Eğlenceli Ankara şarkılarının ünlü seslerinden Ankaralı Namık, söz ve müzikleriyle hayat doluydu ancak yaşamı öyle olmadı. Bir gece vakti, 39 yaşında hayata veda etti. Ölümü için kimisi kaza, kimisi intihar derken, geride gözü yaşlı bir eş ve 2 küçük çocuk bıraktı.
İlk Yılları ve Müzik Tutkusu
Gerçek adı Namık Uğurlu olan Ankaralı Namık, lakabı Ankaralı olsa da aslen Çankırılıydı. 30 Nisan 1976’da Kurşunlu ilçesine bağlı Yeşilöz köyünde dünyaya geldi. İlk ve ortaokulu köyünde okuduktan sonra ailesiyle Ankara’ya taşındılar. Lise eğitiminin ardından Malatya İnönü Üniversitesinde makine mühendisliği bölümünü kazandı ve mezun oldu, stajını da tamamladı ancak mesleğini hiç yapmadı. Çünkü aklı müzikte ve 90’lardan itibaren büyük ilgi gören Ankara havalarındaydı.
Namık Uğurlu, küçük yaşlardan itibaren düğünlerde ve eğlencelerde sahne almaya başladı. Hatta kendi doldurduğu amatör kasetleri Ankara’da el arabasında satarak kendi çapında bir kitle edinmişti.
Şöhret Basamakları ve “Arabada Beş Evde On Beş”
90’ların sonu ve 2000’li yılların başında Ankara havaları büyük ilgi görmeye başladı. Oğuz Yılmaz’la özdeşleşen bu müzik tarzı, Ankaralı Turgut gibi isimlerle farklı bir boyuta taşındı. Argo ve erotizm kokan sözler ile hareketli müziklerin bir araya getirildiği şarkılar, pavyonlardan ve gece kulüplerinden çıkarak televizyonlara kadar ulaştı. Daha önce “Ayarcı Namık” ve “Sazcı Namık” isimlerini kullanan Namık Uğurlu da bu rüzgara 2004 yılında profesyonel olarak kapıldı. İsmini Ankaralı Namık olarak değiştirdi ve 2004’te çıkardığı “Arabada Beş Evde On Beş” adlı kasetiyle Ankara havaları sektörüne hızlı bir giriş yaptı.
Şarkının sözleri kısa sürede büyük ilgi çekti ve o yıl en çok satan kasetlerden biri oldu. Sözler sadece eğlence mekanlarında değil, televizyonlarda da yankılanmaya başladı ve herkesin diline pelesenk oldu.
İbo Show ve Müzik Sektöründeki Yeri
Ankaralı Namık asıl çıkışını 2005 yılında İbo Show’a konuk olunca yaptı. İddialara göre, Ankara’ya gelip şarkılarını dinleyen İbrahim Tatlıses onu özellikle programında görmek istedi. Hatta Oğuz Yılmaz’ın Ankaralı Namık’la aynı programda yer almak istemediği de ileri sürüldü. Sonuçta Ankaralı Namık o programa katılarak daha çok tanındı. Oğuz Yılmaz ise Tatlıses’le yaşadığı Bent Deresi tartışması nedeniyle İbo Show’u terk etmek zorunda kaldı.
İbo Show’dan sonra adeta bir patlama yaşayan Ankaralı Namık, 2005 yılında üst üste 2 kaset daha çıkardı. O dönemde piyasada Ankaralı şarkıcılar arasında yoğun bir rekabet ve kavgalar yaşanıyordu.
Sanat ve Ticari Çabalar
Ankaralı Namık, müzikte yakaladığı başarıyı farklı alanlarda da değerlendirmek istedi. Bu nedenle 2007 seçimlerinde Ankara’dan bağımsız milletvekili adayı oldu ancak kasetlerini alan, şarkılarını dinleyen kitle ona seçimde oy vermedi ve kazanamadı.
Ankaralı Namık, 2 yılda 3 albümle yaklaşık bir milyonluk satış rakamına ulaştı ancak korsan kasetlerin satış rakamı daha da büyüktü. Bu yüzden albüm kapaklarında dinleyicilerine dert yanarak, “Albüm ve CD’lerimi korsan alanlara hakkımı helal etmiyorum” diye yazıyordu.
Şarkı sözleri ve ilginç tarzı nedeniyle müzik dünyasının bazen yok saymaya çalıştığı Ankaralı Namık, satış rakamlarıyla onlara cevap veriyordu. Yüz bini aşan satış rakamları nedeniyle Müzik Yapımcıları Derneği’nden iki defa altın plak ödülü aldı. Bu ününden başka yapımcılar da yararlanmak istedi. Hatta o dönemde “Dikkat Şahan Çıkabilir” adlı yapımda ve “En Son Babalar Duyar” adlı dizide konuk oyuncu olarak yer aldı.
