” Unut beni, benim seni unuttuğum gibi
Haydi ateşe ver tüm resimleri, bensizliği göze alabilirsen…unut beni.”
Öncelikle, Şahin Tuhan’ın çektiği fotoğrafta Işıl Yücesoy’un gözlerinin güzelliğine daldım bir an.Ve şarkı başladı…hayatın, duyguların elementlerini bulup çıkartan, unutulan, hatıralarda soluk izleri kalmış, yaşanıp biten bir başka aşkın sahnesinde buldum kendimi.Sayısız iç yıkıntılar arasında kaldığım zamanları anımsadım ister istemez.
Işıl Yücesoy’un yorumladığı her nota, her harf beni kendimle yüzleştirmeye başlamıştı bile.Her nereye gidersem gideyim, bir gün mutlaka döneceğim yerde hep o şarkılar olacaktı, Işıl Yücesoy olacaktı, biliyordum.Hayatımın Rönesans’larından biriydi çünkü…
Sahnede, beyaz perdede, ekranda değişik kimlikleri var kılmak, şarkılara ses vermek için doğmuş olmalıydı Işıl Yücesoy.Bundan emindim.Yaratıcı dehanın, insanı böylesine tanımanın, duygularla hayat, kalple beyin arasında köprüler kurmanın, gerçekle düş ve gerçeküstünü ustalıkla bir araya getirmenin diğer adıydı Işıl Yücesoy.
” Bu Aşkta Son Sahne ” anlam derinliği olan, yaşamla beslenmiş, duyumsanmayanları duyumsatan, hatırlanmayanları hatırlatan, eserlerden biri.
Murat Güneş’in söz ve müziği, Işıl Yücesoy’un erişilmez, benzersiz yorumuyla birleşince ortaya böylesi bir başyapıt çıkıyor elbette.
“Işıl Yücesoy-Bu Aşkta Son Sahne”
Söz-Müzik: Murat Güneş
Düzenleme: Murat Aşkan
Yapım: Ossi Müzik
Yapımcı-Prodüktör: Hakan Eren
Proje Koordinatörü: Aytuğ Scioti – Pelin Kakırman
Mix-Mastering-Elektrik Gitar: Murat Aşkan
Kapak Fotoğrafı: Şahin Tuhan
Kapak Tasarım: Ramazan Oğuz