Hatırlıyorum, Bircan Usallı Silan ile ilk tanışmam, 1992 yılında raflarda yerini alan “Güzelliklere Merhaba”, hemen ardından “Acı Dolu Yıllar”, “Dört Yapraklı Yonca”, “Nilüfer”, “Ve Aslında Bütün Senler Ben”, “İyi ki Annenim Senin” ve yayına hazırladığı Filiz Akın kitaplarıyla (“Hayata Merhaba” , “Lezzete Merhaba”, “Filiz Akın ile Güzellik, Zayıflama ve Genç Kalma Üzerine”, “Hayatın Provası Yok”) olmuştu. Sıkı bir Bircan Usallı Silan okuruydum artık.Ama bir öncesi daha var.
Filiz Akın beni 22. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin ödül törenine davet etmişti.
26 Nisan 2003 Emek Sineması’nın girişinde Bircan Usallı Silan ile karşılaşmıştık… dakikalar sonra Sinema Onur Ödülü almak için sahneye doğru ilerleyen Filiz Akın’ı, yanyana ayakta alkışlıyorduk.
Ve 10 Mart 2004.
Bircan Usallı Silan beni aradı :”Filiz Abla, çok rahatsız, kendisine Nazofarenks kanseri tanısı kondu.Filiz ablaya bir telefon aç, olur mu ? ”
Nazofarenks…Filiz Akın.Zaman durmuş gibiydi.Öylece kalakalmıştım.
Sonra ne mi oldu, Filiz Akın beni aradı ve “Sakın üzülme, iyileşeceğim,” dedi.
ABD’de tedavi gören Filiz Akın’ın sağlık durumuyla ilgili tüm haberleri Bircan Usallı Silan’dan alıyordum.Her gün iyiye gidiyordu sağlığı, yakında İstanbul’a dönecekti.Döndü de.
“Dört Yapraklı Yonca” nın tanıtım davetini hatırlıyorum şimdi…kitabın içinde Filiz Akın’a yazdığım bir mektuba yer verilmişti.”Hayata Merhaba” da da, Filiz Akın’a gönderdiğim geçmiş olsun mesajını görmek beni mutlu etmişti.
15 Mart 2007 tarihinde raflarda yerini alan “Başrolde Filiz Akın” adlı kitabımın yayınevi serüveninde de yine Bircan Usallı Silan vardı yanımda.Şimdi nasıl unuturum editör Meltem Erkmen’i ? Epsilon Yayınevi ve Ömer Yenici’nin dostluklarını, sıcak yaklaşımlarını ?
2007 Nisan’ında Kürşat Başar’ın televizyon programında Filiz Akın, İnci Türkay, Bircan Usallı Silan, Özgün, Özge Özberk ve ben konuk olmuştuk.
Filiz Akın, “Tutku Müzesi” adını koyduğumuz tüm o afişler, fotoğraflarla dolu evimi ziyarete Bircan Usallı Silan ile gelmişti.26 Mart 2007 tarihini, o heyecanımı şimdi nasıl anlatabilirim ki ?
Sonrasında Bircan Usallı Silan kitapları, koşulsuz dostluğu ile, dediğim gibi hep yanımda oldu.
“Film Gibi Hayatlar” programının Ayşen İnci ve Hakan Altıner çekimlerine beni de davet etmişti.Hülya Koçyiğit ile seneler sonra yeniden karşılaşmak, dahası Hülya Koçyiğit ile İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda çalıştığı yılları konuşup, kaydetme imkanını da yine Bircan Usallı sağlamıştı.Gel de, Filiz Akın’ın ifadesiyle “Çokcan” a müteşekkir olma.
Yarın “Türkan ve Hayat” ın özel davetinden Bircan Usallı Silan ve Türkan Şoray imzalı kitapla döneceğim.Daha ne olsun ?
Pınar Çekirge / Magazinname.com