Dünya futbol tarihinin zirveden dibe vuran 10 futbolcusu

Dünya futbol tarihinin zirveden dibe vuran 10 futbolcusu

Futbol, bazen bir peri masalı gibi başlasa da, bazı yetenekler için acı bir sona dönüşebilir. Bir oyuncu sahip olduğu tüm parasını harcayıp sokaklarda evsiz bir şekilde hayatını kaybederken, bir diğeri ayakta kalabilmek için kupalarını ve formalarını bile satmak zorunda kaldı. İşte her şeyini kaybeden, beklentilerin altında kalan ya da trajik olaylar yaşayan 10 talihsiz futbolcu.

1. “Yeni Pele”den İsveç 3. Ligi’ne: Freddy Adu

Listemize genç yaşta Lionel Messi’den bile daha fazla heyecan uyandıran bir oyuncuyla başlayalım. Bu oyuncunun daha 14 yaşındayken futbolun bir sonraki büyük dünya yıldızı olacağı konuşuluyordu. O harika çocuk Freddy Adu’yu hatırlıyor musunuz?

Freddy Adu henüz 14 yaşında profesyonel bir futbolcu oldu, “yeni Pele” olarak övüldü. Ama ne yazık ki kariyerini İsveç 3. ligindeki bir kulüpte bitirdi. 2000’lerin başında Freddy Adu herkesin dilindeydi. Hatta Oprah Winfrey Show’a bile katıldı ve bence 14 yaşındaki çocuğun bu U17 Dünya Kupası’ndaki sahnelerinden sonra şaşırmamak gerek. Henüz 14 yaşındayken Manchester United gibi büyük Avrupa kulüplerinden teklifler alıyordu ama profesyonel sözleşmeyi kendi ülkesinde, ABD’de DC United ile imzalamayı seçti.

14 yaşında ve artık profesyoneldi. Doğrusu işler hiç de fena gitmiyordu. Vücudu yaşıtlarına göre daha güçlüydü ve tekniği çok iyiydi. Profesyonel ilk maçından iki hafta sonra ilk golünü attı. Jay-Z onun hakkında rap yaptı, kırmızı halılarda boy gösterdi ve milyon dolarlık bir Nike anlaşması imzaladı. Ama kendini geliştirmek için daha fazla zaman ayırsa daha mı iyi olurdu acaba? Muhtemelen öyle, ama Adu’yu da suçlayamazsınız. Sonuçta annesi ailesini geçindirmek için haftada 70 saat çalışıyordu ve Adu sözleşmesi sayesinde ona maddi olarak destek olabildi. Ancak 33 yaşına geldiğinde bir röportajda tüm o dikkat dağıtan şeylerin kendisine hiç yardımcı olmadığını itiraf etti. Yeterince uyumuyor ve yeteneklerini geliştirmeye yeterince odaklanmıyordu çünkü etrafındaki herkes ona daha 14 yaşındayken ne kadar iyi olduğunu söylüyordu.

16 yaşına geldiğinde ise Freddy Adu, ABD’nin en genç uluslararası oyuncusu oldu. 18 yaşına kadar MLS’te oynadı ama dürüst olmak gerekirse forvet olarak istatistikleri çok da dikkat çekici değildi: 98 maçta sadece 13 gol attı. Ama sonuçta hala gençti. Bu yüzden Benfica onu 2 milyon dolara transfer etmeye karar verdi. Ama Adu orada da teknik ekibi ikna edemedi ve böylece bir futbol odissesisi başladı. Bundan tam bir yıl sonra Monaco’ya gitti. Ancak orada da başarılı olamadı. Daha sonra Yunanistan ve Türkiye’ye kiralandı, tekrar ABD’ye döndü, sonra Sırbistan’a, ardından da Finlandiya’ya gitti. En sonunda da kendisini isteyen bir kulüp bulamayınca İsveç 3. ligine kadar düştü ve hatta orada bile yeterince iyi değildi. Günümüzde ise Adu başarısız olmuş bir yeteneğin sembolü haline geldi.

2. Avrupa Şampiyonu Lars Elstrup’ın Düşüşü

Sıradaki oyuncumuz ise sahada çok daha başarılıydı. Hatta Avrupa şampiyonu bile oldu ama sonrasında düşüşü çok daha sert oldu. Alkışlanan bir forvetten sokakta ve bir futbol maçında çıplak dolaşacak kadar kontrolden çıkan birine dönüştü. Evet, 1980’ler ve 1990’larda Danimarka ve İngiltere’de başarılı bir forvet olan Danimarkalı Lars Elstrup’tan bahsediyorum.

