Türk sinema ve tiyatro oyuncusu olarak uzun yıllar boyunca Türk seyircisinin hafızalarına kazınmış önemli bir isimdir. 30 Aralık 1926’da Manisa’da doğan Özatay, 26 Haziran 2002’de İstanbul’da hayata gözlerini yummuştur.
Turgut Özatay, gençlik yıllarında atletizmle ilgilenmiş ve 1952 Yaz Olimpiyatları’na katılmıştır. Sportif geçmişi, ona fiziksel olarak güçlü ve çevik rollerde başarılı olmasını sağlamıştır. Atletizm geçmişi, ona filmlerinde fiziksel olarak zorlu sahneleri başarıyla oynama imkanı vermiştir.
1950’li yıllarda sinemaya adım atan Özatay, başlangıçta jön rolleriyle dikkat çekmiştir. Ancak kısa sürede karakter oyunculuğuna geçiş yaparak, Türk sinemasının en sevilen kötü adamlarından biri haline gelmiştir. Cüneyt Arkın ve Kemal Sunal gibi dönemin önemli oyuncularıyla birlikte birçok filmde rol alan Özatay, kötü adam rolleriyle adeta özdeşleşmiştir. Sert bakışları, karizmatik duruşu ve güçlü fiziğiyle kötü adam rollerini unutulmaz kılmıştır.
Jön rollerinden kötü adam rollerine kadar geniş bir yelpazede başarılı olmasının yanı sıra, komedi ve dram türündeki filmlerde de yer almıştır. Türk sinemasında Erol Taş ve Hulusi Kentmen’in ardından en çok filmde rol alan üçüncü isimdir. Yaklaşık 497 filmde yer almıştır.
Son yıllarda sağlık sorunlarıyla mücadele eden Özatay, maddi sıkıntılar yaşamıştır. Buna rağmen sinemaya olan sevgisi hiç eksilmemiştir. 26 Haziran 2002’de akciğer kanseri nedeniyle hayata gözlerini yummuştur.
Turgut Özatay, Türk sinemasının altın çağını yaşayan önemli oyuncularından biri olarak anılmaktadır. Karakteristik yüzü, sert bakışları ve güçlü oyunculuğuyla sinemaseverlerin gönlünde taht kurmuştur. Onun filmleri, hala birçok kişi tarafından keyifle izlenmektedir.
Özetle, Turgut Özatay, Türk sinemasının unutulmaz kötü adamlarından biri olarak hafızalarda yer etmiştir. Çok yönlü oyunculuğu, üretkenliği ve karakteristik rolleriyle sinema tarihine önemli izler bırakmıştır.