Astrolog Nihan Urel gündemi sarsacak öngörülerde bulundu

Astrolog Nihan Urel gündemi sarsacak öngörülerde bulundu

Ülkemizin önde gelen astrologlarından biri olan Nihan Urel bir haber sitesinin YouTube  sayfasına yeni ay Türkiye’yi nasıl etkileyecek konulu çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Nihan Urel’in çarpıcı açıklamalarından satır başları

10 Mart’ta 20 derece Balık burcunda Ramazan yeni ayına giriyoruz. Astrolojide Güneş’le Ay’ın her buluştuğu zaman yeni ay dediğimiz şey bu. Astrolojik Yeni Ay neyin haritasına bakıyorsak kişi haritası, ülke haritası, onun kaderi yeni aylarla Güneş ve Ay’ın birleştiği anın haritası, gökyüzü haritası o kaderin tamamen göstergesi oluyor. Şimdi 20 Şubat’taki Ramazan yeni ayı Türkiye için neler gösteriyor? Şimdi, bu yeni ay Türkiye’nin denizleri, suları, su sınırlarıyla ilgili konular birazcık hareketli. Yani deniz, su, sıvılar, doğalgaz buralarda birtakım maalesef agresyon görülebilir. Deniz kazaları, 10 Mart’ın hemen takip eden günlerinde doğal gazlarla ilgili bir takım kazalar, boru hatları, sıvılar, sular bunlarla ilgili bir takım kazalar, agresif konular, agresifleşen konular gündeme gelebilir. Ayrıca, 10 Mart itibariyle yani 5 gün öncesi, 5 gün sonrası denizlerde bir takım kayıplar, doğal gazlarla ilgili bir takım kazalar, gaz patlamaları, radyoaktivite zehirlenmeleri, suların zehirlenmesi, bu burada böyle bir komşuyla ya da başka bir ülkeyle, gaz, sıvı, petrol, boru hattı, bunlarla ilgili ani gelişen anlaşmazlıklar, gündemimizi meşgul edebilir. Doğalgaz zehirlenmeleri dışında ilaç zehirlenmeleri, yaygın bir takım zehirlenmeler, bunlar bu ayın konusu olabilir.

Nihan Urel “10 Mart sonrası Türk kadının uluslararası başarısı bekleniyor”

10 Mart civarı ihmalkarlık, tedbirsizlik ya da böyle olmayacak yanlışlıklar kaynaklı birtakım kazalar maalesef gündemimizde olabilir, uyuşturucu, uyuşturucu kartelleri ile ilgili haberler, uyuşturucu kartelleri ile ilgili gündeme gelecek sarsıcı haberler, sansasyonel haberler, bunlar biraz gündemimizi meşgul edebilir. 10 Mart sonrası aslında tam bir ayın konusu. 10 Mart sonrası olan günler, bizim aramızın iyi olmak durumunda olduğu çünkü bizden daha güçlü gibi görünen, belki de gerçekten daha güçlü olan ülkelerle bir ülke ile ilgili bir takım anlaşmalar söz konusu olabilir. Bu anlaşmalar, belki bizim biraz tavizimiz, bir şeylere böyle he dememiz sonucu olabilir ama karşılığında büyük bir kazanım elde edebiliriz. 10 Mart sonrası yine kadınlarla ilgili konular gündemde, yurt dışında bir kadının uluslararası başarısı olabilir ya da yurt dışındaki bir Türk kadınının uluslararası başarısı olabilir, göğsümüzü kabartabilirim ve teknoloji alanındaki Türk kadınının başarısı uluslararası platformda başarısı ya da yurt dışındaki bir Türk kadınının bu konulardaki başarısı gündemimizde olacak ve Türkiye’de yaşayan kadınlara kişisel gelişim destekleri, iş büyütme destekleri, ileri hatta Türk kadınına yurt dışından bir takım destekler ve yurt dışıyla ilgili konularda destekler olabilir.

Nihan Urel’den İsrail, Gazze ve Netanyahu hakkında öngörüler

Öncelikle, bu Ramazan ayında İsrail’in Gazze’ye saldırılarını Müslümanlar açısından ve dünya insanlık vicdanı açısından artmaması dilerim, çünkü burada böyle İsrail’e karşı da yapılacak operasyonlar, İsrail’in de zarara uğraması, beklemediği yerlerden hem zarara uğraması hem İsrail’deki önemli kişileri hedef alacak operasyonlar ve belki bu insanların kaybı olabilir, önce bunu söyleyeyim. 15-22 Mart civarı İsrail, ben bence yoğun saldırı altında ve kayıplar olabilir, bazı ülkelerle çatışma, anlaştığı ülkelerle gerilme ve İsrail için konuşuyorum, bu gerilim söylemlerinde İsrail’in kendisinde bulunması olabilir, yani genelde şu an özellikle Avrupa’dan ya dünyadan her yerden bugün Çin’den de geldi İsrail’e artık herkes bir dur diyor ama kendisi de böyle bir takım gerilim söylemlerinde, yani başka ülkelere karşı gerilim söylemlerinde bulunabilir.

