Yeşilçam’ın Unutulmaz Fabrikatörü ve “Kedilerin Babası”: Feridun Çölgeçen’in Hayat Hikayesi

Yeşilçam’ın Unutulmaz Fabrikatörü ve “Kedilerin Babası”: Feridun Çölgeçen’in Hayat Hikayesi

Nereden gördün bu hikaye? Zengin adam rollerinin ilk üstadı, “fabrikatör” sıfatı telaffuz edildiğinde Rahmi Koç’tan bile önce gelen, 30’a yakın kedi beslediği için kendisine “Kedilerin Babası” lakabı takılan, Hollywood’a gidip orada 20 tane filmde oynayan bir adamın hikayesi: Feridun Çölgeçen.

Erken Yıllar, Eğitim ve Sanat Hayatına Giriş

“Alo! Ben İsa. Ha, sen misin Şevket? Ne oldu şu bizim dükkanların kira işi?”

Feridun Çölgeçen’in ilk yabancı filmi Berlin’de çekilen Vatansız İnsanlar filmiydi. Daha sonra Rossana Brazzi ve Joan Fontaine’in başrolü paylaştıkları Acı Tebessüm (A Certain Smile), Victor Mature ve Dani Karvan’la oynadıkları Timbuktu’ydu. 20 civarındaki filmle Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde ismini duyurmayı başarmıştı. Yeşilçam filmlerinin zengin, menfaatçi ve kötü kalpli adamıydı.

“Evet, siz mi talipsiniz?”
“Evet efendim.”
“Kefiliniz var mı?”
“Var beyefendi.”
“Ha, pekala. Hayırlı olsun.”

Yeni nesil Feridun Çölgeçen’i Kapıcılar Kralı’ndaki tek başına yaşayan zengin tefeci Übeyit Bey karakteriyle tanıdı.

Babası Bahri Bey, hem Osmanlı Meclisi Mebusanı’nda hem de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Ankara milletvekili olarak görev almıştı. Bahri Bey deniz subayı olduğundan “Bahriyeli Bahri” diye de tanınırdı. Rumeli Hisarı’nda eski bir konakta, daha sonra Feridun Çölgeçen’e miras kalan bir evde oturuyordu. Feridun Çölgeçen, ünlü yıldız Belgin Doruk’un teyzesinin oğluydu. Galatasaray Lisesi mezunuydu. Ankara Devlet Tiyatrosu’nda bir süre okuduktan sonra okulu yarım bıraktı. Belçika, Fransa ve Almanya’da tiyatro kurslarına katıldı. Fransızca öğretmenliği yaptı. Merkez Bankası’nda memur olarak bile çalıştı.

Sanat hayatına tiyatro ile başlayan Feridun Çölgeçen, 400’ü aşkın filmde yardımcı oyunculuk yaptı. Muhsin Ertuğrul’un 1933’te yönettiği Cici Berber filminde yan rolle ilk kez kamera karşısına geçti. 1935’te Raşit Rıza topluluğunda Hedefsiz Buselerle tiyatroda profesyonel oldu. Nejat Uygur Tiyatrosu’nda oynadı. Belgin Doruk’un anılarında anlattığına göre Feridun Çölgeçen doğuştan tiyatrocuydu. Aynı evin üst katında ailesiyle otururdu. Eline oyundaki rolünün yazılı bulunduğu kağıtları alır, yüksek sesle tekrarlardı. Kendisini deli gibi işine kaptırırdı. Para kazanamamasına rağmen uğraşını çok ciddiye alır, ara vermeden saatlerce çalışırdı. Evin her tarafı çok değerli antikalarla doluydu. Parasız kalınca kıymetli antikaları satardı.

Özel Hayatı ve Hayvan Sevgisi

İki defa evlendiği halde çocuk sahibi değildi. Kedileri ve köpekleri çok severdi. Yanından ayırmazdı. Telaşlı adımlarla onun sokaktan geçtiğini görenler merakla sorardı: “Nereye gidiyorsun Feridun Baba?” Her zaman elindeki fileyi gösterir, alışveriş ederdi. Film çekimlerinden arta kalan zamanlarında kedilerine ve köpeklerine ciğer almak için Beşiktaş pazarına uğrardı. Elindeki büyük fileyi ciğer ve kedi payıyla doldurur, Rumeli Hisarı’ndaki konağa yollanırdı. Mahallenin deyişiyle “Kedici Dede” sokaktaki kedileri ve köpekleri ayırmadan, satın aldıkları bitene kadar karınlarını doyururdu. Feridun Çölgeçen’in hayvansever yanı dönemin ünlü gazetecilerinden Hikmet Feridun Es’in yazısına da konu edildi.

“Babam nerede? Annemi babamı isterim ben.”
“Anan baban yok senin.”

