A Man Called Otto film tanıtımı ve eleştirisi

Bu hafta köşemde sizlere hem duygu sağanağı yaşatacak ama aynı zamanda güldürecek bir film olan A Man Called Otto filmini tanıtmaya çalıştım.

A Man Called Otto film tanıtımı ve eleştirisi

Bugün sizlere hem ağlayabileceğiniz hem de gülebileceğiniz bir film tanıtmaya çalışacağım.

 

Yönetmenliğini Marc Forster’ın yaptığı bu filmin senaryosunu Fredrik Backman, David Magee ve Hannes Holm yazmışlar ve iyi ki yazmışlar diyorum.

 

Başlıca rollerde ise Tom Hanks bir büyük oyuncu ve Mariana Trevino’da var.

 

Oldum olası bazı oyuncular benim için filmde hiç konuşmasalar, sadece dursalar bile o filme büyük katkı verir. Tom Hanks bunlardan birsidir.

 

Filmimizin kısaca konusuna gelecek olursak Otto “Tom Hanks” karısını yeni kaybetmiş, komşularının da deyimiyle kuralcı mı kuralcı ve bir o kadar da huysuz yaşlı bir ihtiyardır.

 

Ta ki mahallelerine Marisol “Mariana Trevino” ile ailesi gelene kadar. Son 6 aydır tüm komşuları ile adeta tüm ilişiğini kesen Otto yeni komşuları Marisol ve ailesinin hayatına küçük müdahaleleri ile yavaş yavaş Otto’yu herkesin sevdiği ve takdir ettiği bir insana geri dönüştürüyor.

 

Evet biraz duygusal bir yapıya sahipseniz filmin bazı sahnelerinde kendinizi bir anda filmin içinde bulacak belki de gözlerinizden birkaç damla yaş bile gelecektir.

 

Özellikle Marisol karakteri ile de bazı anlarda o duygusallığın yerini gülme alacaktır. A Man Called Otto filminde Tom Hanks ne kadar başarılıysa Mariana Trevino’da bir o kadar başarılı ve filme çok büyük bir renk katmış.

 

Zaten Tom Hanks, Bruce Willis gibi önüne gelen her projeye balıklama atlayan bir oyuncu asla olmadı ve olmayacağını da düşünüyorum. Son dönemde rol aldığı tüm filmlerde yaşına uygun karakterleri canlandıran Tom Hanks bu filmde de bu özelliğini devam ettirmiş.

 

Tabi bu filmi sadece Otto ve Marisol üzerine kurgulamak istemiyorum. Filmde neredeyse rol alan tüm oyuncular rollerinin haklarını bana göre fazlasıyla vermiş.

 

Aslında film izleyenlere hayat sevdikçe güzelleşir sözünün ne kadar doğru olduğunu da bizlere veriyor. Filmi izledikten sonra her mahalleye bir Otto lazım demedim değil. Aslında Otto’yu izlerken kendimizden veya çevremizdeki birilerinden bir parça bulabilirsiniz de. Gerçekten son dönemde izlediğim her yönüyle mükemmele yakın bir film oldu benim açımdan.

 

Hayatımızın son dönemlerinde bırakın mahallemizdeki komşuluk ilişkilerini, yaşadığımız apartmanlardaki komşularımızı bile tanımadığımız, tanımaya çaba bile sarf etmediğimiz bir dönem yaşıyoruz. Ve bu film aslında birazda bizlere bunu sorgulatıyor.

 

Filmiz izledikten sonra yaptığım kısa bir araştırmada aslında bu filmin 2015 yapımı Norveç yapımı ve “En mam som heter ove” adlı bir filmin uyarlaması olduğunu öğrendim. Hatta bu filmin yönetmenliğini de aynı zamanda filmin senaristlerinden biri olan Hannes Holm’un yönettiğini öğrendim. Tabi ki bu filmi de en kısa sürede bir şekilde izleyeceğim ve sizlerle de fikirlerimi paylaşacağım.

 

Ailenizle, sevgilinizle hatta arkadaş ortamınızda hiçbir anında sıkılmadan izleyeceğiniz bir film A Man Called Otto.

 

Bu arada afişe bakınca aslında önemli bir detayı da gözden kaçırdığımı farkettim. Evet Otto yıllar sonra hiçbir hayvan sevgisi olmadan Marisol ve komşularının zorlamasıyla bir sokak kedisini sahipleniyor. Ve tabi ki böyle bir detay filmi izleyen herkese hayatlarına aldıkları bir sokak hayvanının hayatlarına olumlu etkiler getirebileceğini düşündürecektir.

Kamil Hızer / Magazinname.com

Bir yanıt yazın