DOLAR 32,3026 0.54%
EURO 35,2648 0.41%
ALTIN 2.244,320,79
BITCOIN 22013722.50191%
İstanbul
10°

AÇIK

16:40

İKİNDİYE KALAN SÜRE

02 Ekim 2020 Cuma

Kadriye Olgar, Güven Olgar çifti evliliklerinin 51.yılını kutladılar

Kadriye Olgar, Güven Olgar çifti evliliklerinin 51.yılını kutladılar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Sosyal medyanın en çok takip edilen ve paylaştığı videolarla beğenileri toplayan ismi Kadriye Olgar, Güven Olgar’la evliliklerinin 51. yılını geçtiğimiz akşam dostlarıyla birlikte kutladı.

Etiler Mek’te 51. yıl dönümlerini kutlayan Olgar çifti 50’ler 60’lar şapka konseptiyle misafirlerini ağırladı. 51 yıldır aynı sevgi ve saygıyla bugünlere geldiklerini söyleyen Kadriye Olgar, mutlu ve uzun evliliğin formülünü: “ Her ne şartta olursa olsun omuz omuza olabilmeyi, saygıyı her daim önemsemeyi ve ufak şeylerden kalp kırmamayı başarırsak güzel ve uzun evlilik de beraberinde gelir.” sözleriyle anlattı.
Bu özel geceye katılan dostlarından hediye yerine TAMEV’e (Toplumsal Açlıkla Mücadele ve Eğitim Derneği) bağış yapmalarını isteyen Olgar çifti yıl dönümlerinde anlamlı bir katkıda bulundular. Akşam boyunca dans eden çift, neşesiyle de maşallah dedirtti.

OLGAR AİLESİNDEN ÇİFTE KUTLAMA

Aynı zamanda oğulları Orkun Olgar’ın da 50. Yaş günü olması nedeniyle oğullarının da doğum günün kutlayan Kadriye ve Güven Olgar çifti pastasını ailesiyle birlikte kesti.

Devamını Oku

Pınar Çekirge “Ayşe Kökçü ve TATLI KAÇIK”

Pınar Çekirge “Ayşe Kökçü ve TATLI KAÇIK”
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Meğer sizi çok özlemişim Bayan Kronkie.Hem de çoook…
 
Dün akşam Opal Kronkie ile yıllar sonra yeniden buluştum.Sadece Opal mi, Gloria Gulock, Solomon Bozo, Bradford Winter ile de hasret giderdim uzun uzun.Dediğim gibi, meğer ne çok özlemişiz birbirimizi.
 
John Patrick Goggin’in yazdığı ” Every Body Loves Opal ” ( ” Tatlı Kaçık “) le ilk tanışmam, çoğunuz gibi, Nisa Serezli ile olmuştu.Doğru hatırlıyorsam, 1970’li yıllarda Müjde Ar, Nisa Serezli, Mahmut Hekimoğlu, Ercan Yazgan’lı kadroyla sinemaya da aktarılmıştı ” Tatlı Kaçık “. Ama ne yalan söyleyeyim, tiyatrodaki sıcaklığı filmde bulamamıştım bir türlü.Baharatı, tadı, tuzu, şekeri eksikti sanki.Opal’in ‘Hacer Hanım’ uyarlaması pek içime sinmemişti açıkcası.
 
Nisa Serezli’den sonra, bildiğim kadarıyla Füsun Erbulak, Defne Yalnız, Nurseli İdiz, Feyha Çelenk tarafından da canlandırılmıştı Opal Kronkie karakteri.
 
Altı yıl kadar önce, Şehir Tiyatrosu’nda yine Naşit Özcan’ın kusursuz rejisi, ” Susuz Yaz” dan beri, hayran olduğum ‘Ayşe Kökçü Yorumu’yla izlemiştim “Tatlı Kaçık” Opal’i.
 
