Geçmiş yıllarda Türk halkının büyük ilgi gösterdiği yabancı dizilerin başında eminim ki La Casa de Papel ilk sıralardadır. İşte bu kez de bu serinin öncesini anlatan ve La Casa De Papel dizisinde Pedro Alanso’nun hayat verdiği “Berlin” karakterinin bu seri öncesindeki hikayesini anlatan “La Casa de Papel: Berlin,” Netflix platformunda izleyicilerle buluştu. Yukarıda belirttiğim gibi La Casa De Papel dizisinde Berlin karakterinin diziden erken ayrılması birçok dizi fanını fazlasıyla üzmüş ve sosyal medyada bile bu erken ayrılık Trend Topic olmuştu.
Soygun temalı La Casa de Papel dizisinde olduğu gibi, La Casa De Papel: Berlin’de de aynı temada sunuluyor. Berlin karakteri, beş kişilik ekibiyle bir soygun planlamadan önce, hayatta tutkulu olduğu iki şeyle karşımıza çıkıyor: soygun ve aşk. Berlin’in eşi tarafından terk edilmiş olması, karakterin soygun öncesindeki yaşamına ışık tutuyor.
Ancak, La Casa de Papel dizilerinde olduğu gibi, Berlin de bazı mantık hataları ve abartılı sahnelerle dolu. Bu sahneler, izleyicinin dizinin evreninden uzaklaşmasına neden olabilir. Dizi, aksiyon ve abartılı unsurlarla dolu olması nedeniyle bazı eleştirilere maruz kalsa da buna takılacak ciddi bir kitlenin olacağını hiç sanmıyorum.
Berlin dizisi, soygunun ardından yaşanan olayları ve karakterler arası ilişkileri detaylı bir şekilde sunarak, La Casa de Papel evrenine aşina olan izleyicilere tanıdık bir atmosfer sunuyor. İspanyol sinemasının gişe karakterlerinden seçilmiş gibi görünen karakterlerle dolu olması, diziye özgün bir hava katıyor.
Sonuç olarak, La Casa de Papel: Berlin, izleyiciye Berlin karakterini daha yakından tanıma fırsatı sunan bir dizi olarak öne çıkıyor. Ancak, aksiyon ve abartılı sahneler nedeniyle izleyiciyi bazen hikayeden koparabileceğini unutmamak önemlidir. Herkesin diziye bakış açısı farklıdır, bu yüzden bazı izleyiciler için olumlu bir deneyim olabilirken, diğerleri için beklentileri karşılamayabilir.
İyi seyirler!