No On Fuarcılık ve ALZ Fuar ortaklığı ile Türkiye’de ilk defa düzenlenecek olan, teknoloji dünyasında fark yaratan ve küresel başarılara imza atmış Türk şirketlerinin bir arada olacağı YES Türkiye Fuarı’nda, 2021 yılında önce çıkan teknoloji trendleri ile birlikte geleceğe yön verecek yazılım uygulama ve çözümleri sergilenecek.
Teknolojiyi anlamak için YES Türkiye
No On Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Halil Ekiz, dünyayı son bir yıldır etkisi altına alan pandemiye rağmen insanlığın daha yaşanabilir bir dünya kurmak üzere teknoloji araştırmalarına ve yatırımlarına devam ettiğine dikkat çekerek, Yazılım Endüstrisi Fuarı kapsamında geleceğin teknolojilerine yer vereceklerini söyledi. Teknolojinin yakın gelecekte özellikle, sağlık, tıp, seyahat, çevre ve uzay teknolojilerinde fark yaratan yöntem ve uygulamalar ortaya koyacağını sözlerine ekleyen Ekiz, “Çok yakında hayatımızı değiştirecek teknolojileri bugünden anlamak ve tanımak hepimiz için çok önemli. Özellikle ürün ve hizmetlerini bu gelişmelere göre adapte ederek hayatına devam edecek şirketler ve markalar için hayati önem taşıyan bu teknolojik gelişmeleri YES Türkiye Fuarı’nda yakından deneyimleme ve anlama şansına sahip olacağız.” dedi.
Türkiye teknoloji ekosisteminin büyümesi
Halil Ekiz, Türkiye’nin çok kısa zamanda yakın coğrafyasındaki ülkeler arasında önemli teknoloji yatırımlarını yaparak teknoloji ihracatçısı konumunu sağlamlaştırdığını ve teknolojik yatırımlarla birlikte girişimcilik ekosistemini de geliştirerek büyük bir atılım gerçekleştirdiğini belirtti. Teknoloji geliştiricilerinin ana kaynağı olan yazılım sektörü için “Yazılımcıların Buluşma Noktası” olarak nitelendirilen Yazılım Endüstrisi Fuarıile Türkiye’nin teknolojik büyümesine katkı sağlayacaklarını vurgulayan Ekiz şöyle konuştu:
“Yazılım Endüstrisi Fuarı kapsamında yapılacak ikili iş görüşmeleri ve uluslararası alım heyetlerinin yapacağı görüşmeler sonunda sağlanacak iş birliği anlaşmaları sayesinde ülkemizin yazılım ve teknoloji ekosisteminin gelişmesine önemli bir katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Yazılım ve Donanım Endüstrileri Başkanlığı’nın faaliyetlerine başlamasıyla birlikte büyük bir ivme kazanacağına inandığımız teknoloji ve yazılım ekosistemindeki gelişme ülkemizin kalkınmasını sağlayacaktır. Yazılım Endüstrisi Fuarı bu gelişmeye önemli bir katkı sağlayarak her yıl düzenleyeceği fuarlarla Türkiye’nin bölgesindeki en güçlü teknoloji üreticisi ve geliştiricisi; aynı zamanda yaratıcı, dinamik girişimcilik – start-up alt yapısıyla lider konuma gelecektir.”
Yeni geliştirilen 5 teknoloji trendi
- Dijital Tıp: Her ne kadar yakın zamanda doktorların yerini alamayacak olsa da uygulamalar sağlık hizmetlerine ulaşma imkanı kısıtlı olan hastalara destek sağlama ve hastaların durumunu takip etme gibi konularda yardımcı olacak.
- Acısız mikro iğneler: Bir kağıt yaprağının kalınlığı ve bir insan saçı genişliğindeki küçük iğneler, insanlara ağrısız iğne yapma ve kan testi imkanı sunuyor. Mikro iğneler altta yatan sinir uçlarına zarar vermeden cildin derinlerine nüfuz edebiliyor.
- Sanal organlar: Gerçek insan organlarından alınan yüksek çözünürlüklü veriler, o organın işlevini kontrol eden mekanizmaların karışık bir matematiksel modeline dönüştürülüyor. Daha sonra ortaya çıkan denklemleri çözen bilgisayar algoritmaları tıpkı gerçek bir organ gibi davranmaya başlıyor.
- Elektrikli Havacılık: Elektrikli havacılığın karbon emisyonu ve yakıt maliyetlerini azaltma yoluyla büyük avantajlar sağlaması bekleniyor. Şu anda 170 elektrikli uçak projesi gelişim halindeyken Airbus firması 100 yolcu kapasiteli uçakların 2030 yılında uçuşa hazır olacağını belirtiyor.
- Düşük karbonlu çimento: Bugün yıllık üretilen 4 milyar tona yakın çimento küresel karbon salımının yüzde 8’ini oluşturuyor. Bu sebeple pek çok girişimci ve araştırmacı daha az karbon salımı yapan bir çimento üretim teknolojisi üzerinde çalışıyor.
- Yeşil Hidrojen: Yenilenebilir kaynaklı elektrikle hidrojenlerin sudan elektroliz yoluyla ayrılması olarak adlandırılan yeşil hidrojen projesi ile karbon salımının sıfırlanması hedefleniyor. Lojistik ve üretim alanlarında karbon emisyonunun azaltılmasına çok büyük katkısı olması beklenen bu teknolojinin pazar değerinin 2050 yılında yaklaşık 12 trilyon olması bekleniyor.
- Güneş enerjili kimya: Karbondioksiti yararlı kimyasallarla dönüştürmek için güneş ışığını kullanarak sektördeki karbon salım oranını azaltmayı hedefliyor. Projeyle ilaçlardan deterjanlara, gübre ve tekstil ürünlerine kadar her şeye dönüştürülebilen atık gazdan faydalı bileşikler üretmek için güneş enerjisi rafineleri kurmayı hedefliyor.