1992’de çok büyük bir sürpriz yaşandı. Danimarka aslında Avrupa Şampiyonası’na katılma hakkı kazanamamıştı ancak Yugoslavya savaş nedeniyle turnuvaya katılamayacağını bildirdi ve Danimarka son dakika katılımcısı olarak Avrupa Şampiyonası’nı kazandı. Lars Elstrup da Danimarka’nın kadrosundaydı. Ancak Elstrup 1993’te ciddi zihinsel sorunlarla mücadele etmeye başladı ve bir tarikata katılarak adını “akan nehir” anlamına gelen Deran olarak değiştirdi. Depresyonla mücadelesi bayağı uzun sürdü. 1999’da bir çocuğa vurduğu için tutuklandı ve 2016’da da sahaya çıplak koşarak dikkatleri üzerine çekti. Bugün kesinlikle daha iyi görünüyor. En azından 2023’te eski kulübü Luton Town’ı ziyaret ederken görüldü ve inanamayacaksınız ama kıyafetleri vardı.

3. Alkol Bataklığına Saplanan George Best

Sıradaki oyuncumuz ise bir dünya yıldızıydı. Ballon d’Or’u kazandı ve FIFA’nın “100 Yılın Oyuncusu” oylamasında 5. sırada yer aldı ancak kariyerinin ardından sert bir düşüş yaşadı. Erken yaşta hayatını kaybetti, geriye ise yalnızca “ölüm” bıraktı. İngiliz oyuncu George Best’ten bahsediyorum.

Kendisi 60’lar ve 70’lerin süper yıldızıydı. Manchester United ile sayısız kupa kazandı, 1968’deki Avrupa Kupası dahil. Gerçekten unutulmaz bir futbolcuydu. Saha dışında da ortalığı karıştırıyordu, özellikle kadınlarla olan ilişkileriyle. Ona “5. Beatle” deniyordu. Ünlü sözlerinden biri ise: “Paralarımın çoğunu içkiye, kadınlara ve hızlı arabalara harcadım. Kalanını ise boşuna harcadım.” Ancak kariyerinden sonra alkol onun için hep bir sorun oldu. Alkollü araç kullanmaktan tutuklandı ve televizyon programlarına bile ayık çıkmakta zorlanıyordu. 2005’te ise üzücü haber geldi: alkol bağımlılığı yüzünden hayatını kaybetti ve son mesajı bir gazete tarafından yayınlandı: “Benim gibi ölmeyin.”

4. Helikopter Tutkunu Sinan Kurt

7 numaramız hala aktif bir oyuncu ancak yeteneğini harcayan başka bir örnek daha: futbola odaklanmak yerine sürekli helikopterle gezmeyi tercih eden Sinan Kurt. 2013’te Gladbach’ta adını duyurdu ve genç takımlarda özellikle etkileyici çalımlarıyla öne çıktı. Ancak ortada bir sorun olduğu zaten duyuluyordu. O zamanki antrenörü, Sinan’ın odaklanmasını kaybetmez parlak bir geleceği olacağını söylemişti. Gladbach’ta profesyonel takıma geçmeden önce 2014’te Bayern Münih’e transferini zorladı ve orada sadece 3 ay kaldı. Ancak bu transfer genç Sinan Kurt’un kafasını tam anlamıyla daha da fazla karıştırdı. Berberini Düsseldorf’tan Münih’e uçuruyor veya yalnızca 85 km mesafedeki Cannes’dan Saint-Tropez’e kendisi ve arkadaşları için özel bir helikopter kiralıyordu.

Bayern, 18 yaşındaki Sinan’ın futbola tam olarak odaklanmadığını fark etti. Bu nedenle iki yıl sonra onu Berlin’e sattılar. Orada antrenörü Dárdai, tutumunu eleştirerek Sinan’ın harekete geçmesi gerektiğini belirtti. Evet, bu olaydan sonra da düşüşü devam etti. Avusturya ve Sırbistan’da durakladı. Sonra bugün Sinan 3. ligde oynuyor. Şu anki piyasa değeri ise 10.000 Euro, yani yaklaşık olarak 5 helikopter uçuşu ediyor.

