Senaryosunu Onur Böber ve Özden Uçar’ın birlikte yazdığı yönetmenliğini Yüksel Aksu’nun yaptığı başlıca rollerinde İsmail Hacıoğlu, Yasemi Yalçın ve Fikret Kuşkan gibi birçok önemli oyucunun rol aldığı “Cem Karaca’nın Gözyaşları” filmi seyircisiyle buluşuyor.
Filmi galasında izledim. Uzun süredir adından çok sıkça konuşulan birkaç Türk filminden biri olan film bana göre neredeyse her yönüyle mükemmele yakın olmuş.
Tamirci Çırağı, Resimdeki Gözyaşları ve Namus Belası dahil olmak üzere birçok unutulmaz parçaya imzasını atan Cem Karaca’nın hayatını anlatan “Cem Karaca’nın Gözyaşları” Cem Karaca’nın çocukluğundan, vatandaşlıktan çıkarıldıktan sonra tekrar vatandaşlığa geri alındığı ve ülkeye geri dönüş sürecine kadar olan hayatını anlatıyor.
Cem Karaca’nın Gözyaşları filmi daha aslında ilk dakikada seyircisini kendisine mıknatıs gibi çekmeyi başarıyor. Yasemin Yalçın daha ilk dakikalardan itibaren filme her yönüyle ağırlığını koyuyor ve bunu gerçekten hissediyorsunuz. Hele hele Toto Karaca’nın son dönemlerine o kadar benzetilmiş ki bazen acaba Toto Karaca’yı mı izliyorum dedirtiyor.
Fikret Kuşkan deseniz ha keza öyle. Yönetmen Yüksel Aksu filmi nakış nakış işlemiş. Filmden koptuğunuz veya kopacağını an yok. Tabi bunların yanından İsmail Hocaoğlu’nun muhteşem performansı eklendiğinde tadından yenmeyen bir film ortaya çıkmış.
İsmail Hocaoğlu biraz makyaj ile neredeyse gençlik yıllarındaki Cem Karaca’ya tıpa tıp benzetilmiş. Filmin en sönük sahneleri Cem Karaca’nın iki evliliğin anlatıldığı anlar. Nedenini çok net kendimde söyleyemesem de evlendiği kadınlara hayat veren oyunculardan bu filmde beklediğim performansı gösteremedim.
İsmail Hocaoğlu, Cem Karaca’nın şarkılarını muhteşem söylemiş. Hatta bunu galada özel olarak getirilen orkestrada Cem Karaca’nın oğlu Emrah Karaca ile yaptığı düet ile bir kez daha zaten gördük.
Burada İsmail Hocaoğlu için ayrı bir paragraf açmak istiyorum. Bugüne kadar oynadığı tüm filmlerde muhteşem hatta muhteşem ötesi performans sergilerken dizilerde bu kadar muhteşem bir performans sergilediğini düşünmüyorum. Mesela Ayla filmi, tabi bunun yanında Şuursuz Aşk filmleri. Belki bir çoğunuz Ayla filminde takılı kalsanız da bana göre Şuursuz Aşk filmi bir tık daha önde geliyor. İsmail Hocaoğlu “Cem Karaca’nın Gözyaşları” filminde yine oyunculuğunu öttürmüş.
Bir nevi dönem filmi olarak da görebileceğimiz bu filmde o dönem filmi havasını çok net yaşayamadık. Dekor ve mekan olarak bana göre hiç yeterli değildi Zaten yukarıda da muhteşeme yakındı derken eksik gördüğüm yegane noktalar dönem filmi olmasından dolayı dekor ve mekan konularındaki zayıflıkları görerek söylemiştim.
Ve galaya ait muhteşem bir olay ile bu film incelememi tamamlayayım. Film bitiminde İsmail Hocaoğlu ve Emrah Karaca düet yaparken Hacıoğlu “Merhaba gençler ve her zaman genç kalanlar, şimdi sahnenin sahibi geliyor” demesi ve ardından Cem Karaca’nın hologram görüntüsü eşliğinde şarkısını seslendirmesi galaya katılanlar tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı.
Kamil Hızer / Magazinname.com
Instagram: @kamilhizer