Nur Mehmet Munar “Türk sinemasının sadece adı var kendisi yok!”

Nur Mehmet Munar “Türk sinemasının sadece adı var kendisi yok!”

Nur Mehmet Munar, Türk sineması hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Nur Mehmet Munar “Türk sinemasının sadece adı var kendisi yok!”

Geçtiğimiz yıllarda Türk sineması hakkında özellikle ABD’de yaptığı Ar-Ge çalışmaları ile gündeme gelen Nur Mehmet Munar  kendisi ile yaptığımız röportajda Türk sineması hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Arge çalışmalarınıza hala devam ediyor musunuz?

Evet geçtiğimiz yıllarda yine ABD’ye gelmiş ve buradaki iş hayatım devam ederken aynı zamanda Türk sineması için Ar-Ge çalışmaları yapmıştım ve şimdi yine burada iş hayatım devam ederken Ar-Ge çalışmaları yapmaya devam ediyorum.

 

Bir önceki Ar-Ge çalışmalarınız ve şimdiki çalışmalarınızda değişiklikler oldu mu?

Aslında dönüp baktığımda hiçbir değişiklik olduğunu maalesef göremedim. Hem bir yönetmen, hem bir yapımcı ve sinemasever biri olarak Amerika’da Türk sineması diye bir kavramı olmadığını görmek beni derinden yaraladı. Yaptığım araştırmalarda maalesef hiç kimse Türk sineması hakkında en ufak bir bilgiye sahip değil. Çünkü hiçbir Türk filmi burada vizyona girmiyor. Türklerin yoğun yaşadığı bölgelerde bile sinemalarda Türk filmi yok.

Peki ABD’de başka ülkelerin sinemaları vizyon görüyor mu?

Evet bazı ülkelerin filmleri vizyon görürken bunun yanında ortak yapımlarda vizyon görüyor. Mesela buna örnek vermek gerekirse sanırım ülkemizde de vizyon gören ABD-Finlandiya ortak yapımı “Sisu” filmini söyleyebilirim. 3.3 milyon dolar gibi ciddi bir gişe rakamı var. Bunun yanında dijital platform satışı ve ciddi bir izlenme oranına sahip.

 

Peki Türk yapımcılar bunu görmüyor mu?

İşin açıkçası ben Türk yapımcıların ufkunun geniş olduğunu hiç düşünmüyorum. Bana göre amaçları sadece Türkiye’de gişe yapmak ve sonrasında veya daha çekim aşamasında iken filmini dijital bir platforma satmak. Ama burada onlarda kendilerince haklı zira bazı şeyler maddiyatla da alakalı. Dünya sinemasına çıkmak istiyorsanız çok ciddi bütçe, iyi bir kadro ve iyi bir senaryoya sahip olmalısınız. Bizde star diye tabir ettiğimiz isimlere ayrılan bütçe ile ABD’de ancak ciddi figürasyon kadrosu oluşturabilirsiniz.

ABD’de hiç ismi bilinen veya tanınan bir oyuncumuz var mı?

Emin olun ki bugün ülkemizde star diye adlandırılan hiçbir oyuncumuzu ABD’li sinemaseverler tanımıyor diyebilirim. Burada sokaklarda dolaşsalar dahi kimse tanıyıp bir kare fotoğraf çektirmez, çünkü hayatlarında neredeyse hiç Türk filmini sinemaya gidip izlememişler bile.

 

Ama siz daha önce yanılmıyorsam “Oscar hayal değil” şeklinde bir açıklama yaptınız?

Evet bu açıklamayı 2021 yılının son aylarında yapmıştım. Açıklamamamın hala arkasındayım. Hatta bunu Merve Dizdar’ın Cannes Film Festivali’nde “Kuru Otlar” filmindeki rolüyle “Yılın En İyi Oyuncusu” ödülünü aldı. Yani sonuçta dönüp baktığımızda bugün bir oyuncumuz Cannes’ta ödül alabiliyorsa yarın ABD’de Oscar ödülünü kucaklayabilir. Sorun oyuncularımızın kalitesi veya kalitesizliği değil. Sorun Türk sinemasının ufkunun kapalı olması.

 

Peki bunun için neler yapılmalı

Öncelikle Türk sinemasını başta ABD’de olmak üzere ve sonrasında tabi ki dünyaya da ispatlamak için Hollywood ile yüksek bütçeli ve oyuncu kadrosunda da bizim oyuncularımızın da serpiştirileceği projelere imza atılmalı. Bunun için Kültür Bakanlığı ciddi bir bütçe ayırmalı. Olayın neresinden bakarsanız bakın sonuçta olay maddiyata bağlı. İyi oyuncu, iyi ekip, iyi iş dediğiniz zaman bu ciddi maliyetler demektir. Yıllardır Atatürk projesi için Al Pacino, Robert De Niro gibi isimlerin hep basında adı geçti. Ama sadece adı geçti. Zira ortada hala proje yok film yok.

 

“Atatürk” projesi dediniz ama bugün ülkemizde ciddi bütçeli yapılan ilk Atatürk dizisi Disney Plus tarafından daha yayınlanmadan kaldırıldı. Bu konuda ne diyorsunuz?

Disney Plus ülkemize gelirken aslında elindeki en ciddi Türk dizi ve film projesi Atatürk üzerine idi. Geldiler ve bu projeye start verdiler. Proje bitti yayın aşamasına gelindiğinde lobiler devreye girdi ve ciddi baskılar sonucu Disney Plus bu projeyi rafa kaldırdı ve sanırım proje Fox TV ekranlarında seyirci ile buluşacak.

 

Peki bu projede bir Robert De Niro veya bir Al Pacino gibi isim olsaydı bu kadar rahat Ermeni lobisine boyun eğerler miydi?

Ben böyle bir projenin bize göre geçerli bir mazeret olmadan kaldırılmasından dolayı Disney Plus’a bir yaptırım uygulanması taraftarıyım. Zira neredeyse tüm Türk yapımlarının bir çoğunu kaldırmışlar. Bu ülkeden gelir elde edeceksiniz ama bu ülkenin sinemasına, kültürel ve manevi değerlerine yayından kaldırarak saygısızlık yapacaksınız. Bu kabul edilir bir şey değildir

 

Peki sizin hedefleriniz nelerdir?

ABD’de Ar-Ge çalışmalarımın yanında kendimi daha da geliştirmek adına eğitimler alıyorum. Atalarımızın çok sevdiğim bir sözü vardır “Öğrenmenin yaşı yoktur”. 2024 yılında birkaç projemi hayata geçirmeyi düşünüyorum ve Türkiye’ye döner dönmez bununla ilgili çalışmalara start vereceğim. Yönetmen olarak ilk hedefim ciddi festivallerden ödüllerle dönmek.

Bir yanıt yazın