“TUNCA’NIN TEŞEKKÜRÜ”
Türk basınının duayen isimlerinden Hulusi Tunca, vefatının 6. yılında saygı ve özlemle anıldı. Gazetecilik mesleğine adanmış bir ömrün mirasını taşıyan kızı, gazeteci ve yazar Ecem Naz Tunca, babasına duyduğu minneti ve sevgiyi içten bir paylaşım ile dile getirdi.
Sosyal medya hesabından yaptığı duygusal paylaşımda Tunca, meslek hayatındaki yolculuğunda babasının etkisini vurgulayarak ona teşekkür etti. Kalplere dokunan bu vefa dolu mesaj, hem basın camiasında hem de onu sevenler arasında derin bir yankı uyandırdı.
Gazeteciliğin bir tutku ve adanmışlık mesleği olduğunu her fırsatta dile getiren Ecem Naz Tunca, Hulusi Tunca’nın meslek aşkını ve etik anlayışını miras alarak onun izinden yürümeye devam ettiğini belirtti.
Hulusi Tunca, kaleme aldığı sayısız haber ve yazılarla, yetiştirdiği gazetecilerle ve ardında bıraktığı derin izlerle Türk basınının unutulmaz isimleri arasında yer almaya devam ediyor.
İşte Ecem Naz Tunca’nın o paylaşımı!
Herkese merhaba,
Ben Ecem Naz Tunca.
Bugün 26 Ocak 2025 günü..
Son altı yıl…
Adımın bir “Gazeteci ve Yazar” olarak anılmaya başladığı, kalemimin ruhuma ayna tuttuğu bir yolculuğun hikayesi.
Bu yolculuk yalnızca bir meslek edinmek değil, kendimi yeniden inşa etmenin, her satırda biraz daha “ben” olmanın ve aslında her satırda “bir parça ondan” varlığını hissetmenin yıllarıydı.
Bu altı yıl, özlemle yoğrulmuş ama o özlemi başarıya dönüştürme arzusuyla şekillenmiş bir zaman dilimiydi. Bana gazeteciliğin yalnızca bir iş değil, bir tutku, bir yaşam biçimi olduğunu gösteren kişinin izlerini takip ederek çıktığım bu yol, bazen gözyaşlarıyla bazen gururla doldu.
İlk röportajımı yaptığımda, ellerim titriyordu. Bir şeylerin eksik olduğunu hissediyordum. Ama o anlarda, kulağımda hep aynı ses yankılanıyordu:
“Ecem, her satırına kalbini koy, bildiğin doğrudan asla vazgeçme.”
Bu cümle benim pusulam oldu. Yazılarımı onun öğretileriyle şekillendirdim. Kalemim, onun ışığıyla yön buldu.
Kitabımı yazarken, her satırda onunla konuştum. “Gazeteci Olunmaz, Gazeteci Doğulur” dediğimde, aslında bu sözle ona teşekkür etmek istemiştim. Çünkü bana bu tutkuyu doğuştan veren, yolumu aydınlatan oydu. Kitabımı ona adarken, gözlerimde yaşlarla içimden şöyle dedim:
“Bak, artık senin izindeyim…”
Her başarıda, onun varlığını yanımda hissettim. Mutluluğumu onunla paylaşamasam da, onun öğrettikleri beni ayakta tuttu. Yokluğu, acılarımı derinleştirse de, anıları bana güç verdi.
İşte, Hulusi Tunca…
Babam.
Vefatının üzerinden tam altı yıl geçti bugün.
26 OCAK 2025, ama onun yokluğu, ne acısını hafifletti ne de izlerini sildi. Çünkü ben her gün onunla konuşuyor, ona danışıyorum. Hatalarımda bana kızacağını, başarılarımda gözlerinin gururla parlayacağını hayal ediyorum.
Huzur içinde uyu babacığım.
Beni bugünlere getiren senin sevgindi. Bana bıraktığın izler, yolumu aydınlatan ışık oldu.
Ve bir gün…
Sana anlatacak o kadar çok şeyle geleceğim ki…
Seni çok seviyorum, seni çok özledim.
Kızın,
Ecem Naz Tunca.