Primal Fear “İlk Korku” film tanıtımı ve eleştirisi

Senaryosunu Steve Shagan, Ann Biderman ikilisinin yazdığı, yönetmenliğini Gregory Hoblit’in üstlendiği Primal Fear “İlk Korku” filminde başlıca rolleri Richard Gere, Laura Linney ve Edward Norton başrolleri üstlendiler.

 

Primal Fear “İlk Korku” filminin konusu

 

Martin Vail başarılı bir avukattır. Savcılıktan geçtikten sonra aldığı davalarla kısa bir sürede Amerika’nın en çok konuştuğu avukat olmuştur. Bir kilise tarafından düzenlenen bağış kampanyası sonrasında başpiskopos yaşadığı evde 72 bıçak darbesi ile öldürülür. Cinayetin hemen sonrasında başpiskoposun evinden kaçan Aaron “Edward Norton” polisler tarafından yakalanır ve tutuklanır.

 

Canlı olarak televizyonlarda yayınlanan kovalamacayı izleyen Martin Vail ani bir kararla başpiskoposu öldürmekle suçlanan Aaron’u savunmaya karar verir. Ekibi ile konuşur ve Aaron’u savunmak için harekete geçer.

 

Savcılık ise bu davada Aaron’u Martin Vail’in savunacağını öğrenince aralarında ilişki olduğunu bildikleri bölge savcılığı  Janet Vaneble’yi “Laura Linney” savcı olarak atar. Davaya medyanın büyük bir ilgisi vardır. Dava başladığında günler ilerledikçe yolsuzluklar ve öldürülen piskoposun kirli dosyaları ortaya dökülmeye başlar.

 

Aaron’un idam edilmesi kesin gözükürken kimse Martin Vail’in bu davayı kazanabileceğini hesaplamaz. Ve olaylar arka arkaya gelişmeye başlar.

 

Primal Fear film eleştirisi

 

Film 1996 yılında vizyona girerken filmin toplam bütçesi 30 milyon dolar civarında iken film yapımcısına gişelerden dünya genelinde yaklaşık 120 milyon liralık bir bütçe kazandırmıştır. Hukuk filmlerini oldum olası seven birisi olarak bu filmi uzun yıllar sonrası bir kez daha ilk günkü keyifle izledim.

 

Başrolde Richard Gere gibi bir ismin olmasına rağmen Edward Norton bu filmde Aaron rolüyle sergilediği performansla taraflı tarafsız tüm film eleştirmenlerinden tam not almış ve oyunculuğu tüm kadronun önüne geçmiştir.

 

Filmin yayınlandığı yıl filmin konusu Hristiyan dünyasında tartışmalara neden olmuştu. Bir piskoposun çirkin dünyasını gözler önüne serilmesi belli bir kesim tarafından hoş karşılanmadı.

 

Edward Norton sinema kariyerine başladığı ilk ciddi yapım olan Primal Fear ile Altın Küre Ödülü almıştır. Film vizyona girdiği 1996 yılında Loş Angeles ve Boston Film Eleştirmenleri Birliği tarafından en iyi yardımcı oyuncu rolü dalında Edward Norton’ı ödüle layık görmüştür.

 

Primal Fear, oyunculuk, müzik, kurgu ve akla gelebilecek her konuda başarılı bir yapım olarak dünya sinemasında ciddi bir başarı elde etmiştir. Neredeyse kadro seçimi mükemmeli ötesinde olurken, filmin kurgusu ve müzikleri de bir o kadar başarılı bir yapım. Filmin finaline gelmeden önce film izleyicisine devamlı bir beyin jimnastiği yaptırıyor. Tempoda hiç düşme yaşanmadığı gibi her an yeni bir şey olacak hissi veriyor ve bu his gerçekleşiyor. Filmin finali ise izleyen herkesi adeta ters köşeye yatırıyor.

 

Neredeyse 25 yıllık bir geçmişi olan bir filmi tekrar gündeme getirirken bu filmi izlememiş olan bir kuşağın bu filmden haberdar olmasını amaçladım. Hatta bu filmi izleyen insanların bile ikinci kez bu filmi izlediklerinde aynı keyfi alacaklarını da düşünüyorum. Tüm bunların yanında benim gibi hukuk filmlerinden hoşlanan birisiyseniz bu film tadından yenmez.

Kamil Hızer / Magazinname.com