Gün içerisinde kontrollü beslenip gece boyunca buzdolabının önünden ayrılamıyorsanız, siz de “gece yemek yeme bozukluğu” problemiyle karşı karşıya olabilirsiniz.
Yeme bozukluklarından biri olarak tanımlanan gece yemek yeme bozukluğu, akşam yemeğinden sonra başlayan aşırı yeme isteğine, hatta kişinin gece uykusundan uyanıp yemek yemesine dahi neden olabilir. Genellikle günlük kalori alımının %56’sından fazlasının akşam gerçekleştiğini söyleyen Psikolog Dr. Feyza Bayraktar, gece yemek yeme bozukluğu konusunda merak edilenleri anlattı.
Gece yemek yeme bozukluğunu, özellikle akşam yemeğinden sonra ya da gece uykudan uyanıp aşırı yiyecek tüketimi olarak tanımlanayan Bayraktar, bu yeme bozukluğunun uyku problemleri, depresyon, anksiyete ile birlikte seyredebileceği gibi, kilo alımı ve beraberinde bir çok sağlık problemine de neden olabileceğinin altını çiziyor.
Günlük kalori alımının %56’sından fazlası, akşam gerçekleşiyor
“Gece yemek yeme bozukluğu olan kişilerin bir kısmı, gece birkaç kez uykudan uyanıp yemek yeme eğilimi göstebilir. Sabah tok uyandıkları için ise öğlene, hatta akşama kadar besin tüketme ihtiyacı duymazlar” açıklamasında bulunan Bayraktar, günlük kalori alımının %56’sından fazlasının çoğunlukla akşam gerçekleştiğini belirterek sözlerine şöyle devam ediyor: “Akşam yemeğinden sonra ya da gece uykudan uyanınca tüketilen yiyeceklerin büyük bir çoğunluğu yoğun karbonhidrat, yağ ya da şeker ağırlıklı olduğundan, aşırı kilo alımına sebep olabilir.”
Psikolojik problemler, yeme bozukluğunu tetikliyor
Gece yemek yeme bozukluğunun her yaş grubunda görülebileceğinin ve özellikle de hayat değişimleri gibi, stresin yoğun olduğu dönemlerde yeme isteğinin arttığının altını çizen Bayraktar, “İş stresi ya da stresi yönetmekte zorlanma, kişinin taşıyabileceğinden daha fazla sorumluluk yüklenmesi, aile içi iletişim, sınır koyma ve kendine zaman ayırmama gibi problemler, gece yemek yeme bozukluğunu tetikleyen etkenler arasındadır” açıklamasında bulundu.
Mutlaka psikolojik destek alınmalıdır
Bayraktar, gece yemek yeme bozukluğunun ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğinin altını çizerek, sözlerine şöyle devam etti: “Yeme bozuklukları, sağlığı tehdit eden birçok probleme yol açabileceği için, tedavi sürecinde mutlaka bir hekimin bulunması ve kişinin sağlık kontrollerinin yapılması gereklidir. Psikolojik destek, yeme bozuklukları tedavi sürecinin olmazsa olmaz parçalarından bir tanesidir. Bu sebeple de, uzman bir psikoterapistten destek alınması gereklidir. Tedavi sürecinde, bireyin ihtiyaçları doğrultusunda zaman zaman beslenme uzmanı desteğine de başvurulabilir.”
Psikolog Dr. Feyza Bayraktar kimdir?
1980, Adapazarı doğumlu Feyza Bayraktar, Koç Özel Lisesi’nden mezun olduktan sonra, lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nde tamamladı. New York Üniversitesi’nde Uygulamalı Psikoloji Bölümü’nde yüksek lisans çalışması yapan Bayraktar, aynı zamanda Kadın Ruh Sağlığı ve Yeme Bozuklukları alanlarında araştırma görevlisi olarak çalıştı. New Orleans’da meydana gelen kasırga üzerine, bölgede yaşayan kişilere psikolojik destek veren başarılı isim, özellikle kadın ruh sağlığı ve yeme bozuklukları alanında birçok klinikte psikolojik danışmanlık hizmeti verdi. Princeton Üniversitesi Sağlık Merkezi’nin klinik eğitim programına kabul edilip doktora eğitimine başlamadan, bu klinik eğitimi almaya hak kazanan ilk kişi oldu ve hemen ardından doktora çalışması için kognisyon, algı, özellikle de beden algısı konuları üzerine yoğunlaştı.
Kognitif ve davranış terapileri ile ilgilenen ve bu alanda birçok uluslararası eğitime katılan Bayraktar, yeme bozuklukları alanındaki çalışmalarıyla tanınan, alandaki en saygın isimlerden Prof. Dr. Christopher Fairburn’un referansı ile Oxford Üniversitesi Psikiyatri Bölümü tarafından verilen bireye özel biçimlendirilmiş, bilişsel davranışçı terapi eğitimini almaya hak kazandı ve dünyada, bu eğitimi alan ilk uzmanlardan biri oldu. ABD’de, Walden Üniversitesi Klinik Psikoloji Doktora Programını da duygu yönetme becerileri ve yeme bozuklukları üzerine yazdığı tez ile tamamlayan Bayraktar, ABD’de Yale Üniversitesi ve Columbia Üniversitesi’nde yeme bozuklukları ve obezite psikolojisi alanında lider olarak tanımlanan bilim insanları ile çalıştı. Böylece, ismi yeme bozuklukları ve obezite psikolojisi alanında uluslararası eğitimciler listesindeki yerini aldı.
International Association of Eating Disorders Professionals Foundation tarafından belirlenen Yeme Bozuklukları Uzmanlığı Sertifikasyon kriterlerini karşılayarak yeme bozuklukları uzmanı (Certified Eating Disorders Specialist-CEDS) unvanını alan Bayraktar, aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi’nde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak görev yapmaktadır. Ayrıca, sağlıklı yaşamın içselleştirilmesi ve sürdürülebilmesi, kadının iş hayatındaki varlığının korunması ve yükselişinin devam ettirilebilmesi, stres yönetimi ve psikolojik sağlamlık gibi konular başta olmak üzere, birçok farklı alanda eğitim ve seminerler düzenlemektedir.
Yayın ve basın organlarında zaman zaman yer alan Feyza Bayraktar, 2014-2015 yayın döneminde, 24TV’de, psikolojik problemleri ele alan “Ne Yapmalı?” adlı bir program yapmıştır. Aynı zamanda, 2011- 2016 yılları arasında faaliyet gösteren Yeme Bozuklukları Destek Derneği’nin kurucusu olup bu süre içinde derneğin başkanlığını yapmıştır. 1994 yılında, 14 yaşındayken yayınlanan; “Karanlıkta Doğan Güneş” adlı bir romanı ve 2011 senesinde Doğan Kitap aracılığıyla yayınlanan “Yemek ya da Yememek” adlı bir kitabı vardır.