TRT 1 ekranlarında güçlü hikayesi ve oyuncu kadrosuyla Çarşamba günlerine damga vuran ‘Benim Adım Melek’ heyecan ve duygu dolu serüvenine kaldığı yerden devam ediyor.
Yapımcılığını Üs Yapım – Süreyya Yaşar Önal’ın üstlendiği, yönetmenliğini Cem Akyoldaş’ın yaptığı, senaryosunu Berfu Ergenekon’un kaleme aldığı “Benim Adım Melek”, yeni bölümleri ile izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
2 Eylül Çarşamba akşamı saat 20.00’de yeni bölümüyle ekranlara gelecek olan “Benim Adım Melek”in ikinci sezonunda neler olacak?
Halil’in desteğiyle hastalık mücadelesi veren Melek bir yandan da babasıyla kopan bağlarını yeniden inşa etmenin çabasına girmiştir. Ancak ne Seyitali ne de Halil’in babası Cumali yılların öfkesinden vazgeçmiştir. Bir de üstüne Defne ve Ömer’in aşkları eklenince durum içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Torunu Ömer’le ipleri iyice gerilen Cumali, Gaziantep’ten ayrılmış ve kendini Halfeti’ye kapatmıştır.
İki aile arasında gerilim sürerken Melek, Halil’e ait günlüğü okur ve hiç bilmediği gerçeklerle yüzleşir. Aslında ikisi de birbirini çok sevmiş ama suskunlukları ve yanlış anlamaları onların yirmi yılına mal olmuştur. Ya her şey için çok geç diyecek ya da sevginin gücüyle son nefesine kadar Halil’in omzunda mücadeleye devam edecektir. Melek önemli bir karar noktasına gelir.
Defne ve Ömer de birlikte hayalini kurdukları ‘gelecek planları’ yapmayı sürdürürken Cumali’nin konağa dönmemesi iki aile için yeni bir gerilimin fitilini ateşler. Şirhanlar’ın konağında ‘aile parçalanmaya başlamışken’ Zümrüt’ün öfkesi Melek ve Defne’ye karşı daha da büyüyecektir.
Karadağ konağında da aile birliği Mithat ve Seyran aşkı yüzünden dağılmaya başlar. Melek’in omuzlarındaki yük daha da ağırlaşır. Hızla ilerleyen amansız hastalığının yanında, bir yandan Ömer’den vazgeçmeyen Defne ve hayalleriyle savrulan Kerem, bir yandan da babasının bitmek bilmeyen öfkesi Melek’i günden güne daha da yıpratır. Alpay’a karşı verdiği mücadele de cabasıdır.
Dostlukları yirmi yıl önce hiç edilmiş iki köklü aile daha hangi acılarla sınanacak? Tüm bu kara bulutların altında Halil ve Melek; gün yüzüne çıkan sevdalarını yaşayabilecekler mi? Bu büyük aşkın gölgesinde Defne ve Ömer hayalini kurdukları geleceğe sahip olabilecek mi? Melek’in nefesi mutluluğa, bağışlanmaya, sevdaya yetecek mi?