçimde, ön dişlerden arka dişlere doğru yapılmalıdır.” dedi.
Diş eti çekilmesi tedavi edilebilir
Diş eti çekilmesinde uygulanan tedavi yöntemlerine ilişkin bilgi de veren Prof. Dr. Günay, bunları da şöyle sıraladı:
Flap cerrahisi ve kök yüzeyi düzleştirme: Bu işlem sırasında diş hekimi veya periodontolog (diş eti doktoru) etkilenen diş eti dokusunu kaldırır, zararlı bakterileri ceplerden uzaklaştırır ve ardından diş eti dokusunu diş kökü üzerinde yerine sıkıca sabitler.
Rejenerasyon: Diş eti çekilmesi sonucu dişlerinizi destekleyen kemik hasar görmüşse, kaybedilen kemiği ve dokuyu yenilemek için bir prosedür önerilebilir. Cep derinliği azaltmada olduğu gibi, diş hekiminiz diş eti dokusunu geriye katlayacak ve bakterileri uzaklaştıracaktır. Daha sonra, vücudunuzu o bölgedeki kemik ve dokuyu doğal olarak yenilemeye teşvik etmek için bir örtü, zar, birleştirici bir doku veya doku uyarıcı protein gibi yenileyici bir malzeme uygulanacaktır. Rejeneratif materyal yerleştirildikten sonra diş eti dokusu dişin veya dişlerin kökü üzerine sabitlenir.
Yumuşak doku grefti: Her hangi bir noktada aşırı diş eti çekilmesi nedeniyle dişin kökü açığa çıkmışsa bu uygulama yapılabilir. Bu prosedürde, damaktan alınan parça açıkta kalan kökü çevreleyen diş eti dokusuna dikilerek onarım sağlanır.