Türkiye’nin deniziyle, kerizi bitmez dedirtecek olay ; “Ödül töreni komedisi”

Türkiye’nin deniziyle, kerizi bitmez dedirtecek olay ; “Ödül töreni komedisi”

Son yıllarda yeni bir sektör türedi.

 

Aslında türedi demek komedi olur, aldı başını gidiyor.

 

Nedir bu sektör derseniz?

 

Cevap iki kelime “Ödül Töreni”.

 

Yılın enleri, yılın darları, yılın dijital ödülleri ve daha neler neler.

 

Peki bu ödül törenlerinde kimler ödül alıyor?

 

Tabi ki parayı bastıran alıyor.

 

Sormamız bile hata.

 

Sektör nasıl çalışıyor biraz da bunu anlatalım.

 

Uyanığın birisi ödül töreni düzenlemeye karar veriyor.

 

Önce en az 4 yıldızlık bir yer ayarlıyor.

 

Sonrasında sözüm ona bu ödül gecesini sunacak kişilerle pazarlıklar yapılıyor.

 

Bu tarz ödül törenlerinin sunucularının aldığı ücret çok ama çok komik.

 

Sadece bir veya iki saatlik bir ödülünü sunanlar ceplerine sadece ama sadece 8 ila 15 bin lirayı cukka ediyor.

 

Sonra bu ödül törenini sunacak kişi o gece sahne alacak ünlü isimlere veya menajerlerine ulaşıyor.

 

Bazıları bu ünlü isimlere hem ücretlerini ödüyorlar hem sözüm ona ödül veriyorlar.

 

Bu ödül törenlerinden olmazsa olmazlarından birisi de bir medya kuruluşuna ödül vermek.

 

Tabi bizim medyamız bunu çok fazla yemiyor.

 

Ama kabullenen ve katılan da olmuyor değil.

 

Sonrasında ödül gecesini düzenleyecek kişi için en önemli kısma geliyoruz.

 

Yolunacak kazlar bulunmasına.

 

Bunun için sağda, solda kim varsa kapısı çalınıyor.

 

Biz böyle bir ödül töreni sunuyoruz.

 

Sunucumuz şu, ödül alacak ve sahne alacak sanatçılar bunlar.

 

Ayrıca bu ödül törenine tüm medya gelecek ve hem magazin programlarında, hem gazetelerde hem ulusal gazetelerin web sitelerinde haber olarak yayınlanacak.

 

Size mesela yılın başarılı girişimci ödülünü verelim.

 

Ama sizde bize en asgarisi 8 bin liradan başlamak üzere 22 bin liraya kadar bir rakam ödeyeceksiniz.

 

Adam da biraz ego filan varsa tabi ki bu teklife sıcak bakıyor.

 

Başkasının kapısını çalıyorlar.

 

Size yılın en iyi iş insanı ödülünü verelim.

 

Bazı ödül törenlerinde verilen ödül sayıları 60 civarında oluyor.

 

Hadi bunların 15 hatta bilemedin 20 tanesi ünlü isim, kurum ve kuruluşlara verilsin.

 

Geri kalanın hepsi parasını ödeyerek ödül alan ahmaklar sürüsü.

 

Van’da bir şarküteriye yılın şarküterisi ödülünün verildiğini görmüş birisiyim.

 

Gerisini siz düşünün, siz hayal edin.

 

Hatta bir keresinde yaklaşık yine 60 civarında sadece ağırlık güzellik salonları olmak üzere bir ödül töreni yapılmıştı.

 

Neredeyse yurdumun her ilinden bir güzellik salonuna ödül verildi.

 

Töreni de öyle çok ünlü bir isim de sunmadı.

 

Sahne alan sanatçımız da çok mütevazi bir sanatçı.

 

Belki böyle bir ödülün verileceğini tam olarak kendisine söyleseydi o törene bile katılmazdı.

 

Çatır çatır yılın en iyi ağda yapanına kadar ödül verdiler.

 

Tabi törende ağda demiyorlar güzellik salonu filan diyorlar da siz bakmayın orada ne denildiğine.

 

Şimdi benim anlamadığım Çiftlik Bank sahibinin ne günahı vardı.

 

Adam içeride yatıyor.

 

Ama dışarıda böyle bir tezgah var ve bazıları para basıyor.

 

Elini kolunu sallayarak dolaşıyor.

 

Çünkü alan razı veren razı.

 

Adım kadar eminin o parayı basarak ödül alan ahmaklar ailelerine veya eş dostlarına ben parasını ödeyerek ödül aldım dememişlerdir.

 

Bu ahmaklar sosyal medyalarından büyük bir gururla parasını takır takır ödedikleri teneke parçası ile çekilmiş pozlarını paylaşıyorlar.

 

Ben şimdi bu ödül töreni düzenleyenlere yeni bir ödül töreni ismi önereceğim.

 

Yılın g.tleri ödülleri verilsin.

 

Eminim bu ödül için de para verecek ahmak çıkar.

 

Yazımı atalarımızın meşhur bir sözünü biraz değiştirip noktalayayım.

 

Malum yurdumuzun üç bir yanı denizlerle çevrili.

 

Türkiye’nin ne denizi ne kerizi biter vesselam.

 

Kamil Hızer / Magazinname.com

Bir yanıt yazın