Hüznün içinde umudu ve mutluluğu hissettiren alışılmış Sedef Sebüktekin şarkılarındaki hissiyatı barındıran şarkı, düzenlemesi ve içeriğiyle farklı iki temayı ustaca ve samimiyetle işliyor. İnsani duygularını her seferinde çıplak bir şekilde dinleyicisiyle paylaşan sanatçı, günün koşullarında insan olmayı hatırlatan sözleri ve sesiyle güç veriyor.
Sözü ve bestesi Sedef Sebüktekin’e ait olan şarkının prodüksiyon koltuğunda son dönemde solo projesiyle öne çıkan, uzun süreler sanatçının sahnesine de eşlik eden Onur Güney Kumaş oturuyor. Şarkının miks ve masteringi ise Arın Baykurt tarafından yapıldı.
Sedef Sebüktekin, şarkıyla ilgili hislerini şöyle aktarıyor;
“Bu şarkıyı derin bir yalnızlığa saplanıp kaldığımı hissettiğimde yazdım. Hissettiğim üzüntü hakkında konuşmaya çalıştığımda, kimseyle tam olarak bağlantı kuramıyor gibiydim. Çok yakın arkadaşlar veya aile bile beni böyle hissetmekten kurtaramadı. Bu beni daha da yalnız hissettirdi ve hala düşünüyorum, belki de bu doğrudur. Aslında derinlerde bir yerlerde çok yalnız yaratıklarız. Bununla birlikte, kendimi kedere gömmek yerine aktif olarak hayata odaklanmayı seçme gücüne sahip olduğumu da fark ettim. Dans etmek ve yaşadığımı hissetmek istedim.”