Atilla Yelken ve Nostaljik Pop Korosu

Türkiye böyle bir koroyu uzun yıllardır görmedi....

Atilla Yelken ve Nostaljik Pop Korosu

Çok değer verdiğim bir insan seni Atilla Yelken konserine götürmek istiyorum dediğinde kıramadım.

 

Zira amiyane tabirle boru değil, bir döneme büyük bir damga vuran bir sanatçı,

 

Kim olsa bu daveti kaçırmak istemezdi ve tereddütsüz bu nazik daveti seve seve kabul ettim.

 

Bir taşla iki kuş vuracaktım.

 

Hem Atilla Yelken’i canlı olarak dinleyecek, hem bir haber yapma fırsatı.

 

Düşünsenize müzik kariyerine 70’li yıllarda başlamış, neredeyse 55 yılı müzikle iç içe ve sahnede geçmiş.

 

1978 yılından başlayarak 14 yıl içinde 6’sı Long Play olmak üzere toplam 10 albüme imza atmış ve Türkiye’de bana göre taverna müziğinin öncüsü bir duayen sanatçı.

 

Tabi tüm bunların yanında sanatı dışında hayatı boyunca basına malzeme vermemiş bir isimden bahsediyoruz.

 

Konser saatinden bir saat önce Ataşehir Belediyesi Mustafa Saffet Kültür Merkezi’ne gittik ve konser öncesi son provalarında kendilerine bir merhaba dedik.

 

O kadar mütevazi ve içten bir şekilde karşıladı ki, sanki 40 yıllık bir dostluğumuz.

 

Bu arada söylemeyi unuttum.

 

Ben Atilla Yelken’in konserini bekler ve hayal ederken konser, Atilla Yelken’in kurduğu ve yönettiği Nostaljik Pop Korosu çıkmaz mı?

 

Aslında severim bu tarz konserleri.

 

Hatta bu tarz konserlerde 84 yaşında dünya tatlısı bir hanımefendiyi izlemiş ve bunu haber yapmış birisiyim.

 

Provada ilk izlenimlerimden birisi Atilla Yelken’in mütevaziliği.

 

Tüm koro ekibi hocalarına karşı muhteşem saygı gösterirken, Atilla Yelken’de aynı saygıyı onlara gösteriyordu.

 

Konserimiz başladı.

 

Şimdi öyle bir star Nostaljik olsun veya başka isimle kurulmuş olsun kendi şarkılarını araya serpiştirir, hatta sazı eline alır kendi şarkılarını söyler diye beklersiniz.

 

Nerede?

 

Konserde 70’li, 80’li, 90’lı yıllara damga vurmuş şarkılarla başladı Nostaljik Pop Korosu ve başlarındaki duayen sanatçı ile.

 

Daha ilk dakikadan itibaren o muhteşem koro seyircisini avucunun içine aldı.

 

Neredeyse tıklım tıklım diyebilecek kadar dolu kültür merkezinde herkes söylenen şarkılara eşlik ediyor ve her şarkı sonrasında koroyu ve hocalarını alkışlara boğuyordu.

 

Koroyu tam olarak saymasam dahi yaklaşık saz ekibi dahil olmak üzere sanırım bir 40 kişiye yakın kişiden oluşuyor.

 

Sonradan öğrendiğim kadarıyla bu korodaki sanatçılar, evet evet sanatçılar diyorum.

 

Çünkü hepsi gerçekten profesyonel sanatçıları aratmayacak kadar mükemmel sahne performansları sergilediler.

 

Allah mekanını cennet eylesin çok sevdiğim ve yakın dostum Barış Manço’nun “Kara Sevda” adlı şarkısını o kadar ama o kadar mükemmel söyleyip ve bunu danslarıyla, kendince yaptıkları şovla izleyiciye sundular ki, neredeyse hayatım boyunca hiçbir sanatçının bir parçasını tekrar söylemesi için tempo tutmamış olan kendimi bir anda “Bir daha, bir daha” derken buldum.

 

Tabi bunu sadece ben söylemedim, neredeyse salonda bulunan tüm izleyiciler ayakta alkışlayarak şarkının tekrarını istediler ve tabi böyle durumlarda her zaman seyirci kazanır.

 

Düşünün bir koro oluşturuyorsunuz.

 

Yaş ortalaması tahminimce 30-60 yaş aralığı.

 

Ciddi anlamda müzik bilgileri yok.

 

Günlerce, aylarca emek verip.

 

Sonrasında kendilerini izlemeye gelenleri hayrete düşürüyor.

 

Bu kişilerin özgüvenlerine, azimlerine ve başarısına şapka çıkarmak gerekiyor.

 

Ve bu insanları o çatı altında birleştirip bir aile yapan hocaları Atilla Yelken’inde önünde saygı ile eğilmemiz gerekiyor.

 

Günümüzde müzik yapılmaması için elinden geleni ardına koymayan bir güruha karşı o bir avuç insan zamanlarından, sevdiklerinden vakit çalarak sadece müzik yapmak için emek vermişler.

 

Bir sonraki konserleri ne zaman bilmiyorum.

 

Ama bundan sonraki ilk konserlerine ne yapıp bir şekilde kendimi tekrar davet ettirmeyi düşünüyorum.

 

Bu arada küçük bir dip not düşeyim.

 

Koskoca Atilla Yelken bu konserde sadece bir tane hatta bunu rakamla da yazayım 1 tane şarkısını seslendirdi.

 

Hani o dillere pelesenk olan.

 

Hala melodisini duyduğumuzda aaa “Atilla Yelken” dediğimiz.

 

“Gözler kalbin aynasıdır”

 

Ustamızı özlemişiz.

 

Bunu hissettim.

 

Ta derinden hissettim hem de.

 

O gece korodaki arkadaşların sana şükranlarını göstermek için bana göre büyük, onlara göre küçük diye tabir edilen hediyeyi alırken aslında salondaki izleyiciler sana ve korona alkışlarla en büyük hediyeyi veriyorlardı.

 

Evet herkes star olabilir, herkes şarkıcı, oyuncu filan da olabilir.

 

Ama herkes sanatçı olamaz.

 

Sanatçı ve sanata aşık birisini görmek istiyorsanız hatta birini de değil, onlarca kişiyi görmek istiyorsanız Atilla Yelken ve Nostaljik Pop Korosunu muhakkak ama muhakkak izleyin.

 

Atilla Yelken ve onun gibi sanatçılarımız olduğu müddetçe müziği kimse susturamayacak!

 

Bu arada bir teşekkürü de Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ve Ataşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Volkan Arslan’a.

Salonlarını böyle gerçek sanatçılara ve sanat aşığı insanlara açtıkları için

 

Kamil Hızer / Magazinname.com

İnstagram @kamilhizer

@magazinname

Bir yanıt yazın