Eminim ki bir çoğumuz hayvanları severiz. Bana göre onlar Allah’ın bize gönderdiği dilsiz meleklerdir.
Sevgimizi farklı gösteririz, kimimiz uzaktan sever, kimimiz çok sever, kimimiz ise gerçekten onlar için mücadele edecek kadar sever.
Geçtiğimiz aylarda bir radyocu dostum beni Okan Tok adında genç bir sanatçı dostumuzu bana yönlendirdi.
Telefondan tanıştık, sosyal medyadan takipleştik. Efendi, saygılı, konuştuğunu bilen ve kendisini dinletebilen bir genç sanatçı.
Sonra çıkardığı single’ın haberini yaptım. Her zaman yeni sanatçılara destek vermek benim için en büyük mutluluk olmuştur.
Bir çok meslektaşım yeni sanatçılara nedense ne gazetelerinde ne magazin sitelerinde pek yer vermezler. Bende aksine çıkış yapmak isteyen, sanatçı olan herkese hem çalıştığım gazetenin kapılarını, hem magazin sitemi sonuna kadar açarım.
Ve bir gün Okan Tok beni aradı.
Abim “Sokak hayvanları için bir projem var” destek olur musun diye sordu?
Sokak hayvanları için biri bir avuç mama verecek, o kişi benim baş tacımdır. Hiç düşünmeden evet dedim.
Sanırım “Onların da Gözyaşları Var” projesinin ilk basın haberini ben yaptım.
Elimden geldiğince destek olmak için çabaladım. Tabi ki sadece kendi çapımda.
Proje kapsamında o kadar çok mama toplandı ki, sanki o mamaları ben toplamışım gibi mutlu oldum.
Yanlış hatırlamıyorsam bir site sahibi sadece 1 ton kuru mama bağışlamıştı.
Genç bir sanatçıdan çıkan bir kıvılcım sokaktaki binlerce hayvana sevgi olarak, yemek olarak, mutluluk olarak gidiyordu.
Sonrasında bu projesini bir etkinlikle, konserle perçinlemek istedi.
Bir çok sanatçıya, bir çok hayvansevere ulaştı.
Ve geçtiğimiz Pazar günü Şişli Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi’nde “Onların da Gözyaşları Var” konseri düzenledi.
Bana göre son zamanların en anlamlı sosyal projesinin en anlamlı konseri ve kutlamasıydı bu organizasyon.
Kimler yoktu ki bu organizasyonda. Hayvanseverliği dillere destan Tuna Arman mı dersiniz?,
Sanatına ve dostluğuna hayran olduğum sevgili arkadaşım Uhde Seçil mi dersiniz?,
Türkiye’nin en büyük seslerinden biri olan Umut Akyürek mi dersiniz?,
Türkiye’nin moda da marka olmuş isimlerinden biri olan Çiğdem Akın ve 20 tane melek kalpli mankeni mi dersiniz?.Ve tabi ki muhteşem bir defile izlettirdiler bize.
Pınar Soykan, Ayça ve Cem ikilisi, Dilek Turgut, Nilay Dorsa, Aycan Varış, Dilek Turgut, Hazal, Latin dansları ile Oğuz ve Özge, köpek eğitmeni ve aynı zamanda ülkemize Avrupa’da altın madalyalar kazandıran Uğur Kurşun ve köpeği Pepper ve aklıma gelmeyen bir çok ünlü isim.
Hiç bir en ufak bir karşılık beklemeden Pazar günü, İstanbul karlar altında iken orada oldular.
Ama bana göre sadece orada olmadılar.
Şu kış gününde sokaklarda hayatlarını sürdürmek için mücadele veren sokak hayvanlarının kalbinde oldular, hayvanseverlerin yüreğinde oldular, Yaradanın sevgili kulu oldular.
Kendi şahsıma hepsine ama hepsine ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum.
Herkes bir şekilde sanatçı olabilir, ama sanatçılığı sadece etiketidir. O etiketin haricinde hiç bir değeri yoktur.
Ama böylesine ulvi projelere destek olanlar, onlar bana göre gerçek sanatçılardır.
Duruşları ile, tavırları ile, kişilikleri ile.
Hepsini avuçlarım patlayana kadar alkışladım. Ve böyle sanatçıları da her zaman onere etmek için ne gerekiyorsa yapacağım.
Bu arada organizasyonda dikkatimi bir şey çekti.
4 genç sohbet ediyorlar, bazen yanlarına sanatçılar geliyor, fotoğraflar çekiliyorlar .
Merak ettim kimdir bu gençler dedim ve yanlarına giderken de sosyal medya fenomeni olduklarını öğrendim.
Benim gibi erkenden gelmişler ve program bittiği halde orada bulunmaya devam ediyorlar.
Hani öyle sağı solu, kıçı başı oynayan fenomenler gibi de değiller.
Duruşları, sohbetleri, tavırları ile adam gibi adamlar.
Öğrendim ki bu sosyal medya fenomeni genç arkadaşlarım bu projeye ciddi destek vermişler.
Fenomen dediklerinde aslında fenomenliğin benim açımdan tarifini bu genç arkadaşlar yapmışlar.
Hoş bendeniz yaş olarak sosyal medyayı fazla kullanmam ve bilmem.
Ama bu fenomen arkadaşlara da buradan isimlerini tek tek yazarak teşekkür etmek istedim
Naim Göncü,
Mehmet Burak Torun,
Mustafa Karabulut,
Bahri Yazar,
Keşke bir çok fenomen dediğimiz insanlar da sizin gibi asil olsalar, gerçek anlamda sosyal projelere imza atsalar.
Hemde objektiflerin önünde olmadan, sadece yürekten ve ellerinden geldiğince sessizce destekleyerek.
Sessizce derken sadece törenlerde kamerala önüne atlamayan kişilerden olmalarını kast etmiştim.
Törene katılan, ama yüreği orada olup da katılamayan herkese teşekkür ediyorum.
Okan kardeşim en büyük teşekkürü de sen hak ediyorsun.
Teşekkürler…
Kamil HIZER / Magazinname.com