Hükümsüz dizisi bana göre Acun Ilıcalı’nın sahibi olduğu Exxen’in en güzel dizisi. Hatta bana göre bu platformda hiçbir yapım Hükümsüz dizisinin eline su dökemez.
Hükümsüz dizisinin yapımcılığını Mustafa Uslu gerçekleştirirken yönetmenliğini de usta yönetmen Ömer Faruk Sorak üstlenmiş.
Birazda kısaca dizinin ana karakterlerinden bahsetmek istiyorum. Dizinin ana karakteri olan avukat Esma rolünü Burçin Terzioğlu, asistanı Filiz rolünü Hande Doğandemir, gazeteci Selim rolünü İsmail Hacıoğlı, gizemli kahraman Serdar rolünü Alican Yücesoy ve gazeteci Selim’in babası rolünü de usta oyuncu Menderes Samancılar üstlenmiş.
İsmail Hacıoğlu zaten oynadığı bir çok filmle gündeme gelirken bana göre herkesin düşündüğünün aksine Ayla filmiyle değil de, yönetmeliğini Umut Ertek’in yaptığı Şuursuz Aşk filmindeki oyunculuğuyla anılmalı. Neyse konumuz bu değil.
Gelelim dizimizin konusuna. Dizimiz Esma, babası ve yanlarında çalışan Fatma ile kendilerine ait avukatlık firmasından çıkarlarken Fatma’nın silahlı saldırısı sonucu Fatma ve Esma’nın babası hayatlarını kaybederken Esma ağır yaralı kurtulmuştur.
Fatma’nın kocası eşinin yanında çalıştığı Esma’nın babası ile ilişkisi olduğu düşüncesi yaratılarak hem Esma’nın babasını hem eşi Fatma’yı öldürmesi için bir kumpas kurulur. Cinayetler sonrası Fatma’nın kocası intihar süsü verilerek öldürülür. Esma bu işi çözmek isterken hukuk öğrencisi olan ve staj için kendisine yer arayan Filiz ile yolları kesişir. Aslında Filiz’de 5 yıl önce öldürülen ablasının cinayetini çözmek için hukuk okumaya karar vermiş bir kızdır.
Esma ve Filiz önce Esma’nın babası ve Fatma’nın cinayetini çözerken daha sonra da Filiz’in ablasının cinayetini çözerler. Artık bu ikili aralarında bir karar alarak kadın cinayetlerine kurban giden ve ailelerinin doğru dürüst avukat tutmaya imkanı olmayan ailelerin ücretsiz avukatlığına savunurlar. Ve başlarlar kadın cinayetlerini arka arkaya çözmeye.
Cinayetleri çözmeye başlarken de yolları gazeteci Selim ve Esma’nın babasının yardımları sayesinde aslında meslekten kovulacakken malulen emekli olan eski komiser Serdar ile yolları birleşir.
Her bölümü ortalama 42-50 dakika civarında olan dizi aslında ulusal bir kanalda yayınlanmış olsa belki de reyting rekorları kırardı diye düşünmeden edemiyorum.
Dizide işlenen konuların tamamı gerçek haya öykülerinden yola çıkılarak hazırlanmış. Diziyi izlerken ister istemez gerçekten bu ülkede kadının adı yok diyorsunuz. Her ne kadar her bölümde suçlular cezaevini boylamış olsa da, çözülemeyen birçok kadın cinayeti ve çözülen davalarda da bazen verilen cezai indirimler aklınıza gelecek.
Dizinin bir ilginç yanı da genelde dizilerin bir çoğu İstanbul’da çekilirken bu dizinin ilk sezon tüm bölümleri İzmir’de çekilmiş. Dizide ne boş bir diyalog, ne bir gereksiz sahneye denk gelmedim. Dizide iki aşk başlarken inanın bu göze bile batmıyor. Kendinizi dizideki aşka filan odaklamaya dahi fırsatınız olmuyor. Bu konuda yapımcısından, oyuncusuna, yönetmenine ve kamera arkasındaki herkese teşekkür ediyorum. İnanın sırf bu dizi için bile Exxen’e bir ay üye olabilirsiniz.
Bu diziye puan vermem gerekirse vereceğim puan 10 üzerinden 10 olur. Uzun zamandır böylesine bir dizi izlemedim. Yine Acun Ilıcalı’nın TV8 kanalındaki en iddialı dizilerinden biri olan Kırmızı Oda adlı diziden bile bana göre daha başarılı.
Nacizane tavsiyem bu diziyi izlemediyseniz hemen Exxen’e en azından 1 aylık üye olun ve hemen izlemeye başlayın.
Kamil Hızer / Magazinname.com