Dijital çağın hız kazanması ile “Basılı mecralar bitecek mi?” sorusunu yanıtlayan MAG Medya Kurucusu Can Çavuşoğlu, basılı mecraların geleceğini yorumladı.
“Gelişen dünya düzeninde alt yapı sağlamlığı çok önemli”
Medya sektöründe 18 yıldır yazılı ve görsel mecra olarak yayın hayatını sürdüren MAG, dijitalleşme sürecini yakından takip eden kurumlar arasında yer alıyor. Dijitalleşmenin hız kazandığı günlerde basılı mecraların geleceğini yorumlayan MAG Kurucusu Can Çavuşoğlu, medya sektörünün günden güne güç kazandığını vurguladı.
Basılı mecraların kan kaybettiğine ilişkin yorumları değerlendiren Can Çavuşoğlu, “Medyanın gücü her geçen gün artarken, kağıt maliyetleri sektörü etkiliyor. Eskiden insanlar bir şeyi öğrenebilmek için sabah gazetenin çıkmasını, radyo ve TV programlarının yayınlanmasını bekliyordu. Şimdi dünyanın neresinde, ne olursa olsun anında öğrenme şansına sahipler. Bizim çıkış rotamız internet olduğu için biz her zaman dijitaldik aslında. Dünya kâğıttan internete geçerken biz internet ile basılı mecraları birlikte yönetebildiğimiz için farkını daha net gözlemleyebiliyoruz” diye konuştu.
Her geçen gün dijitalin gücünün arttığının da yadsınamayacağını belirten iş insanı Can Çavuşoğlu, “Dijital alt yapısını kuvvetli bir şekilde oluşturan markaların hayatlarını sürdürecekleri bir çağdayız. Zaten bizim dijital altyapımız mevcuttu. Sadece gelişen ve değişen dünya düzeni ile çağı yakalamayı alt yapılarımızı güncel tutmayı amaçladık. Şu an MAG’ı Türkiye’den sonra en çok okuyan ülkeler Azerbaycan ve ABD. Doğru mesajı, doğru insanlara, doğru iletişim araçları ile ulaştırmak en büyük gayemiz. Geliştireceğimiz yazılım ile Türkiye ve dünyada yeni bir pazar oluşturmak ise kısa vadeli hedeflerimizden. Bunun yanı sıra yurt içi ve yurt dışı fuar planlarımız var. Ayrıca ihracat konusunda bazı girişimlerimiz var” dedi.
Yazılı mecraları hala hatıra olarak saklayan bir toplumuz
Türk milleti olarak dokuya önem verdiğimizin de altını çizen Can Çavuşoğlu, “ Biz Türk milleti olarak hala kendimizi basılı mecralarda görüp onları hatıra olarak saklamayı önemsiyoruz. Bu bir toplum geleneği de aynı zamanda. Duygusal bir millet olduğumuz için basılı mecralarda yer alan haberimiz, görselimiz bizim için her zaman saklanmaya değer olacaktır. Gelecek nesillere de aktaracağımız en kıymetli hatıramız olacağı için tabi bu durumun basılı mecraların da hayatını sürdürmeye devam edeceğini söyleyebiliriz. Kağıdın kokusunun verdiği hissi düşündüğünüzde bunu dijital ortamda hissetmemiz pek mümkün olmuyor. Kağıt kokusunu hatırladığımızda ise güzel olan tüm duygular tekrar canlanıyor. Bu duygu her zaman basılı mecralara olan ilgiyi de canlı tutuyor” diye konuştu.