Sonia (” Perşembenin Hanımları”), Shirley (” Shirley Valantine”), Belkıs (” Lüküs Hayat “), Bayan Frola ( “Size Öyle Geliyorsa Öyledir “), Neslihan (  ” Gelmeyen Bahar ” ) ‘ın ardından Ayşe Kökçü  bambaşka bir kimlik ve mimik, jest, hareketleriyle yansıttığı her zamanki özenli oyunculuğu, sahne sempatisiyle bir kez daha büyülemişti beni.Yepyeni bir Opal olarak çıkmıştı karşımıza.Sıcacık, sahici.İlk antresi, daha ilk repliğiyle izleyiciyi etkisi altına alıvermişti hemen.
Dün akşam oyun sonrası tekrar düşündüm : Ayşe Kökçü’nün, sadece karakteri ortaya koymayıp, onun tüm yaşadıklarını harikulade duygu geçişleriyle aktarması, Opal ile oluşturduğu içsel iletişim gerçekten övgüye değerdi.Hele, on beş yıl beraber yaşadığı kedisi Mr.Tanner’ın ölüm haberini aldığı sahnede sergilediği dorukta oyunculuk kolay unutulmayacak düzeydeydi.Ben buna, Ayşe Kökçü farkı, diyorum.Benim için hep bir başkadır Ayşe Kökçü zaten.O güldüğünde gözlerinin içine, adeta güneşin ilk ışıkları dolar.Hani bir söz vardır, ” kökten  yeşerenlerdendir, daldan gelen sürgün değil.” Dahası Ayşe Kökçü sahne ışığıyla doğanlardandır.
Özetle, Ayşe Kökçü, hiç bir abartıya, aşırıya kaçmadan Opal’i  en doğal, sahici bir biçimde ve üstün bir başarıyla yaşar kılmış.Nasıl desem, gökyüzünde yükselen ay, mavi sisli gölgelere gümüşi pullar serper ya, Ayşe Kökçü’de  sahneden yepyeni duyarlıklar aktarıyor izleyicilere.
Asla kolaya kaçmayan, oyunun seyrini sürekli ve akıcı kılan, titiz, ustalıklı reji anlayışıyla Naşit Özcan son derece güzel, bsşarılı bir çalışma çıkartmış ortaya.Yönetmen olarak, esere sağladığı bütünlük ve dramatik çizginin yanısıra, sahnenin her yerini eksiksiz kullanışı, kendine özgü tiyatro dilini ” Tatlı Kaçık” ta da gözlemek mümkün.Eserin duygu yüklü yapısından kaynaklanan tesiri izleyicide derinliğine yaratıyor.
Hatırlıyorum ; ” İnsanların birbirinden hızla uzaklaştığı, kazanmak uğruna her şeyin yapıldığı kıran kırana bir rekabetin gözleri kör ettiği ve tüm insani değerlerin ayaklar altına alındığı günümüz dünyasına Opal, yani iyilik tek başına meydan okur, ” diyordu Naşit Özcan ” Yaşa ve Başkalarının Yaşamasına Yardım Et ” başlıklı yazısında ve şöyle devam ediyordu :
” O tıpkı adını aldığı değerli taş gibi eşsiz ve kıymetlidir.Korunup kollanması, üzerine titrenmesi gerekir çünkü, hırsın, paranın ve kötülüğün egemen olduğu bir dünyada bizi ancak iyilik kurtaracaktır..”
John Patrich’in yazdığı, Ahmet Levendoğlu ile Hasan Levendoğlu’nun dilimize kazandırdığı ” Tatlı Kaçık “, bu defa Uygur Sanat Tiyatrosu tarafından yeniden sahneye taşındı.
Eserin Müzik Tasarımını Emrah Can Yaylı, Sahne-Kostüm Tasarımını Almila Altunsoy, Işık Tasarımını Özcan Çelik, Yardımcı Yönetmenliğini Özge Midilli üstlenmiş.
Hemen belirtmeliyim ki, Ayşe Kökçü, Sidal Damar, Giray Ayla, Murat Akçay, Murat İlgar ve Uğur Ercan’dan oluşan oyuncu kadrosu sergiledikleri başarılı oyunculuklarla izleyiciden tam not alıyorlar.Özellikle Solomon Bozo karakterinde Murat Akçay, kelimenin tam anlamıyla harikalar yaratmakta.
Her detayda niteliğe, estetiğe, kaliteye verilen özen, değer belirgindi.Sahnede galiz küfürler, bozuk artikülasyonlarla beslenen bir dizi abartılı, geren, rahatsız eden oyunculuklar yoktu.Kısaca, iki saat boyunca, her bakımdan üst düzey, tadı, kıvamı yerinde bir oyun seyrettik.
” Tatlı Kaçık ” ile bize gerçek tiyatro izleme keyfini baştan sona  yaşatan, Filiz ve Suha Uygur başta olmak üzere, Uygur Sanat Tiyatrosu’na tekrar çok teşekkür ederim.
Opal Kronkie haklı:
” Tanrı bütün iyi insanları korusun.Kötüleri de..”
Devamını Oku

Cenk Eren yüzünü gerdirdi

Cenk Eren yüzünü gerdirdi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cenk Eren, geçtiğimiz günlerde yüz gerdirme operasyonu geçirdiğini sosyal medya hesabından paylaşarak duyurdu. Bu haber magazin gündemine bomba gibi düştü ve birçok kişi Cenk Eren’in yeni görünümü hakkında konuşmaya başladı.

