Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Özlem Kızılkurt sigara bağımlılığına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Sigara bağımlılığı, ciddi bir bağımlılıktır
Sigara bağımlılığının ciddi bir bağımlılık türü olduğunu belirten Doç. Dr. Özlem Kızılkurt, “Sigara bağımlılığı insanların hayatında çok etkili olan, insan yaşamını büyük ölçüde etkileyen, değiştiren ve pek çok zararı bulunan bir bağımlılıktır. Peki, insan sigaranın, bu kadar zararlı olduğunu bilmesine rağmen niye bu kadar çok içiyor? Aslında bağımlılığın tanı kriterlerinden biri de budur. Örneğin 11 tane tanı kriteri varsa bunların iki tanesinden fazlasını karşılıyorsanız bir tanı alıyorsunuz. Bu kriterlerden bir tanesi şudur: Kişinin, kullandığı ya da tükettiği maddenin, kendisine fiziksel ve ruhsal olarak zarar verdiğini bilmesine rağmen kişi, o şeyi tüketmeye veya kullanmaya devam eder. Yani aslında sigara kullanan kişiler bunun zararlı olduğunu ve sağlığa iyi gelmediğini bilirler ve buna rağmen kullanmaya devam ederler. Bu yüzden bu duruma hastalık diyoruz. Bağımlılık bir beyin hastalığıdır.” dedi.
Bağımlılık beynin yapısını değiştiren bir hastalıktır
Doç. Dr. Özlem Kızılkurt, bağımlılığın bırakması kolay olmayan, kişiyi o dönemde ciddi anlamda zorlayan bir beyin hastalığı olduğunu belirterek “Çünkü bağımlılık beynin yapısını değiştiren; beynin ödül merkezini, dur merkezini değiştiren bir hastalık olduğu için baş etmesi zor bir hastalıktır ve bir uzmandan destek almadan mücadele etmesi zordur.” diye konuştu.
Sigara bağımlılığının kişinin ailesiyle ve yakın çevresiyle ilişkilerini de etkileyen bir bağımlılık olduğunu kaydeden Doç. Dr. Özlem Kızılkurt, özellikle kişinin sigarayı bırakması için yapılan telkin ve tavsiyelerin öfke duygusuna yol açabildiğini söyledi.
Sigara içen kişi zararlarını bilerek içiyor
Yakın çevrenin yönlendirmelerinin zaman zaman sigara kullanan kişiyi öfkelendirebildiğini ifade eden Doç. Dr. Özlem Kızılkurt, “Hatta bu durum ilişkileri bile bozabiliyor. Eş, dost, akraba gibi yakın çevrenin sigara kullanan kişiye sigaranın zararlı olduğunu ve kişinin bırakması gerektiğini vurgulaması, kişi için bir anlam ifade etmeyebiliyor. Çünkü kişi zaten bunun farkında. Dünyada sigara kullanıp da bunun zararlı olduğunu bilmeyen ve zararını inkâr eden biri yoktur diye düşünüyorum. Sigara kullanan bir kimse belki kanser gibi neden olduğu hastalıkları bilmese bile, sabah uyandığında nefes darlığı ile uyanmış oluyor ya da yaşam kalitesinin düşmüş olduğunun farkına varmış oluyor. Yani kişi bu zararı göze alarak zaten bu bağımlılığı sürdürüyor. Bu durumda yakın çevrenin tavsiyeleri ve yönlendirmeleri de pek işe yaramıyor aslında. Muhakkak bir uzmandan yardım almak gerekiyor.” tavsiyesinde bulundu.
