Başarılı hukukçu ve yazar Adnan Başkan 1991 yılında Antalya’nın Serik ilçesinde doğdu. İlk ve ortaöğretimini Tekeli ilköğretim okulunda tamamlayan Adnan Başkan lise eğitimini ise Serik Anadolu lisesinde tamamlamıştır. Öğrencilik döneminde öğrenci başkanlıkları , Türkiye öğrenci konseyi , Lösev ve Kızılay gibi çok sivil toplum kuruluşların da görev alırken .Doğu Akdeniz hukuk fakültesinde lisans eğitimini tamamlayıp. isviçre’de University of Sy Gallen Executive Master Business Law yüksek lisansına ve Selçuk üniversitesin de yüksek lisanslarını halen sürdürmektedir. 2014 yılında Antalya’da staj eğitimini tamamlayıp 2015 yılında Antalya barosuna kayıtlı 4444 sicil numarası ile Avukatlık mesleğine başlamıştır. .2015 yılında Avukatlığa başlayan Adnan Başkan, AB Hukuk Bürosu ve Danışmanlık ofisi kurdu. Mesleğin ilk yıllarında stajyer avukatlar başkanlığı ve genç avukatlar meclisinde ve Antalya Barosu sağlık kurul başkanlığı görevlerinde yer aldı. Bugüne kadar pek çok şehirde sosyal sorumluluk projelerine imza attı ve devam etmektedir. Hukuk alanında birçok kez seminer vermiştir. 2020 yılın da ‘’Değişen Hayatlar’’ kitabını çıkartarak, edebiyat dünyasına giriş yapmıştır.
Adnan Başkan Bosnalı bir kadınla tanışması sonrası “Değişen Hayatlar” adlı kitabını yazmaya karar verdi
Adnan Başkan yazarlığa 2018 yılında Bosna Hersek’e gerçekleştirdiği bir ziyaretinde burada yaşayan bir kadın ile tanışarak 1995 yılında ki Srebrenista katliamını dinlediğinde tüylerinin diken diken olması üzerine savaşın insan hayatını nasıl etkilediğini ‘’Değişen Hayatlar’’ kitabında kaleme almıştır.
Değişen Hayatlar adlı kitabında savaşların var olan yıkıcı yüzlerini gösterdi
Adnan Başkan “Değişen Hayatlar” adlı kitabında katliamdı yaşayan insanların hayatlarını anlatmaktaki amacının insanların ne yaşadığını ve bütün bunların savaşın var olan yıkıcı yüzleri olduğunu göstermek olduğunu ifade ederken aynı zamanda kitabında bütün bu gerçek hayatlardan kesitler vererek, aslında mükemmel bir hayatı olan, mevki sahibi, iyimser, yardımsever bir insanın gelebileceği noktaları vermek olduğunu söyledi.
“Bir çoğumuzun görmediği, sadece televizyonlardan veya sosyal medyalardan takip ettiğimiz yıkımların, aslında gerçekçi bir yaşamda nasıl bir etkisi olduğunu göstermek ve insanoğlunun savaş gibi büyük yıkımla nasıl yok olup, başka bir karaktere döndüğünü göstermek amacıyla kitabımı yazdım” diyen Savaşın gerçek yüzünü yalı bir dille anlatan Adnan Başkan’ın “Değişen Hayatlar” adlı ilk kitabı kitapseverler tarafından büyük ilgi gördü.
Adnan Başkan’ın “Değişen Hayatlar” adlı kitabı hakkında bilgiler
Kitapta anlatmak istediğim; savaşın insan hayatını nasıl etkilediği aslında. Savaş, insanın en vahşi, en tehlikeli yönünü ortaya çıkarır. Bu aşamada yaşadıklarını ve yaşattıklarını görmez. Etkisinde kalanlar asıl ezayı çekenler olur. Bu fillerin ayaklarının altında ezilen çimenler gibidir. İki büyük fil dövüşür ve ayaklarının altında kalanlar yitip gider. Bütün bu koşullar, insanın başkalaşmasına, varlığını, benliğini yitirmesine neden olur. Savaş, sadece maddi bir kayıp getirmez. Hayatını tamamıyla ele geçirir. Yürünen yolları, akrabaları, komşuları, işleri, çocukları alır. Bütün bunlar olurken biz, birçoğunda olduğu gibi uzaktan izleriz. Bütün bu hayatları anlatmaktaki ilk amacım insanların ne yaşadığını ve bütün bunların savaşın var olan yıkıcı yüzleri olduğunu göstermekti. Hiç kimse olduğu gibi değişmez. Koşullar, yaşama içgüdüleri, yaşama amaçları ayakta tutar. Diğer yandan kitabın içerisinde bütün bu gerçek hayatlardan kesitler vererek, aslında mükemmel bir hayatı olan, mevki sahibi, iyimser, yardımsever bir insanın gelebileceği noktaları vermekti. Bütün bunları verirken de sebep olan savaşların gerçek verilerini de vererek paylaşmak daha vurgulayıcı oldu.
Kitabı yazma amacım ise bu noktada ortaya çıktı. Birçoğunu görmediğimiz, sadece televizyonlardan veya sosyal medyalardan takip ettiğimiz yıkımların, aslında gerçekçi bir yaşamda nasıl bir etkisi olduğunu göstermek ve insanoğlunun savaş gibi büyük yıkımla nasıl yok olup, başka bir karaktere döndüğünü göstermekti.
Verebileceğim mesajlar; sevgi, barış, huzur çok değerli, kaybedene kadar anlamadığımız en anlamlı yaşam sebepleridir. Savaş çoğu zaman haklının hakkını savunması gibi görülse de savaşın hiçbir zaman haklı yanı yoktur. Çünkü savaş her zaman iki tarafın askerlerinin çarpıştığı, halklarının öldüğü felakettir. Bir ırkı, bir milleti, bir dili veya dini ayrıştırıp, insanı insan olduğu için kabul etmezseniz ayrışmanız büyür ve savaşa giden yolu yarılamış olursunuz. Belki de bu nedenle söyleyebileceğim en kayda değer anlam ‘insanı insan olduğu için kabullenmek’ten geçmeli. Saygı duymak, birbirimize karşı tahammül duygularımızı korumak, herkesin özgür iradesi olabileceğini bilmek gerekir. Belki her birimiz üzerinde bulunduğumuz toprağın, sadece birine değil bütün insanlığa ait olduğunu hatırlamamız gerekir.