Hatta Netanyahu’dan şöyle cümleler duyabiliriz: “Siyonizm, Gazze politikasına karşı durmak sanki Yahudiliğe düşmanlıkmış gibi kendisi anlatabilir.” Hani bizde şey diyorlar ya, bizimkiler, işte şu buna oy veren cennete gider, buna oy vermezsen cennete gitmezsin gibi. Dünyada sanki Netanyahu’ya karşı olmak Yahudiliğe karşı olmakmış gibi Netanyahu, böyle bir algı oluşturmaya çalışabilir. Daha doğrusu, böyle söylemlerde bulunabilir.

Yine de ben özellikle bu 10 Mart sonrası 15-20 gün içinde İsrail’in geleceğine hizmet eden İsrail’in kendi planı için olumlu pozitif olaylar olacağını ve İsrail’in, yine de o kadar kınamaya rağmen, somut destekler alacağını düşünüyorum.

26 Şubat 1954 doğumlu, 70 yaşına girdi. Ömrü uzun olsun. Sosyal medyada 2014’ten beri sürekli hasta. Gitti gidiyor, bu yılı göremeyecek. Bu yıla çıkamayacak, bu seçime giremeyecek. Yok, seçimden önce, yok, seçimden sonra hastalanacak, öyle böyle diye birçok şey çıkıyor haberler çıkıyor. Ben yani bunların çok gerçekliğinin bu astrolojik öngörü olduğunu düşünmüyorum. Çünkü astrolojide öyle şeyler görünmüyor, olmadı da zaten. Yani 10 yıldır, yani bir sürü insanı gömdü ama kendisi hala hayatta.

Nihan Urel’den Cumhurbaşkanına övgüler

Şimdi, 10 Mart sonrası, 13-14 Mart civarı, Erdoğan’ı zorlayıcı bir takım konular var. Belki yurt dışında biraz olumsuz haberler, Türkiye’de sanki kendisinin arka bahçesiymiş gibi pazarlanması olabilir. Başka insanların yaptığı hatalar yüzünden başka insanlarla ilişkilendirilemez, laştırma kampanyası gibi olabilir. 13-14 Mart civarı, bu insanlarla ve konularla. Halbuki hiç yani alakası yoktur, ama sanki varmış gibi bir operasyon. Gündem algı olabilir, bu konular yurt dışından da gelebilir, yurt içinden de gelebilir. Şimdi 19 Mart gibi, öncesi sonrası birkaç gün. Erdoğan’ın büyük başarıları, yani ihalar, sihalar, hatta daha eskiye gidecek olursak, mesela İBB Başkanlığı döneminden önce İstanbul’da Haliç kokuyordu, yani Haliç’in kokusundan Haliç’in üstünden geçemezsiniz, kaldı ki Haliç’in üstünden geçecek James köprü bile, yanlış hatırlamıyorsam, Erdoğan zamanının projesiydi. Kendisini başarılarıyla ilgili bir takım manipülasyonlar, hatta tam tersi, başarıları başarısızlık hikayeleriyle anlatılabilir. Yani yaptığı çok iyi şeyler var, fakat sanki bunlar manipüle edilerek çarpıtılarak başarısızlık hikayesiymiş gibi anlatılabilir, yani sabote edilebilir, yurt dışı basınında ya da yurt dışı ile ilgili konularda da. Bizim uzun zamandır bir yurt dışı politikamız var, sanki başarılar başarısızlık gibi lanse edilebilir.

Şimdi 9 Mart civarı. Aslında, böyle 9 Mart, 10 Mart, yine yani kendi başarıları için üzücü, hafif üzücü, kırıcı gündemler olabilir. Bunlar basit gündemler olabilir, sosyal medya gündemleri de olabilir, ama görünüyor. Şimdi 19 Mart civarı, bu manipülasyonlar yine devam edebilir. Şöyle bir şey olabilir, burada Erdoğan’ın sanki böyle dönüştürmek istediği asıl konu. Yani bunlar kesinlikle belediyecilik falan değil, devlet meseleleri, devlet politikası. “Devletin bekası” konusu. O kelimenin biraz içi boşaltıldı, lüzumsuz kullanılmış herhalde. Aslında, “Devletin bekası” kelimesinin teriminin en çok kullanılması gereken zamanlar bu zamanlar, aslında tam beka meselesi konuları. Fakat burada bu konunun böyle birilerine batması ve bununla ilgili manipülasyon çalışmaları, 19 Mart civarı “Devletin bekası” ile ilgili çalışmalarının manipüle edilmesi olabilir. 25 Mart civarı, kendisi için Türkiye için, daha doğrusu, daha güçlü bir savunma, daha güçlü bir koruma, daha teknolojik, daha üst seviyelere çık, yeni yapılanmalar var. Yani bu Türkiye Cumhuriyeti’nin, evet, belki savunmayla ilgili teknolojik silah alımı olabilir, bu böyle bir üst seviyelere çıkan yapılanmalar var ve kesinlikle gücümüz artıyor, yani Erdoğan’ın nezdinde Türkiye’nin gücü artıyor ve burada sanki bir de cumhurbaşkanının kendisini güçlendirici, sağlamlaştırıcı bir takım düzenlemeler belki. Bunların içinde yasal düzenleme olması olabilir. Belki yeni satın almaları olabilir, yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekası için yeni satın almaları olabilir ya da yeni resmi düzenlemeler olabilir. 25 Mart civarı yeni yetkiler ya da yeni bir çalışma için bir yetki isteyebilir. 25 Mart’tan sonraki 15 gün içinde de olabilir.

Bir yanıt yazın