5. Evini Yakan Genç Yetenek: Breno Vinicius

Şimdi ise diğer bir eski Bayern Münih oyuncusuna geçelim ama kelimenin tam anlamıyla onun kariyeri alev aldı ve yandı. Bu çılgın hikaye de yine 18 yaşındaki parlak bir oyuncu hakkında: o dönemde Sao Paulo’da tüm dikkatleri üzerine çeken Brezilyalı genç Breno Vinicius. Ve burada tabii ki bir futbol dergisinden alıntı yapıyorum: “Hey! O dönemde oldukça iyi oyuncular da vardı. Mesela Rafinha, Lucio, Thiago Silva ve Marcelo. Ama tüm kulüpler Breno’nun peşindeydi, yani Fiorentina, Juventus, Real Madrid. Ancak o 2008’de 12 milyon Euro karşılığında sözleşme imzaladığı Bayern Münih’e gitmeye karar verdi. Fakat orada işler onun için pek kolay olmadı, yani çocuk gençti ve ailesi olmadan yabancı bir ülkedeydi. Burası onun memleketi Brezilya’dan çok farklıydı. Ayrıca 2008’de sık sık sakatlandı. 2010’da ise ön çapraz bağlarını kopardı ve geri dönmek için bayağı mücadele etti. Ama Eylül 2011’de yine kötü bir haber aldı: Bu sefer de bir başka diz ameliyatı olması gerekiyordu. Ve bu haberin ardından Breno kendi evini ateşe verdi. Kanında yüksek oranda alkol bulunduğu tespit edildi ve kundaklama suçundan tutuklanıp hapse atıldı.

İki yıldan fazla süre hapiste kaldı ve cezasının sonuna kadar Bayern’e genç takımlara koçluk yapmasına izin verildi. 2015’te Brezilya’ya geri döndü. Sao Paulo ve Vasco da Gama’da oynadı ancak diz sakatlığı nedeniyle kariyerini sonlandırdı. En azından Instagram’da gördüklerimize bakılırsa şimdi mutluluğu bulmuş gibi görünüyor Breno.

6. Evsiz Kalan Şampiyon: Joakim Fernandes

Breno’nun tam aksine sıradaki oyuncumuz Joakim Fernandes. 1995 yılında Bordeaux’da bizzat Zidane’la oynadı. Ancak eski takım arkadaşı Zidane 2016 yılında koç olarak bir başka Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu kutlarken, Joakim Fernandes ise birkaç ay önce Fransa’da hayatını kaybetti. Onun hikayesi de diğer bazı futbolcularınki gibi: iyi bir sözleşmesi vardı, iyi para kazandı, ülkesindeki ailesini destekledi ama sonra sakatlıklar geldi. Kariyerinin sonrasında pek düşünmemişti ve bu yüzden de tam olarak evsiz kaldı.

7. İflas Eden Kaleci: David James

Sıradaki oyuncumuz ise evsiz değildi ancak kazançlı futbol sözleşmelerine rağmen sonunda o da evsiz kaldı, iflas etti ve gerçekten de son formasını satmak zorunda kaldı. İngiltere’nin efsane kalecisi David James’ten bahsediyorum. James kariyeri boyunca Liverpool ve Manchester City gibi takımlarda oynadı ve milli takımın da önemli bir parçasıydı. Ama birçoğumuz onu bu Ronaldo serbest vuruşuyla tanıyoruz.

James kariyeri boyunca 20 milyondan fazla Euro kazandı. Ancak bu paranın büyük kısmını kıyafetlere, arabalara ve yardım işlerine harcadı. Neyse ki Emporio Armani gibi kazançlı modellik anlaşmaları sayesinde bu bir sorun değildi. Ancak 2005’te yaklaşık 3 milyon Euro’ya mal olan boşanma ve ardından 2014’teki üzücü son geldi: iflas başvurusunda bulundu ve 150’den fazla değerli futbol hatırasını satmak zorunda kaldı. Ama en azından James kendini toparlamaya ve şimdi İngiliz televizyonlarında dans ederek hayatına devam ediyor.