Çalkantılı Özel Hayatı ve Trajik Son
Ankaralı Namık, 2004’te bulduğu şöhreti uzun yıllar devam ettirdi ve Gölbaşı’nda bir restoran açtı. Ancak son yıllarda, ne kadarı doğru bilinmez, ismi müziğinden çok farklı olaylarla medyaya yansıdı. İşyerinde bıçaklandı, birçok defa uyuşturucu ve başka suçlamalarla gözaltına alındı. 2014 yılındaysa uçakta kendisine kibirli davrandığı gerekçesiyle yapımcı Erol Köse’yi tokatladı.
Eylül 2015’te Ankaralı Namık ölümden döndü. Eşi Nebahat Uğurlu ile memleketi Çankırı’da trafik kazası geçirdi. Aracı eşi kullanıyordu ve Nebahat Uğurlu kazayı hafif sıyrıklarla atlattı ancak ünlü şarkıcının omurgasında kırık ve çatlaklar oluştu.
Namık Uğurlu, en son 2015 yılında “Bayrama Gidiyorum” adlı bir albüm çıkardı. Bu kasetteki “Sakla Gözyaşını Annem” parçasına klip çekti. Klipte şehit olan bir askeri canlandırıyordu ve cenazesini köyün gerçek imamı kıldırıyordu. Ancak çok geçmeden, buradaki sahne ibretlik bir şekilde gerçek olacaktı.
Ankaralı Namık kazadan kurtuldu ancak ölüm yaklaşık bir ay sonra onu evinin balkonunda buldu. 19 Ekim akşamı, Kuzey Ankara TOKİ bloklarındaki 10. kattaki evinin balkonundan yere düştü. Olay sonrası eşi hemen aşağı indiğinde Namık Uğurlu hala hayattaydı, hastaneye kaldırıldı ancak orada yaşamını yitirdi.
İlk önce olay medyaya intihar olarak yansıdı ve soruşturma başlatıldı. Ancak eşinin anlatımına göre, o akşam evde hiçbir sorun yaşanmamıştı, genel olarak da maddi ve manevi bir sorunları yoktu. Sadece kaza sonrası belinde oluşan rahatsızlıktan dolayı hap kullanıyordu. Eşinin iddiasına göre bu durumun yan etkisi olarak sersemliyordu. Olayın intihar olması için ortada bir sebep yoktu. O gece ailesiyle birlikte yemek yedikten sonra balkona çıkmış olan Namık Uğurlu’nun eşi, gelen ses sonrası balkona koştuğunda acı manzarayla karşılaşmıştı.
Soruşturma sonrası savcılık da olayı intihar değil kaza olarak değerlendirip dosyayı kapattı. 39 yaşında trajik bir sonla yaşamını yitiren Namık Uğurlu, memleketi Çankırı’nın Yeşilöz köyünde toprağa verildi. Bir ay önce klibinde cenaze namazını kıldıran köy imamı, şimdi gerçekten onun cenaze namazını kılıyordu. Hayat bu kadar da tuhaf ve ibretlikti işte.
Mirası
Namık Uğurlu’nun cenazesi oldukça kalabalıktı. Çok sayıda hemşehrisi ve seveninin yanı sıra ünlüler dünyasından Ankaralı Turgut, Hakan Taşıyan ve Hasan Yılmaz gibi isimler de vardı.
Nebahat Uğurlu ile evlenen ve biri kız iki çocuk sahibi olan Ankaralı Namık’ın, vefat ettiğinde 14 yaşında olan oğlu Efe Uğurlu da sonraki yıllarda babasının yolundan giderek müzisyen oldu.
Ankaralı Namık, yıllarca eğlenceli şarkılarıyla hafızalarda yer aldı. “Adını hiç duymadım” diyenler bile bir düğünde ya da eğlencede şarkılarına denk gelmiştir. Şarkılarının isimleri ve sözleri bazen yanakları kızartsa da gizli gizli insanın kanına giren cinstendi. Namık Uğurlu sadece hareketli parçalar değil, arabesk müziğine yakın başarılı “damar” müziklere de albümlerinde yer veriyordu. “Hadi Çık da Gel” ve “Ah Babam Sağ Olsaydı, Bayram Gelmiş Neyime” eserleri bunlardan sadece birkaçıydı. Ayrıca kendisine has bir bağlama çalışı vardı.
Namık Uğurlu, 2004 yılından beri şarkılarıyla birçok insanın hayatına dokundu. Çoğu zaman eğlendirdi, oynattı, gülümsetti. Bazen de hüzünlendirdi. 39 yaşında bu dünyadan trajik bir şekilde göçüp gitse de Ankara müziğinin en ünlü simalarından biri olarak hafızalarda yer almaya devam ediyor.