DOLAR 32,4990 0.15%
EURO 34,8276 0.28%
ALTIN 2.489,231,11
BITCOIN 2036240-0.27539%
İstanbul
16°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

Doğumsal kalp rahatsızlıkları artık tedavi edilebiliniyor

Doğumsal kalp rahatsızlıkları artık tedavi edilebiliniyor

ABONE OL
12 Şubat 2022 22:36
Doğumsal kalp rahatsızlıkları artık tedavi edilebiliniyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ülkemizde doğumsal kalp hastalığı diğer ülkelerden çok farklı olmamakla birlikte, sık görülüyor. Öyle ki dünyada her yıl bir milyondan fazla, ülkemizde de 15 bin bebek doğumsal kalp hastası olarak dünyaya gözlerini açıyor. Kalbin odacıkları arasındaki delikler, kalbin akciğerlere giden ve kan dağılımını sağlayan damarlardaki darlıklar, karıncık ile kulakçıkların gelişim bozuklukları başta olmak üzere 200’ü aşkın doğumsal kalp hastalığı mevcut. Doğumsal kalp hastalıkları özellikle erken yenidoğan döneminde (doğum sonrası ilk günlerde) hayati risk oluşturan ağır klinik tablolara yol açabiliyor. Ancak erken teşhis ve doğru tedavi yaklaşımlarıyla doğumsal kalp hastalığıyla doğan bebekler sağlıklı ve uzun bir yaşam sürebiliyorlar. Üstelik kalbi besleyen atardamarlara özgü hastalıkların tespiti ve tedavisinde kullanılan ‘anjiyografi’ yönteminde yaşanan önemli gelişmeler sayesinde bazı doğumsal kalp hastalıklarında ameliyat ihtiyacı da giderek azalıyor! Ayrıca ameliyat olabilmesi için kilo alması beklenen yenidoğan dönemindeki bebekler de anjiyografi ile zaman kaybetmeden hayata tutunabiliyor!

Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Çevik, günümüzde anjiyografi yöntemiyle pek çok doğumsal kalp hastalığının tedavi edilebildiğine dikkat çekerek, “Öyle ki kalp içindeki delikler anjiyografi ile kapatılabiliyor, dar olan damarlar açılabiliyor ve kapak fonksiyonları bozulan çocuklarda kapak değiştirilebiliyor. Tüm bu gelişmeler hızla devam ederek çocuk kalp hastalarımızın daha kaliteli ve uzun yaşam sürmelerine olanak sağlıyor. Anjiyografi yöntemi günümüzde gelişen yeni teknolojik gelişmeler sayesinde erken doğan ve kilosu düşük olan prematüre bebekler dahil yenidoğan döneminden itibaren her yaşta tanı ve tedavi amaçlı kullanılabiliyor. Yöntemin başarı şansı yüksek, yan etki olasılığı ise düşüktür.” diyor.

Henüz anne karnında tespit edilebiliyor

Doğumsal kalp hastalıklarında her 3 bebekten 1’ine doğumdan hemen sonra ilk ayda müdahale etmek gerekiyor. Dolayısıyla erken tanı minik kalplerde yaşamsal önem taşıyor! Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Çevik, hamileliğin 18-20. haftalarından itibaren fetal ekokardiyografi adı verilen ultrasonografik yöntemle doğumsal kalp hastalıklarının taranabildiğine dikkat çekerek, “Tanının hamilelikte konulması durumunda doğumun uygun merkezlerde gerçekleştirilmesi ve doğumdan hemen sonra gerekli müdahale yapılabilmesini sağladığı için tedavi başarısını artırıyor. Bu nedenle doğumsal kalp hastalığının mümkünse tanısının doğum öncesi konması ve doğumun bu hastalıklara müdahale edilebilecek donanıma sahip merkezlerde gerçekleştirilmesi büyük önem taşıyor” diyor. Doğumsal kalp hastalıkları doğum sonrasında da tam ve eksiksiz fizik muayene, şüphelenilmesi durumunda da ekokardiyografi ile teşhis edilebiliyor. Eğer gerek görülürse ilave olarak nadiren anjiyografi ve tomografi tetkiklerinin de uygulanması tanıyı doğrulamak için kullanılabiliyor.

Belirti vermesi yılları bulabiliyor

Doğumsal kalp hastalıklarının birçok alt tipi mevcut ve her bir hastalık kendini farklı sinyallerle belli edebiliyor. Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Çevik, belirti ve bulguların hastalığın şiddeti doğrultusunda bazı çocuklarda yıllar sonra ortaya çıkabildiğine işaret ederek, “Örneğin kalbin odacıkları arasındaki delikler büyüklüklerine göre, farklı zamanlarda farklı bulgularla gelişebiliyorlar. Rutin kontroller sırasında muayenede belirti vermeyen, ancak kalbin rezervleri bittiğinde belirti veren nadir hastalıklar da söz konusu olabiliyor.” diyor.

Bu sinyalleri asla gözden kaçırmayın! 

Erken tanı ve tedavi için yenidoğan döneminden itibaren rutin muayenenin periyodik olarak yapılması dışında ailelerin de bazı belirtileri gözden kaçırmamaları büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Ayhan Çevik, çocukluk döneminde yaş aralığına göre değişen belirtileri şöyle sıralıyor:

Yenidoğan döneminde 

  • Emme sırasında çabuk yorulmak
  • Beslenme zorluğu
  • Sık nefes alıp vermek
  • Morarma
  • Yeterli kilo alımının olmaması

Süt çocukluğu döneminde

  • Sık alt solunum yolu enfeksiyonu geçirmek,
  • Büyüme – gelişmenin duraklaması veya olmaması
  • Aşırı terlemek
  • Solunum ve kalp hızının normal değerlerin üzerinde olması
  • Efor gereken motor aktivitelerinde çabuk yorulmak
  • Dudak ve ağız içinde morarma

Okul çağı döneminde 

  • Spor aktivitelerinde yaşıtlarına göre daha az performans sağlamak
  • Çabuk yorulmak
  • Sık akciğer enfeksiyonu geçirmek
  • Bayılmak veya bayılacak gibi olmak
  • Efor veya spor aktivitesi ile oluşan göğüs ağrısı

Düzenli takip çok önemli! 

Doğumsal kalp hastalıkları; ilaç, anjiyografi ve ameliyat olmak üzere 3 farklı yöntemle tedavi ediliyor. Hangi tedavi seçeneğinin uygulanacağı hastalığın teşhis edilme zamanı, şiddeti ve başka anomalinin de var olup olmadığına göre değişiklikler gösterebiliyor. Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Çevik, ülkemizde son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmeler sayesinde doğumsal kalp hastalıklarının büyük bölümünün başarıyla tedavi edildiğine dikkat çekerek, “Bu nedenle, hastalık bulgu vermeden teşhis edilmesine olanak sağlayabildiği için periyodik kontrollerin hamilelikten itibaren yapılması çok önemli. Ayrıca diğer çocukluk çağı hastalıklarında olduğu gibi; çocukların büyüme ve gelişmeleri süresince de takiplerinin düzenli olarak yapılması yaşamsal öneme sahip.” diyor.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.