Dedikodu Ustası ve Entelektüel Kimliği

Bir kayda göre 500’e yakın, bir başka kayda göre ise 400 civarında filmde oynadı. Son derece espri yeteneği olan ve konuşkandı. Anlattığı ilginç fıkralarla her zaman çevresinin ilgi odağıydı. Herkesin sorunuyla ilgilenir ve derdiyle dertlenirdi. Öztürk Serengil, “Yeşilçam’ı Benden Sorun” kitabında Feridun Çölgeçen’den şöyle bahseder:

“Türk sinemasının en büyük dedikoducusu rahmetli Feridun Çölgeçen’di. En büyükten en küçüğe ne kadar artist ya da rejisör, prodüktör varsa dedikodularını o yapardı. Fakat ilk dedikoduyu çok sevdiği Hürrem Erman’a iletirdi. Böylece Hürrem Erman piyasanın taze haberlerini alır. Yeşilçam’ı biraz da olsa böylece kontrol altında tutardı. Ondan sonra ürettiği haberleri ikinci vizyon olarak öteki yağ çekmek istediği ünlü artistlere iletirdi. Feridun Çölgeçen, ben dedikodusu yapılmasın diye korkudan Feridun Çölgeçen’e iş veren çok prodüktör bilirim. Feridun Çölgeçen, Yeşilçam’ın aynı zamanda tek entelektüel artistiydi. Gençliği Paris’te geçmişti. Su gibi Fransızca konuşurdu. Korkunç ikna kabiliyeti olan fevkalade sempatik bir kişiydi. Bob Stil dedikleri modayı bir zamanlar Türkiye’ye getiren ilk adamdı. Sonraları da Amerika’ya gitmiş. Uzun yıllar filmlerde irili ufaklı rollerde oynamış. Dedikodu uzmanlığında ikinci sırayı Ahmet Tarık Tekçe, üçüncü sırayı Salih Tozan alırdı. Ne var ki hiçbiri Feridun Çölgeçen kadar başarılı değildi. Bir gün sette çalışırken sevgili babam şöyle demişti: ‘Eğer dünyayı Ruslardan kurtarmak istiyorlarsa ne atoma ihtiyaç var ne de öbür tedbirlere. Bu üç adamı yollasınlar Moskova’ya. Yaptıkları dedikodularla 15 gün içinde milleti birbirine düşürüp içten çökertir, yerle bir olur.'”

Hollywood Macerası ve Yeşilçam’a Dönüş

İstanbul Sesi dergisinde 1 Ekim 1958’de onunla ilgili şöyle bir yazı yayınlanır: “Türk seyircilerinin çok iyi tanıdıkları Beyaz Perde ve Sahne Sanatkarı Feridun Çölgeçen şimdi Hollywood’da büyük takdir topluyor. United Artists çevirmekte olduğu Timbuktu filminin dış sahnelerini Utah’ın Kanab civarı çöllerinde bitirdikten sonra halen iç sahnelerine devam etmek üzere Hollywood’a dönmüş bulunmaktadır. Anthony Weller’ın yazmış olduğu Timbuktu filmi I. Dünya Savaşı başlarında Fransız Sudanı’nda geçmektedir. Eser baştan sona aşk, macera, ihtiras ve savaş sahnelerini ihtiva ettiğinden oldukça ilgi çekicidir. Victor Mature ve Dani Karvan’ın başrollerini oynadığı bu film, senelerdir Amerika’da çalışan ünlü Fransız rejisörü Jacques Tourneur tarafından idare edilmektedir. Halen Hollywood’da çalışan ve geçenlerde Acı Tebessüm (A Certain Smile) filminde bir rol oynamış bulunan Türk aktörü Feridun Çölgeçen, İslam, Arap, Fransız örf ve adetlerine yakinen vakıf olduğundan Timbuktu filminde teknik müşavir olarak iki ay United Artists tarafından angaje edilmiştir. Feridun Çölgeçen yavaş yavaş gün geçtikçe Hollywood stüdyolarında mevkiini sağlamlaştırmaktadır.”

Amerika’dan Türkiye’ye döndükten sonra da birçok filmde rol alır. Feridun Çölgeçen Hollywood sinemasında isim yapmasına rağmen Türk sinemasında asla başrol olamaz. Son filmi ise Ahmet Mekin ve Şaziye Morel’in başrollerinde olduğu 1977 tarihli Bir Adam Yaratmak isimli yapım olur. Bu filmde bir doktoru canlandırır. Son filminden bir yıl sonra ise kalp krizi geçirerek hayatını kaybeder. Ölümüyle birlikte bir süredir hazırlamakta olduğu Yeşilçam Antolojisi isimli yapıtı da yarım kalır.

Son Dileği ve Mirası

Ölümünü hissetmiş gibi kalp krizi geçirmeden 3 gün önce vasiyetini yazdırır. Vasiyetinde cenazesinin Türkan Şoray tarafından kaldırılmasını ister. Yeşilçam’ın Sultanı Feridun Çölgeçen’in son arzusunu yerine getirdi. Cenaze töreni Şişli Camii’nde gerçekleştirildi. Çok sayıda insan ve sinema sanatçısı katıldı. Zengin olarak ölen Feridun Çölgeçen, geride günümüzün parasıyla 2,5 trilyon para ve onlarca kedi bırakmıştır.

Oynadığı kötü karakterli fabrikatör rolleriyle, tatlı bir dedikoducu dede oluşuyla bir Feridun Çölgeçen geçti bu hayattan.

Bir yanıt yazın