Pınar Çekirge “Oteller Kenti’nde Her Şey Şimdiki Zamandı…”

Pınar Çekirge “Oteller Kenti’nde Her Şey Şimdiki Zamandı…”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları yapımı “İstanbul Şiirlerle Buluşuyor :  Oteller Kenti ” adlı gösteri, izleyiciyi Edip Cansever şiirlerinden oluşan müzikal bir serüvene davet ediyor.
“Dışarı çıkamadık / Çünkü hep dışardaydık / İçeri girmedik / Çünkü hep içerdeydik / Bir oteldik ki hepimiz / Öylece otel kaldık…”
Hümay Güldağ, Hüseyin Köroğlu, Aslı Şahin’in kusursuz yorumlarıyla yaratılan illüzyon izleyicileri bir anda etkisi altına alıyor.Sözcükler hayat buluyor, duygular duygularla çoğalıyor.
Hümay Güldağ ” Cansever’in hayatı ve insanları otel imgesiyle aktardığı bu ırmak şiirde, anılarıyla yaşayan Bayan Sara’nın iç dünyasında belki kendinizi bulacak; farklı, rengârenk sorular soracaksınız.” diyor ve şöyle devam ediyor : “Belki de, sadece, kendinizi şairin  ezgisinin akışına bırakacaksınız.”
Hiç durur muyum, ” Bu proje nasıl şekillendi ? ” diye soruyorum hemen.
– Edip Cansever ile Konservatuvar yıllarında tanıştım ve çok etkilendim. ‘Oteller Kenti’ şiir kitabı dramatik bir yapıya sahip olduğu için , kısa bir kolaj hazırlayıp 27 Mart’ta tek kişilik bir okul gösterisine dönüştürdüm. Hem ben, hem izleyenler çok keyif aldık. O günden sonra hep ileride bunu sahneye taşıma hayali kurdum.Yıllar sonra kolajı biraz daha genişleterek bir otelde tek bir gösterim gerçekleştirdik ancak devamı gelmedi. Geçen sezon sevgili genel sanat yönetmenimiz Ayşegül İşsever’e şiir günleri düzenleme önerisi ile gittim. Bu önerimi çok sıcak karşıladı. Meğer tiyatromuzun dramaturgi bölümü de bir şiir dosyası çalışması içine girmiş. Ayşegül ilk projeyi ve açılışı benim yapmamı isteyince aklıma ‘Oteller Kenti’ni sahneye taşımak geldi. Yıllardır kurduğum hayalimi kendi tiyatromda gerçekleştirecek olmak,hiç kuşkusuz, beni daha da heyecanlandırdı. Düzenlediğim metni sahneye taşımak, şiirle olan bağımı ve tutkumu taçlandırdı adeta. Tiyatromuz şiir projesini “ İstanbul Şiirle Buluşuyor” adı altında bir programa dönüştürdü. Biz de açılış gösterisi olarak bu güzelim şiirleri seyircimizle buluşturduk ve her ay buluşturmaya devam ediyoruz.
– Bayan Sara desem…onu hayata geçirmek nasıl bir duyguydu ?
-Bayan Sara ilk okuduğum andan itibaren içimde hissettiğim, gözümde canlandırdığım bir Cansever karakteri olarak yıllar yılı içimde yaşadı, gelişti, olgunlaştı. O genç Hümay da yılları bir şekilde yaşayıp yutmaya başlayınca, gitgide Bayan Sara’ya başka türlü bakmaya ve özümsemeye başladı. Yıllarca devam edecek bu ilinti, Edip Cansever’i  her seferinde çağırmak gibi… Keşke yaşasaydı, gelseydi , görseydi dememek gibi. Çünkü Usta benimle, şiirlerinin sesinde, dizelerinin güzelliğinde, müthiş zeka ve yaratıcılığının dışavurumunda ;
hep burada, yanımızda…
‘ Dışarı çıkın Bayan Sara
Otelde kalın Bayan Sara
İkisi de aynı şey
Bir başka yol bulmalı bana kalırsa… “
– Müzikli, şiir temsili yönetmek nasıl bir şeydi ?
– ‘Oteller Kenti’ni ilk okuduğumda müzik olarak kulağımda jazz vardı, hayalimin görüntüsünde ise bir piyano ve jazz kokan bir atmosfer. Şiirin içinde ezgilenen, özünü taşıyan, yansılayan bir  ortam oluşturmaya çalıştım sahnelerken. Cansever’in imgelem dolu dünyasının ilhamı ile kurdum geçmiş kokan otel lobisini. Objeler var elle tutulmayan; saat var, zaman yok. Zaman var ama geçmişe mi akıyor, geleceğe mi?Metrdotel var, gerçek mi hayal mi? Gerçek olan tek şey duygular… Şiirin gücü…Şairin sesi…
Koreografide ise Bayan Sara’nın izdüşümünü yansılamak istedim.
Dakikalardır dört sözcük dolaşıyor kafamda :
” Mutluluk devam eden çelişkilerdir “
Şiir ve tiyatro sanatını önemseyenler bu gösteriden keyif alacaklar, eminim.” Oteller Kenti ” nde tek sözcükle düzey sergileniyor, hani Siren’lerin şarkıları beklenmedik bir yerden aniden yükselir ya, onun gibi birşey.Oyuncuları izlerken, dudaklarından dökülen her sözcüğü içimde, yüreğimde hissettim.
” Yaşamın huyuydum artık.Kimbilir kimin, kimlerin anısıydım….”
Denizin üzerinde akarken, gümüş seline dönüşen ay ışığıyla menevişlenen dalgalara takıldı bir an gözüm.
” Kendimi buldum / Nedir ki dedim, bir büyük aşk bir çoğul aşktan başka / Onu ben yaratmadı mı / Öyleyse ben kullanıyordum.”
Künye :
Yazan: Edip CANSEVER
Uyarlayan-Yöneten: Hümay GÜLDAĞ
Müzik Tasarımı: Hüseyin TUNCEL
Dekor Tasarımı: Cihan AŞAR
Kostüm Tasarımı: Ahsen Nur YAMAN
Efekt Tasarımı: Metin KÜÇÜKYILMAZ
Işık Tasarımı: Uğur YILDIZ
Görsel Tasarım: Yakup ALTAY
Müzik : Berfu AYDOĞAN, Orçun TEKELİOĞLU
Koreograf: Arda ALPKIRAY
Yönetmen Yardımcısı: Berfu AYDOĞAN

Bir yanıt yazın