Şaşırdınız değil mi, bu başlığı okuyunca.Ben değil, kendi söyledi, kendi itiraf etti bu gerçeği.Ben sadece yazdım.O kadar !
Hatırlıyorum, Tiyatrokare ile ilk tanışmam, Müziksiz Evin Konukları ile olmuştu.Macide Tanır, Sedef Ecer’li o efsane kadro…
Tiyatroları’nin 1992’den 2024’e sahneledikleri tüm oyunları eksiksiz izledim, diyebilirim.Gün oldu toplu bilet satışları yaptım.Gala davetlerinde, premiere’lerinde onlarla oldum hep.
Bir Demet Yasemen, Oscar ( ki Lale Belkıs ve Yalçın Otağ ile başlayacak dostluğumuzu bu oyuna ve Nedim’e borçluyum.), Ağaçlar Ayakta Ölür, Oleanna, Ben Boşanıyorum, Şen Makas, Salaklar Sofrası, İki Oda Bir Sinan, Salı Ziyaretleri, Sinek Kadar Kocam Olsun, Kim O, Ahududu, Veda, Soytarı, Neyzen, Bu da Benim Ailem, Aşka 103 Adım, Büyük Adım, Leyla’nın Evi, Onca Yoksulluk Varken, Zübük, Süper İyi Günler, Fosforlu, Babamla Dans, Üç Kadın Bir Çapkın...bütün o güzel oyunlar.
Sahi, Nedim Saban ile beni tanıştıran Kamuran İnselel olmuştu.O günlerde Tuna Serim ile yaptıkları Stüdyoda Buluşalım programında, iki kez de Dr.Stress’de konuğu olmuştum Nedim’in..
Nedim ile 1998 ve 2014 de iki ayrı röportajda yapmışlığım var.Otuz küsur yıllık dostuz, bir gün olsun ters düşmedik, kırılmadık birbirimize.
Tiyatrokare, Feyziye Mektepleri Vakfı ile özel bir birlikteliğe adım attı geçtiğimiz günlerde. Tiyatrokare oyunları bundan böyle haftasonları düzenli olarak FMV Işık Okulları Nişantaşı Yerleşkesi Muvaffak Benderli Salonu’nda seyirciyle buluşacakmış, çok sevindim.Mutlu oldum.
Nedim Saban 8 Şubat sabahı bizleri FMV Işık Okulları Nişantaşı Yerleşkesi Muvaffak Benderli Salonu’nda buluşturdu.Nevra Serezli, Suna Keskin, Melek Baykal, Ayşe Erbulak, Aziz Sarvan kimler yoktu ki konuklar arasında.
Nedim Sahneye çıktı ve mikrofonun başına geçti :
” Ustalarım, arkadaşlarım, sayın basın mensupları bu an benim için çok heyecan verici bir an. Sizinle birlikte 50 yıl öncesine gitmek istiyorum. 50 yıl önce anaokulundayken bu sahnede oynadığım oyunda, anneannem yoksul bir çocuğu oynamam için kostümüme yama yapmıştı. Ama o yama içime sinmemişti. Ben kendim yırtmıştım. O zamanlardan metot oyunculuğunu keşfetmiştim yani! Ertesi yıl anaokulunda oynadığım oyunu bir başkası oynayınca anneme arkadaşları, senin oğlun daha iyi oynamıştı diye konuştuklarını duyunca, 7 yaşında Türk tiyatrosuna bela oldum. 1992 yılında Amerika’dan döndükten sonra kendi mahallemde tiyatro olsun istedim. Devlet sanatçısı Macide Tanır, Tiyatrokare’nin açılışında oynamayı kabul etmişti, ancak salonumuz yoktu. Şu an AVM ‘ye dönüşen bir okul salonunda perde açtık, ardından Şişli’de başka bir okula sığındık. Sonra Şişli’de bir tiyatroda 8 yıl perde açtık. Ancak, daha ilk günden, bütün Anadolu’yu ve dünyayı sahne olarak seçtik.”
Ve yine öğrendim ki, meğer :
Tiyatrokare, 32 yılda tam 75 oyun oynamış 3.500.000 seyirciyle buluşmuş.
Nedim Saban, Tiyatrokare’den bahsetmeye şöyle devam etti:
“32 yılda Türkiye’nin 70 şehrine defalarca gitmişiz. Aynı gün üç farklı kentte perde açmışız. Farklı türlerde 75 oyunda 50 yeni oyuncu kazandırdık tiyatromuza, bugüne kadar 50 oyuncumuz ödül almış… Tiyarokare’nin 100’e yakın ödülü var. Çok gurur verici inanın.
Gurur kaynağım olan şeylerden biri de 7 Ocak 1992 açılışımız gününde Nevra-Metin Serezli, Suna- Erol Keskin gibi bana destek olmak için gelen ustalarla çalışabilmek oldu. Melek Baykal ile de bir havaalanında tanışmıştık, o günden 20 yıl sonra çalıştık, ancak o zamandan beri havaalanlarından hiç ayrılmayarak bol turne yaptık. Farklı türlerde 75 oyunda 50 yeni oyuncu kazandırdık tiyatromuza…”
Daha ne olsun, diye düşündüm.İyi ki, yedi yaşından beri tiyatromuzun başına bela olmuş Nedim Saban.Bela olmaya da devam etsin.