Cenk Eren yüz gerdirme operasyonunu estetik cerrah Op. Dr. Levent Kütük’e yaptırdığı öğrenilirken operasyonun yaklaşık 4 saat sürdüğü bilgisine de ulaşıldı.

Yüz gerdirme operasyonu sonrası sosyal medyada bazı hesaplar Cenk Eren’in yeni halini beğenirken bazı hesaplarda kendisini tanımakta zorluk çektiklerini belirterek eleştirilerde bulundukları gözlerden kaçmadı.

Cenk Eren kendisine gelen yorumlara sessiz kalmayarak yaptığı açıklamada uzun zamandır bu operasyonu düşündüğünü ve sonrasında da duyduğu memnuniyeti dile getirirken kendisine destek verenlere de teşekkür etti.

Devamını Oku

Grup Laçin grubunun üyelerinden Şerif Baldemir vefat etti

Grup Laçin grubunun üyelerinden Şerif Baldemir vefat etti
0

BEĞENDİM

ABONE OL

90’lı yıllara “Bekar Gezelim” şarkısıyla damga vuran Grup Laçin’in akordeon sanatçısı Şerif Baldemir hayatını kaybetti. Haberi klarnet sanatçısı Grup Laçin üyelerinden Serkan Çağrı, sosyal medya hesabından duyurdu.

Serkan Çağrı yaptığı paylaşımda yaklaşık 2,5 aydır yoğun bakımda tedavi gören Şerif Baldemir hayatını kaybettiğini ve cenazesinin bugün öğle namazından sonra Balçova Eyüp Sabri Camii’nden kaldırılacağını duyurdu.

Devamını Oku

Gani Rüzgar Şavata ” Ahmet Kaya’yı derin devlet öldürdü” iddiasında bulundu!

Gani Rüzgar Şavata ” Ahmet Kaya’yı derin devlet öldürdü” iddiasında bulundu!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ünlü oyuncu ve yönetmen Gani Rüzgar Şavata, Paris’te yaşamını yitiren Ahmet Kaya’nın yaşamını anlatan bir filmi vizyona sokmaya hazırlanıyor. 5 Nisan’da, Kürtçe dahil olmak üzere 7 dilde gösterime girecek olan filmde, Ahmet Kaya’nın hiç yayınlanmamış şarkılarından bazılarına yer verilecek. Ayrıca, ünlü Kürt ozanı Şiwan Perwer’in bir şarkısı da filme eşlik edecek.

DurakMedya’dan Mustafa Barış Durak’a Ahmet Kaya’nın filmi hakkında konuşan ünlü yönetmen Gani Rüzgar Şavata “Ahmet Kaya’nın neden öldüğünü anlatmak için bu projeyi hayata geçirdiklerini belirtti. Filmin Türkiye, Avrupa ve Kuzey Irak’ta gösterime gireceğini söyleyen Şavata, yapılan çalışmalar sırasında Ahmet Kaya’nın ailesinden herhangi bir engellemeyle karşılaşmadıklarını” ifade etti.

Şavata, Ahmet Kaya’nın yaşamının gerçek bir hikayesi olduğunu ve bu hikayeyi Malatya’dan başlayıp İstanbul’da devam ederek Paris’te son bulan bir şekilde işlediklerini dile getirdi. Filmde, Ahmet Kaya’nın ülkede neden öldüğüne dair sorulara cevap arandığını ve gerçeklerin tüm detaylarıyla izleyiciye aktarılacağını vurguladı.

Ancak, geçmişte vizyona giren ve gişede başarısız olan “Ahmet’in Türküsü” adlı başka bir filmin, halk tarafından “çakma Ahmet Kaya filmi” olarak nitelendirildiğini belirtti. Şavata, halkın bu tepkisinin film yapımcılarına gereken cevabı verdiğini söyledi.

Öte yandan, Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya Hayaloğlu tarafından dava edilen ve uzun bir hukuk mücadelesi sonrasında vizyona giren başka bir Ahmet Kaya filmi de bulunuyor.

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.