8. Gözyaşlarının Ardındaki Trajedi: Paul Gascoigne

İngiltere’de kalıyoruz ve karşımızda futbolun en iyi oyun kurucularından biri olarak kabul edilen ancak şimdi eski halinin bir gölgesi olan mutlak bir futbol efsanesi var: Paul Gascoigne’dan bahsediyorum. 1990 Dünya Kupası’ndaki performansı kesinlikle inanılmazdı. Dünya Kupası’ndaki yarı final Almanya’ya karşıydı ve herkesin “Gazza” diye çağırdığı Gazza dikkatli olmalıydı çünkü eğer bu maçta sarı kart görürse finalde oynayamayacaktı. Ve olması gereken de oldu, Gazza oldukça sert bir müdahale yaptı, sarı kart gördü ve gözyaşlarına hakim olamadı. Penaltılarla kaybettiler ve bu gerçekten unutulmaz bir andı.

Ancak Gascoigne sadece golleri, gözyaşları veya mizahıyla değil, aynı zamanda aşırı alkol tüketimiyle de oldukça dikkat çekti. Bir röportajda bir gün içinde dört şişe viski içtiğini söylemişti. Kariyerinin ardından düşüşe geçti, rehabilitasyona gitti ancak başarılı olamadı ve 20 milyon Euro’luk servetinin büyük kısmını bu dönemde harcadı. Bundan birkaç yıl önce de alkol tüketimini kontrol altına alabilmek için Avustralya’ya uçup bir operasyon geçirdi. Bugün ise daha iyi görünüyor ve Bournemouth yakınlarında sakin bir hayat yaşıyor.

9. Babasının Ölümüyle Yıkılan Umut: Adriano

Futbol sürekli inişli çıkışlı duygularla dolu ve bununla başa çıkmak kesinlikle çok zor. Sıradaki oyuncumuz da bunu yaşamak zorunda kaldı çünkü tek bir an kariyerini sonsuza dek değiştirdi. Brezilyalı Adriano’nun futbol sahnesine fırtına gibi giriş yaptığı zamanı hatırlıyor musunuz? Ben çok net hatırlıyorum. Ne oyuncuydu be! İnanılmaz bir şut yeteneği vardı, yeni Ronaldo olması bekleniyordu ve bunun için de gereken her şeye sahipti.

Ama 2004 yılında, yani Adriano sadece 22 yaşındayken, geri kalan hayatını sonsuza dek değiştiren bir telefon aldı: Adriano’nun babası hayatını kaybetmişti. Bu süreçte Adriano’nun performansı düştü. Çok fazla alkol tüketti, ailesini özlüyordu ve bu yüzden 2008’de Brezilya’ya geri döndü. Ancak orada bile eski gücünü yeniden kazanamadı, kilo problemiyle mücadele etti. Kariyerini 2016’da sonlandırdı ve düğünlerinden sadece 24 gün sonra eşinden ayrıldı.

10. Tecavüz Suçundan Hapis Cezası Alan Robinho

Hızlı yükselip sonra sönmeye yüz tutan tek Brezilyalı oyuncu Adriano da değildi. Pele’nin halefini hatırlıyor musunuz? Başka birinden değil, Robinho’dan bahsediyorum. Robinho genç yaşta adını duyurdu ve 18 yaşında Santos’ta profesyonel oldu. Sonra 21 yaşında Avrupa’ya adım attı. Birçok kulüp onu istemişti ve çekişmeyi Real Madrid kazandı. Ancak 3 yıl sonra Real Madrid’den ayrıldı ve Manchester City’ye gitti. Ama orada da tam anlamıyla kendini gösteremedi. Sonunda Santos’a kiralandı ve burada Neymar ile birlikte oynadı. Bundan sonra da Milan’a gitti ve başlangıçta iyi oynadı ama performansı zamanla düştü. Brezilya’ya, Çin’e ve Türkiye’ye gitti ve 2020 yılında da kariyerini noktaladı. Büyük beklentilerle başlayan bu kariyer hiçbir zaman istenilen seviyeye ulaşamadı ve biliyorsunuz böyle şeyler olabiliyor.

Ancak onun listemize girmesinin nedeni 2013’te yaşanan olay. Çünkü o Milan’da oynarken bir grup adamla birlikte bir kadına cinsel saldırıda bulundu ve 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak Brezilya kendi vatandaşlarını iade etmediği için bu ceza uygulanamıyor. Şimdilik Brezilya’da güvende ama ne büyük bir düşüş. Bir sonraki Pele olacakken böyle bir sona…

Bir yanıt yazın