The Green Glove Gang “ Gang Zielonej Rekawiczki” Yeşil Eldiven Çetesi dizi incelemesi

Ailece sıkılmadan ve tebessüm ederek bir dizi izlemek isteyenler için tam biçilmiş kaftan bir dizi....

The Green Glove Gang “ Gang Zielonej Rekawiczki”  Yeşil Eldiven Çetesi dizi incelemesi

Daha uydu yayınları yeni yeni popüler olduğu dönemlerde Polonya uydu kanallarında dizi veya sinema filmine denk geldiğimde seslendirmenin tek bir sanatçı tarafından yapıldığını her gördüğümde hep gülümserdim.

 

Bizler tüm yabancı film ve dizileri muhteşem dublajlarla izlerken Polonya halkının böyle izlemesi aslında garibime de gidiyordu.

 

Tabi bunu o dönem hiç araştırmak aklıma gelmemişti.

 

Olayı o dönemlerde doğu bloğu ülkesi olmasına bağlamış ve kendimce konuyu kapatmıştım.

 

Aradan geçen neredeyse 30 yılı aşkın bir süre sonra hayatımda ilk kez bir Polonya dizisi izledim.

 

Dizinin orijinal adı “Gang Zielonej Rekawiczki” İngilizce olarak da The Green Glove Gang.

 

Ülkemizde ise bu dizi Yeşil Eldiven Çetesi adı altında Netflix tarafından 8 bölüm olarak ilk sezonu dizi severlerle buluştu.

 

Dizinin senaryosunu Joanna Hartwig-Skalska, Anna Novák-Zemplinska kaleme alırlarken yönetmen koltuğuna Tadeusz Sliwa otururken başrollerde Anna Romantowska, Malgorzata Potocka ve Magdalena Kuta gibi isimler oynuyor.

 

Dizinin çok kısa konusuna gelince Polonya’da uzun yıllardır “Yeşil Eldiven Çetesi” tarafından gerçekleştirilen soygunları yapanların kim olduğu araştırılırken aslında bu soygunları 3 orta yaş üstü hatta ciddi ciddi cici yaşlı kadının son gerçekleştirdikleri soygun sonrasında polisten gizlenmek için yaşlı bir bakımevine sığınmalarını ve burada başlarından geçenleri anlatıyor.

 

Çok ciddi bir beklenti ile izlemeyecekseniz sizleri hoş bir dizi bekliyor diyebilirim.

 

Aksiyonu az, komedisi bir tık daha fazla ama her bölümde aslında diziyi izlerken bir anda kendinizi sorguluyor bulabileceğiniz bir dizi.

 

Kendinizi sorgulatacak olan kısmı benim gibi duygusal yönü biraz ağır basanlar için geçerli bir detay.

 

Zira yaşlıların kaldığı huzurevinde kaderlerine terk edilmiş insanların hayatlarından kesintiler var ve bu sahneler aslında bana göre çok güzel işlenmiş ve seyirciye yansıtılmış.

 

Orta yaş grubu yani 50 ve üstündeki bu üç hanımefendiyi oynayan oyuncular gerçekten rollerinin haklarını fazlasıyla vermişler.

 

Dizinin kahramanlarını çok kısaca tanıtmak için karakterleri kısaca anlatayım.

 

Kahramanlarımızın birisinin kendince medyumluk yeteneği, bir diğeri aşk ve cinselliği hala deneyen birisi ve son karakterde çok garantici bir karaktere hayat vermişler.

 

Dizideki neredeyse tüm karakterler günlük hayatımızda çevremizde olan veya olabilecek türden seçilmişler.

 

Aslında ma aile izleyebileceğiniz bir dizi.

 

İlk sezonu bir oturuşta izlemiş biri olarak neredeyse hiçbir anında sıkılmadım diyebilirim.

Kamil Hızer / Magazinname.com

Bir yanıt yazın