Sigarayı bırakmak için profesyonel yardım almak önemlidir
Bazı bağımlılıkların “pozitif pekiştireç” bazı bağımlılıkların ise “negatif pekiştireç” olduğunu kaydeden Doç. Dr. Özlem Kızılkurt, “Yani bazı bağımlılıklar kişiye haz verir ve rahatlatır. Bazı bağımlılıklar ise yapılmadığında kişiye sıkıntı yaşatır. Bu sıkıntıyı gidermek için kişi bağımlısı olduğu şeyi yapar. Sigarada her ikisi de vardır. Çünkü içildiğinde kişi rahatlar. Reseptörler nikotinle dolar ve onun verdiği rahatlıkla bir haz alınır. Bunun yanında sigara içilmediğinde oluşan bir huzursuzluk, gerginlik, öfke ve sıkıntı hissi vardır. Bu sebeple sigarayı bırakmak için profesyonel yardım almak önemlidir. Sigara bırakma hatları, danışma hatları ya da sigara bırakma poliklinikleri var. Hem devlet hastanelerinde hem de özel hastanelerde ciddi çalışmalar ve süreçler bulunuyor. Hem psikiyatri uzmanları hem de göğüs hastalıkları uzmanlarına başvurup sigarayı bırakmak için danışmanlık ve destek almak mümkündür.” diye konuştu.
Bağımlılıktan azaltarak kurtulmak mümkün değildir
Sigara kullanan kişilerin zaman zaman “Keşke günde bir-iki adet sigara içsem de bir paket içmesem” ya da “Günde bir-iki sigara içiyorum bağımlı değilim” şeklindeki söylemlerinin doğru olmadığını belirten Doç. Dr. Özlem Kızılkurt, “Kişinin bağımlı olup olmamasının tükettiği miktarla bir ilgisi yoktur. Kişinin günde bir-iki tane sigara içmesi, azaltarak bırakmaya çalışması fikri gerçekçi ve etkili değildir. Özellikle bu şekilde bir düşünceyle hareket edenler varsa hiç tavsiye etmediğimi açıkça belirtebilirim. Konu bağımlılıksa azaltarak bırakmak çok gerçekçi bir yaklaşım değildir. Örneğin bir gün kişinin canı sıkılır ya da kişi eşiyle kavga eder, o gün bir paket sigara içebilir.” uyarısında bulundu.
“Sosyal içicilik” gibi bir durum olamaz
Sigara içenler arasında kullanılan “sosyal içiciyim” ifadesine de dikkat çeken Doç. Dr. Özlem Kızılkurt, “Bir kişi bağımlıysa orada artık ‘Ya hep ya hiç’ mekanizması konuşur. Azaltmak, az içmek sigarayı bırakmaya yönelik girişimlerden olamaz. Etkili de olmayacaktır. Bazı maddeler çok hızlı ve çok şiddetli bir şekilde bağımlılık yaptığı için sosyal içicilik gibi bir durum zaten söz konusu değildir. Örneğin ‘Senede iki kere içiyorum’ gibi ifadeler de duyuyoruz ve bu kişilere bağımlı demiyoruz elbette fakat bu kişi bağımlı olma potansiyeli taşıyan bir kişidir.” uyarısında bulundu.
Elektronik sigara da nikotin bağımlılığı geliştiriyor
Sigara bağımlılığıyla baş etmede kullanılan elektronik sigara kullanımına da değinen Doç. Dr. Özlem Kızılkurt, “Birçok kişi elektronik sigarayla sigara kullanımını bırakmak gibi bir yöntem geliştirmeye çalışıyorlar fakat bu da çok sağlıklı ve gerçekçi bir girişim değildir. Bu sefer elektronik sigaraya bağımlılık geliştiriliyor. Neden? Yerine koyduğunuz şey nikotin çünkü. Sigarada bağımlılık yapan sizin günlük tükettiğiniz ve nefesiniz aracılığıyla akciğerinize ve beyninize giden, nikotin. Zaten ihtiyaç duyulan şey nikotin. Sigarayı bıraktınız, elektronik sigaraya geçtiniz; günlük belli bir düzeyde nikotin almaya devam ediyorsunuz ve beyninizin bağımlılık merkezini her gün uyarmaya devam ediyorsunuz. Dolayısıyla bu bağımlılığın önlenmesi pek de mümkün olmuyor. Ne kadar masum görünse de bu kez elektronik sigaraya bağımlı olmuş oluyorsunuz.” diye konuştu.